Esed katilini neye davet edeceksiniz?

“Putin üzerinden Beşşar Esed’e bir davetimiz olabilir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esed rejiminin PYD ve IŞİD’den kat kat fazla katliam yaptığını ve Suriye halkı nezdinde asla meşruiyet taşımadığını bilmiyor mu?

HAKSÖZ-HABER 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şanghay İşbirliği Örgütü 24'üncü Devlet Başkanları Zirvesi'ne katılmak üzere gittiği Kazakistan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilere açıklamada bulundu, soruları yanıtladı. Erdoğan, "Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile görüşecek misiniz?" sorusuna da "Sayın Putin ile Beşar Esed'e bir davetimiz olabilir. Putin Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştirebilirse, bu yeni bir sürecin başlangıcı olabilir." cevabını verdi. 

Konuya ilişkin şunları ilave etti: 

"Altyapısı yok olmuş, halkı darmadağın hale gelmiş Suriye'nin yeniden ayağa kalkması ve istikrarsızlığın son bulması elzemdir. Sahada son zamanlarda sağlanan sükunet, akıllıca politikalar ve ön yargılardan uzak ve çözüm odaklı yaklaşımlarla barış kapısını aralayabilir. Bölgedeki istikrarsızlığın başta PKK/PYD/YPG olmak üzere terör örgütlerine hareket alanı sağlaması, bir sorundur. El birliğiyle ayrımsız bir biçimde bu terör yapılarının kökünün kazınması, Suriye'nin geleceğinin inşası için mühimdir. Suriye'nin demokratik altyapısının inşası, kapsayıcı ve onurlu bir barışın sağlanması ve tüm bunlara Suriye'nin toprak bütünlüğü temelinde yaklaşılması önemlidir. Suriye'de esecek barış rüzgarları ve bütün Suriye'de hayat bulacak barış iklimi, çeşitli ülkelere dağılmış milyonlarca insanın ülkelerine geri dönmeleri açısından da gereklidir. Biz komşumuz Suriye'ye dostluk elimizi daima uzattık ve uzatırız. Adil, onurlu ve kapsayıcı yeni bir toplum sözleşmesi temelinde kucaklaşan, müreffeh, bir ve bütün Suriye'nin her zaman yanında oluruz. Yeter ki Suriye, bu büyük kucaklaşmayı başlatsın ve her alanda toparlansın."

Açıkçası bu sözler sahadaki gerçeklikle hiç bağdaşmıyor. On yılı aşkın bir süredir Suriye halkına inanılmaz acılar yaşatan, her türlü zulmü işleyen Esed rejiminin Suriyeli mazlumlar nezdinde hiçbir meşruiyet taşımadığı ortada. Bu durumda Esed ile anlaşarak Suriye’nin bütünlüğünü sağlama iddiası hayalden öteye gitmez. Ayrıca da Türkiye ile Suriye arasında aşılması imkansız ihtilafları görmezden gelen yaklaşımların da daha fazla sorun üretmekten başka sonuç vermeyeceği ortada. 

Sonuç itibariyle iktidarını koruma uğruna bir ülkeyi yakıp yıkmış bir rejim olgusu var karşımızda ve bu rejimin tekrardan tüm alana hakim olması ihtimali mazlumları müthiş derecede tedirgin etmekte. “Çözüm lazım” diyerek yaşanmış bunca vahşeti, zulmü, dehşeti yok saymanın daha büyük çözümsüzlüklere kapı açmak olacağını görmek için müneccim olmak gerekmiyor.

Yorum Analiz Haberleri

Gerçek bir lider, ‘övgü, yergi ve tehdit'lerle aslî hedefinden sapmaz!
CHP'nin ideolojik körlüğü Suriye meselesinde ayyuka çıktı!
“Suriyelilerin genelinde zalim bir diktatörü devirmenin onuru var”
Suriye'de yaşananları insani pencereden değerlendirebilmek...
Ezher'in tarihinden neler öğrenebiliriz?