Suriye'nin başkenti Şam'da yaşamını sürdüren Şehvut ailesinin üyesi Mahmud Şehvut (23), 5 yıl önce ülkedeki iç savaş sebebiyle rejim askerlerince orduya alınmak istendi. Rejim askerlerine Müslümanlara kurşun sıkmamak için orduya katılmayacağını söyleyen Şehvut, bunun üzerine orduya katılması için kendisine baskı yapan rejim güçlerince ölümle tehdit edilmeye başlandı.
Bu tehditler nedeniyle aynı yıl ailesini arkada bırakarak Ürdün'e sığınmacı olarak geçen Şehvut, Aman kentine yakın bir alanda kurulan ve mültecilerin kaldığı çadır kente yerleşti.
Muhammed Şehvut, ülkede zorluklar içinde yaşamını sürdürmeye çalışırken Suriye'de bombardıman altında yaşam mücadelesi veren imam babası Mahmut Şehvut (45) da 1 yıl önce eşi Abir Şehvut ve çocuklarıyla ülkesini terk etmeye karar verdi.
Suriye'den günlerce süren zorlu yolculuğun ardından Türkiye'ye gelen aile, bir tanıdıkları aracılığıyla geldikleri Erzincan'a yerleşti.
Erzincan'da İl Müftüsü Yavuz Karabayır ile müftülük personelinin sahip çıktığı Şehvut ailesi, ülkelerinden uzakta yaşamlarına devam ederken, baba Mahmut Şehvut da kentte yatılı bir Kur'an kursundaki öğrencilere ders vermeye başladı.
Bu sırada Ürdün'deki oğlu Muhammed Şehvut ile 5 yıldır görüşememenin hasretini çeken Mahmut Şehvut, çaresizliğini müftülük yetkililerine bildirdi. Müftü Karabayır ile müftülük yetkilileri de iç savaş nedeniyle parçalanan aileyi bir araya getirmek için AK Parti Erzincan Milletvekili Sebahattin Karakelle ile AK Parti İl Başkanı Orhan Bulut'tan yardım istedi.
10 aylık diplomatik süreç
Karakelle ve Bulut'un durumu hükümet ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a iletmesi üzerine oğul Muhammed Şehvut'un Erzincan'da yaşayan ailesine kavuşturulması amacıyla Ürdün ve Türkiye arasında diplomatik girişimler başlatıldı. 10 ay süren diplomatik süreç sonrası uçakla Ankara'ya ardından da otobüs ile Erzincan'a getirilen Muhammed Şehvut ve ailesinin 5 yıllık birbirine kavuşma özlemi mutlu sonla bitti.
Şehvut ailesinin Muhammed Şehvut'un geldiği Erzincan Otobüs Terminali'ndeki birbirine kavuşma anında duygusal anlar yaşandı. Otobüs terminalinde uzun süre babası Mahmut, annesi Abir ve kardeşi Urame ile kucaklaşan Muhammet Şehvut ve ailesi gözyaşlarına hakim olamadı.
Kendisine koşarak sarılan kardeşleriyle hasret gideren oğul Muhammed'in yıllardır görmediği annesi Abir'in ayaklarına kapanması, anne ve oğulun gözyaşlarıyla kucaklaşması, çevredekileri de ağlattı.
"Yeniden doğmuş gibiyim"
Oğul Muhammed Şehvut AA muhabirine yaptığı açıklamada, ailesine kavuştuğu için çok mutlu olduğunu belirterek, "Ürdün'de gerçekten zor bir hayatım vardı. Bulunduğunuz yerde eğer akrabalarınız yoksa, garipseniz hayat gerçekten çok zor oluyor." dedi.
Şehvut, ne hissettiğinin sorulması üzerine, "Yeniden doğmuş gibiyim. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, onun ahvaline, etrafına ve yetkililere çok teşekkür ediyorum." sözlerine yer verdi.
Uzun süredir Türkiye'ye gelebilmek için çaba gösterdiğini söyleyen Muhammed Şehvut, "Bunca yıldır Ürdün’de Türkiye vatandaşı olmak, Türkiye’ye gelebilmek, aileme kavuşabilmek için büyük bir hasret içerisindeydim. Bu bittiği için çok mutluyum." ifadesini kullandı.
"5 yıldır içimizde müthiş bir hasret vardı"
Muhammed Şehvut'un annesi Abir Şehvut da oğluna kavuşmanın tarifsiz mutluluğunu yaşadığını dile getirerek, "Büyük bir mutluluk hissediyorum. Böyle bir mutluluk bizim için çok önemliydi, buna çok ihtiyacımız vardı. 5 yıldır içimizde müthiş bir hasret vardı." diye konuştu.
Oğul Şehvut'un kardeşi Urame Şehvut da "Ağabeyimi 5 yıldır görmüyorduk, çok şükür kavuştuk. Allah, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve tüm yetkililerden razı olsun." dedi.
Baba Mahmut Şehvut ise 1 yıl önce bombaların altında günlerce uykusuz kalarak ve korkarak ailesiyle Türkiye sınırına gelmeyi başardıklarını, Kilis'e geçtiklerini anlatarak, bir tanıdıkları aracılığıyla Erzincan'a yerleştiklerini söyledi.
Oğluyla bir araya gelmelerini sağlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletvekili Karakelle, Bulut ve Müftü Karabayır'a minnettar olduğunu vurgulayan baba Şehvut, "Gerçekten çocuğumuzun buraya gelmesi için gayret gösterdiler, onlara çok teşekkür ediyorum. 5 yıldır göremediğim oğluma kavuştuğum için şuan duygularımı ifade edemiyorum." değerlendirmesinde bulundu.
"Erdoğan hem bizim hem Türkiye’nin hem de tüm Müslümanlarının reisidir"
Mahmut Şehvut, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tüm İslam aleminin lideri olduğunu ifade ederek, şöyle dedi:
"Böyle reise böyle bir halk, böyle halka böyle bir reis. Biz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın riyaseti altında yaşamak istiyoruz. Erdoğan hem bizim, hem Türkiye’nin, hem de tüm dünya Müslümanlarının reisidir. İnsan birisini sevdiği zaman çileli sıkıntılı olsa bile sever, Türkiye’de olduğu gibi bombaların ve tankların altına yatar. Birisini sevmediği zamanda bulunduğu mekanlar ne kadar güzelde olsa sıkıntı çeker. Biz sevdiğimiz Türkiye’de kalacağız, dönmek de istemiyoruz ancak memleketimize ziyaret için gitmek istiyoruz."
Müftü Karabayır da bir yıl önce Erzincan'a gelen Şehvut ailesinin önce Çatalören köyündeki bir hayırseverin evinde kaldığını, ziyaret ettikleri aileyi din görevlisi arkadaşlarının desteği ile tuttukları kent merkezindeki bir eve yerleştirdiklerini anlattı. Şehvut ailesinin ev eşyasını da temin ettiklerini dile getiren Karabayır, Mahmut Şehvut'un da kurslarda öğrencilere hafızlık ve Arapça konusunda dersler verdiğine işaret etti.
"Allah mutluluklarını daim etsin"
Karabayır, oğul Şehvut ile ailesinin 5 yılı aşkın süredir görüşemediğine dikkati çekerek, şunları aktardı:
"Uzun zamandır bir dertleri vardı.Suriye’de savaşın başladığı günden itibaren, Esed ve askerlerince ölümle tehdit edilen Muhammed Şehvut, Ürdün’e gitmek zorunda kalmıştı ve aile 5 yılı aşkın zamandır çocuklarıyla görüşemiyorlardı. Bugün bu hasretleri bitti ve çocuklarına kavuşmuş oldular. Buluşma anında çok duygulu bir an yaşadılar. Çok mutlu oldular. Özellikle Muhammed 'Yeniden doğdum, Türkiye’de olmaktan gurur duyuyorum' diyor. Ben de böyle bir iyilikte bulunan yetkililere teşekkür ediyorum. Böyle bir hayır işledikleri, bu hasreti bitirdiklerinden dolayı onları tebrik ediyorum. Allah onlardan razı olsun. Bu aile artık bizlerin kardeşleridir, kendilerine maddi ve manevi desteklerimizi sürdüreceğiz. Allah mutluluklarını daim etsin."
AA