Halep Adli Tıp Kurumu Başkanı Abdultevvab Şahrur yönetimden ayrılarak muhaliflerin tarafına geçti. Şahrur, İstanbul’da düzenlediği basın toplantısında Halep'in Han el Asel bölgesinde Esed'in kimyasal silah kullandığını ifade ederek elindeki delilleri sundu. Suriye'de Esed rejiminin soğuk kanlılıkla katliamlar gerçekleştirdiğini ifade eden Şahrur, Esed yönetiminden ayrılarak muhaliflere katıldığını ve Türkiye'ye getirildiğini anlattı.
Halep'te gerçekleştirilen en büyük katliamların başında Han el Asel'in olduğunu ifade eden Şahrur, "Bu katliamda kimyasal silah kullanıldı. Yaraların bir bölümü Halep Hastanesi'ne getirildi. Bunların sayısı 60 civarındaydı. Ayrıca 14 kişi ölmüştü. Yaralıların tamamı nefes almakta zorluk çekiyordu. Morarma, ağızdan köpük gelmesi gibi belirtileri vardı. Bir kısmı baygınlık geçiriyordu. Kendinde değildi. Sağlık ekipleri yardım ederken 7 kişi yaralandı. Burada 14 kişi yaşamını yitirdi. Elimizdeki tüm raporlar söz konusu şahısların zehirli gazlara maruz kaldığı yönündedir. Yaralılardan alınan kan örneklerinden yapılan adli tıp araştırmalarında cesetlerin zehirli gazlara maruz kaldığı tespit edildi. Bu gazlar fosfor veya sarin gazları veya benzeri gazların olduğu sonucuna varıldı. Bu raporun altında 3 adli tıp doktoru olarak altına imza attık. Raporda zehirli gazlarla ölenlerin sayısının 14 olduğunu vurguladık. Bunların 7'si erkek, 6'sı kadın ve 1'i de çocuktu. " dedi.
Saldırıdan Esed yönetimini sorumlu tutan Adli Tıp Başkanı, hazırladığı raporları basın mensuplarına gösterdi. Şahrur, Han el Asel'de gerçekleştirilen kimyasal saldırı ile ilgili elindeki bilgi, belge ve raporları uluslararası kuruluşlarla da paylaşacağını aktardı.
Abdultavvab Şahrur, muhalifler tarafından kaçırıldığı yönündeki iddiaları sert dille reddederek, "Benim kaçırılmam söz konusu değil. Ben Muhaliflerle görüşerek bu şekilde yönetimden ayrıldım. " dedi. CİHAN