Esed rejiminin, Halep'i Doğu Guta ve diğer bölgeler gibi kuşatma altına aldıktan sonra uygun siyasi süreci elde edip, BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’nın Suriye’deki planını uygulamayı hedeflediğini ifade eden Hoca, "Rejim, krizin başlangıcından bu yana komşu ülkelere göç politikasını demografik baskı olarak kullandı. Dışişleri Bakanı Velid el-Muallim'in, 'Mülteciler ateş topu gibidir, komşu ülkeleri yakar' mantığına dayanarak baskı politikasıyla insanları göçe zorladılar" dedi.
Hoca, "ÖSO'ya İdlip ve Halep'te gerekli desteğin ulaşması halinde, rejimin kuşatma planı başarısız olacak. Aksi takdirde istenilmeyen bir durumla karşı karşıya kalacağız" diye konuştu.
REJİM SİVİLLERİ KUŞATMA POLİTİKASI UYGULUYOR
Lübnanlı uluslararası ilişkiler uzmanı ve siyasi danışman Ali Hüseyin Bakir de "Rejim, BM ile siyasi pazarlık yapmak için güçlenmek amacıyla sivilleri kuşatma politikası izliyor" değerlendirmesinde bulundu.
Bakir ayrıca "rejimin, de Mistura’nın planını fırsat bilerek Halep'i kuşatmak istediğini, bunu başarırsa Suriye devriminin biteceğini" savundu.
Staffan de Mistura, 31 Ekim'de BM Güvenlik Konseyi’ndeki toplantının ardından yaptığı açıklamada, Suriye'de barış planından bahsetmenin şu dönemde gerçekçi olmayacağını, bunun yerine kendisinin "eylem planı"nın olduğunu belirtmişti. Sürecin nasıl işleyeceğine ilişkin detay vermeyen Mistura, bu planın öncelikle Halep'ten başlatılabileceğini ve diğer bölgelere de örnek teşkil edebileceğini kaydetmişti.
De Mistura daha sonra Beşşar Esed'le görüşmüş, Esed'in, planın "dikkate alınıp incelemeye değer" olduğunu söylediği açıklanmıştı. ABD de planı desteklediğini duyurmuş, Özgür Suriye Ordusu Askeri Konsey Başkanı Tuğgeneral Zahir es-Sakit ise bu haliyle söz konusu planı kabul etmeyeceklerini bildirmişti.