Suriyeli muhalif gruplardan Ceyşu’l-İslâm'ın (İslam Ordusu) siyasî lideri ve başmüzakereci Muhammed Alluş, Esed'in BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Beşar el-Caferi'nin açıklamaları ve müzakerelere ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
“Halkın Davasını Savunmaya Geldik”
Caferi’nin “doğrudan görüşmelere başlamak için başmüzakerecinin daha önceki açıklamalarını geri çekip özür dilemesi ve sakalını kesmesi” yönündeki açıklamalarına dikkat çeken Alluş, “Rejim, halka yönelik baskıcı uygulamalarda bulunuyor. Bir kişi sakal bırakmak istiyorsa, Suriye Vakıflar Bakanlığı'ndan ruhsat alıp bunu onaylatmak için emniyet birimlerine başvurması gerekiyor. Benim Vakıflar Bakanlığı tarafından “sakal bırakma ruhsatı”m var. Vakıflar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı görevlileri arasındaki çelişkiye bakın.” dedi.
Cenevre'ye “halkın davası”nı savunmaya geldiklerini ifade eden Alluş, “Tutuklu olan, abluka altında bulunan, işkence gören, dünyanın her yerinde evsiz kalan, denizlerde boğularak ölen Suriyelilerin davası için buradayız. Dinî bir vecibe olduğuna inanmamıza rağmen buraya sakalımızı değil, ailemizi, evlatlarımızı ve Suriyelileri savunmaya geldik.” diye konuştu.
Alluş, Suriyeli muhaliflerin oluşturduğu heyetin, kanı durduracak, ilkeleri korunarak devrimi hedeflerine ulaştıracak bir çözüm bulunması konusunda olumlu olduğunu belirtti. Görüşlerini belirttikleri yazılı bir belge sunduklarını ifade eden Alluş, gerçek bir geçiş sürecine ulaşılana kadar, meclisi ve cumhurbaşkanlığını yönetecek “tam yetkili geçiş yönetimi heyeti”nin kurulması için BM kararlarının uygulanmasını istediklerini kaydetti.
“Uluslararası Koalisyon ve Rusya Sâdece Sivillerin Başına Bela Açıyor”
Alluş sözlerine şöyle devam etti:
“Rakka'da öldürülenler Suriye halkı. IŞİD karargâhları ise iyi durumda ve saldırıya uğramadı. Bunun yanı sıra biz de dâhil olmak üzere ÖSO ve bünyesindeki gruplar Halep'in kuzey kırsalındaki bazı köyleri kontrol altına aldık. Ne Rusya ne de uluslararası koalisyon bunu yapabildi. Suriye halkı, Suriyeli gruplar ve ÖSO IŞİD'i yenecektir. Uluslararası koalisyon ve Rusya sâdece sivillerin başına bela açıyor.”.
“Esed Rejimi Çözüm İstemiyor”
Alluş, Suriye'de çatışmaların sonlandırılması anlaşmasının “gıda karşılığı uzlaşı ilkesi”ne dayandığını ve bunun bir “savaş suçu” olduğunu belirterek, “Esed insanlara diz çöktürmek için gıda silahını kullanıyor. Bu başlı başına bir suçtur. BM ve uluslararası toplumdan, öncelikle Rusya'ya baskı yapmasını istiyoruz.” şeklinde konuştu.
Esed rejiminin, görüşmelere dışişleri bakanı ve görevlilerini göndermekle, çözüm istemediğini ortaya koyduğunu dile getiren Alluş şunları kaydetti:
“Dışişleri Bakanlığı Suriye'de bir karar mercii değildir. Rejim, bununla vakit kazanmaya ve dengeleri sağlamaya çalışıyor. Rejim gerçek anlamda bir çözüm isteseydi görüşmelere üst düzey güvenlik yetkilileri ve komutanları gönderirdi. Bu görüşmeler devam edecek, biz iyi niyet göstererek görüşmelere katıldık. Ama henüz talep ettiğimiz insanî uygulamalar gerçekleştirilmedi. Bizler üzerimize düşeni yaptık ve geçiş süreciyle ilgili görüşümüzü ilettik. Bundan sonra sıra BM'dedir.” dedi.
“Rusya Bölgeye Geri Dönmek İstiyor”
Rusya'nın kısmen Suriye'den çekilmesine ilişkin soruya Alluş, kendileri açısından olumlu bir adım olduğunu ancak Rusya'nın bölgeye geri dönmek istediğini kaydederek, “Rusya’nın Suriye'ye girişleri düşmanca bir tutumdu. Ülkede onlarca katliam yaptılar. Rusya saldırılarında 67 okul yıkıldı, hastaneler, tıp merkezleri hedef alındı, on binlerce kişi bölgeden göç etmek zorunda kaldı. Birçok köyü yok ederek bazı bölgeleri de abluka altına aldılar.” ifadelerini kullandı.
Rusya'nın Çekilmesinde “Maliyet” Etkili Oldu
Rusya'nın Suriye'den çekilmesinde “maliyet”in etkili olduğunu savunan Alluş, “Bu çekilmeden ziyade bir manevradır. Suriye'de onları istemiyoruz.” dedi.
AA