Soçi’deki zirvede taraflar, zindandaki muhaliflerin serbest bırakılmasında uzlaşınca Beşşar Esed rejimi, gözaltında tuttuğu on binlerce Suriyeliden 8 bininin “öldüğünü” itiraf etmek zorunda kaldı. Rejim, işkence altında katlettiği sivillerin ölüm nedeni olarak ise “kalp krizi” ya da “enfeksiyon” notunu düştü.
Türkiye, Rusya, İran tarafından Ocak 2017’de başlatılan Astana süreci, dün Soçi’de yapılan zirvelerle yeni bir boyut kazandı.
Yeni Şafak gazetesinde yer alan Yılmaz Bilgen imzalı habere göre Astana süreci kapsamında 10’uncusu gerçekleştirilen görüşmelerde konuşulan temel konu başlıkları “ateşkesin sağlanması”, “tutukluların salıverilmesi” ve “yeni anayasa maddeleri” oldu.
Ankara, Moskova ve Tahran’ın mutabakatı kapsamında rejim tarafından tutuklanmış muhaliflerin salıverilmesi konusunda kaydedilen ilerleme ise rejimi paniğe sevk etti.
Rejim, şimdiye dek “tutuklu” dediği sivillerin gözaltında “öldüğünü” itiraf etmek zorunda kaldı. Haseke, Halep, Humus, Dera, Tartus, İdlib, Lazkiye, Deyrizor, Rakka ve Haseke kütüklerine kayıtlı 8 bini aşkın tutuklu sivil (8 bin 32) geçtiğimiz 3 aylık zaman diliminde kayıttan düşürülerek “ölü” listesine alındı.
Suriye merkezli Zaman el-Vasıl Haber Portalı, rejimin gizlice “ölü” listesine aldığı tutuklulara ait listeyi ele geçirip yayımladı.
İşkenceyle Öldürüldüler
Suriyeli General Edip Şellaf, Şam tarafından alıkonulan sivil sayısının 200 bini aştığını ve halen hiçbir haber alınamayan kişilerden en az 40 bininin işkence altında öldürüldüğünü kaydetti.
Halep Polis Teşkilatı’nın eski başkanı General Şellaf, “Rejim savaş döneminde tutuklanan kişilerin gizlice kayıttan düşürülmesi kararını artan uluslararası baskılar sebebiyle aldı.” dedi.
Suriye Nüfus İdaresi kayıtlarından düşülen isimlerin ölüm sebebi olarak çoğunlukla “kalp krizi” notu düşüldü. Bazı kişilerin ölüm nedeni ise “enfeksiyona bağlı rahatsızlıklar” olarak zikrediliyor.
Oysa Esed rejiminin hapishanelerde sürdürdüğü katliamlar 2012 yılından itibaren şok edici fotoğraflarla dünya kamuoyunun dikkatine defalarca kez sunulmuştu.
Astana süreci sonrası rejimin nüfus kütüğünden düşüp “ölü” olarak kabul etmek zorunda kaldığı 8 bin 32 kişi arasında gazeteciler, akademisyenler, aktivistler, devlet memurları ve ordu mensupları yer alıyor.
Suriye merkezli Zaman el-Vasıl Haber Portalı, öldürülenlerin isim listesini yayımlayarak rejimin işkence altında katlettiği masumları gözler önüne serdi.
8 bin 32 kişilik listeyi önümüzdeki günlerde yenilerinin izlemesi şaşırtıcı olmayacak.
İlk Listede 8 Bin 32 Cinayet
Yayımlanan kayıtlara göre 2011-2018 arasında gözaltında katliamın en çok yaşandığı yıl 2014 oldu.
Buna göre Esed rejimi 2011’de 307, 2012’de bin 199, 2013’te 2 bin 120, 2014’te 2 bin 276, 2015’te bin 413, 2016’da 401, 2017’de 146 ve bu yıl da 170 sivili gözaltında işkenceyle katletti.
Rejimin “ölü” diyerek kütükten düşürdüğü 8 bin 32 Suriyelinin katledildiği şehirler ve sayıları ise şöyle:
Şam’ın kırsalı: bin 856 kişi, Dera: bin 283 kişi, Humus: bin 253 kişi, Şam’ın merkezi: 870, Hama: 762 kişi, İdlib: 585 kişi, Halep: 473 kişi, Deyrizor: 450 kişi, Lazkiye: 154 kişi, Kuneytra: 110 kişi, Rakka: 50 kişi, Haseke: 44 kişi, Tartus (Banyas): 28 kişi, Süveyda: 23 kişi, Suriye vatandaşı olmayan: 12 kişi.