Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (KSYÖ) Genel Direktörü Ahmet Üzümcü, Birleşmiş Milletler (BM) ile KSYÖ'nün oluşturduğu mekanizmanın, Suriye'nin Han Şeyhun bölgesindeki kimyasal silah saldırısına ilişkin raporu 1 hafta sonra BM Güvenlik Konseyi'ne sunacağını açıkladı.
KSYÖ Genel Direktörü Üzümcü, AA muhabirinin sorularını cevapladı.
Üzümcü, Beşşar Esed rejiminin (Suriye hükümeti adıyla) 2013 yılında Kimyasal Silahların Yasaklanması Sözleşmesi'ne (KSYS) taraf olduğunda KSYÖ'ye kimyasal silah stoklarını bildirdiğini anımsattı. Bin 300 ton civarındaki bu silahların Suriye dışına götürülerek KSYÖ denetiminde imha edildiğini söyleyen Üzümcü, "Bildirime tabi olması gereken ve bildirilmeyen başka kimyasal maddeler olup olmadığına dair araştırma başlattık, bu süreç halen devam ediyor." dedi.
21 AĞUSTOS 2013'TEKİ SALDIRI BİNLERCE KİŞİNİN HAYATINA MALOLMUŞTU
Beşşar Esed rejiminin 21 Ağustos 2013'te Şam'ın Doğu Guta bölgesindeki kimyasal silah saldırısı bin 400'ün üzerinde sivilin hayatını kaybetmesine, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 10 binden fazla sivilin yaralanmasına neden olmuştu.
Üzümcü, Doğu Guta'da binlerce kişinin hayatına mal olan saldırıyla ilgili olarak, Suriye o sırada KSYS'ye taraf olmadığı için BM Genel Sekreteri Mekanizması diye adlandırılan 1925 Cenevre protokolü üzerine inşa edilmiş bir mekanizmanın harekete geçirildiğini anımsattı. Üzümcü, 9'u KSYÖ uzmanı 12 kişilik ekibin yerinde yaptığı araştırmada sarin gazı kullanıldığının tespit edildiğini aktardı.
Ahmet Üzümcü "Ancak onlar da bu kullanımı kimin gerçekleştirdiği konusunda bir sonuca varamadılar. Halen aydınlatılması gereken bir husus olarak uluslararası toplumun önünde duruyor. Umarım ki ileride bu gerçekleştirilir ve saldırının sorumluları adalet önüne götürülerek cezalandırılır." diye konuştu
HAN ŞEYHUN KATLİAMI
4 Nisan'da en az 100 sivili öldüğü Han Şeyhun katliamına değinen Üzümcü, Durum Tespit Misyonunun (FFM) sarin gazı kullanımını tespit ettiğini hatırlatarak, bunu kimin kullandığı hususunda kendilerinin görev yönergelerinin olmadığı için konuyu BM-KSYÖ'nün oluşturduğu Ortak Araştırma Mekanizması'nın (JIM) incelediğini dile getirdi.
Üzümcü, "Bu mekanizma (JIM) raporunu ekim ayı sonunda BMGK'ya sunacak. Bize de bir örneğini gönderecek. Ondan sonra herhalde daha fazla bir adım atılması söz konusu olabilecek. Eğer bir sonuca varabilirlerse bu kullanımı kimin yaptığına dair, gerekli adımların atılması gerekiyor." dedi.
Rusya ve Esed rejiminin KSYÖ'yü Han Şeyhun'a inceleme gezisi yapmadığı için suçladığının hatırlatılması üzerine, Üzümcü bu durumun FFM'nin bulgularının geçerliliğine etki etmeyeceğini, bulguların tamamen bilimsel olduğunu ve laboratuvarlarda yapılan tespitlerde sarin gazı bulunduğunun altını çizdi.
Üzümcü, Esed yönetiminin kendilerine ilettiği bazı bulguların da KSYÖ'nünkileri teyit etmesi nedeniyle böyle bir güvenlik riski almaya gerek görmediklerini ve Han Şeyhun'a misyon ekibi göndermediklerini ifade etti.
FFM'in güvenlik nedeniyle doğrudan Suriye'ye konuşlandırılamadığı için temasları komşu ülkelerle yaptıklarını hatırlatan Üzümcü, Türkiye'nin de gereken kolaylıkları gösterdiğine işaret etti.
RAPORUN 1-2 HAFTA İÇERİSİNDE SUNULMASI BEKLENİYOR
"Han Şeyhun'a 25 kilometre uzaklıkta Al-Latamina (Latamne) kentinde 30 Mart tarihinde bir sarin gazı saldırısı olduğunu öğrendik. Ve bunu da FFM halen inceliyor." diyen Üzümcü, ilk verilerin bu iddiayı doğruladığını, konuyla ilgili raporların 1-2 hafta içinde sunulacağını söyledi.
Üzümcü, geçen yıl Suriye'de 60 defadan fazla klor gazı kullanıldığı iddiasının bulunduğunu, Durum Tespit Misyonu'nun bunlardan en çok veri derleyebileceği iddiaları inceleyerek rapor sunacağını belirtti.