Beşar Esed rejimi, ismi savaş suçlarıyla anılan Tümgeneral Suheyl Hasan'ı Salı günü ordunun Özel Kuvvetler Komutanı olarak atadı.
Birim, atamanın alışılageldiği üzere medya aracılığıyla duyurulmadığını, bunun yerine Savunma Bakanlığı bünyesindeki iç işlemler yoluyla yapıldığını da sözlerine ekledi.
Muhaliflerin elindeki kasaba ve şehirleri ayrım gözetmeksizin bombalamak ve sivilleri doğrudan hedef almakla suçlanan Hasan, "Kaplan" lakabıyla anılıyor ve Beşar Esed’in iktidarını sürdürmesinde kilit rol oynadığı düşünülüyor.
Kendisi 2015'ten bugüne kadar Esed rejimi saflarında Suriyeli muhaliflere karşı yürütülen savaşa öncülük etmiş ve daha sonra "25. Özel Görev Tümeni" adını alan "Kaplan Güçleri"ni kurmuştu.
Rusya'ya yakınlığıyla bilinen Hasan, İran'la yakın ilişkileri olan General Mudar Muhammed Haydar'ın yerine geçti.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Çarşamba günü yaptığı açıklamada Suheyl Hasan'ın savaş suçu işlediği gerekçesiyle uluslararası yaptırımlara maruz kalan çok sayıda kişi arasında yer aldığını belirtti.
SOHR açıklamasında "Suheyl Hasan'ın Halep'in doğu mahallelerindeki askeri operasyonlar sırasında varil bombası stratejisinin savunucusu olduğunu ve gittiği her yerde bunu uyguladığını belirtmek gerekir" denildi.
Açıklamada, "Hasan, Rusya'ya yakın en önde gelen askeri figürlerden biri olarak kabul ediliyor ve Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşa katılmaları için çok sayıda paralı askeri eğitip -Ukrayna’ya- gönderdi" denildi.
Lazkiye vilayetinin kırsal kesimindeki Beyt Ana köyünden olan Suheyl Hasan, Suriye'de Esed rejiminin destek aldığı Alevilerin çoğunlukta olduğu bölgelerde oldukça etkili bir komutan olarak görülüyor
Hasan, önceki yıllarda Hama vilayetindeki El Salamiye kentinin güvenliğinden sorumluydu.
Ayrıca Esed tarafından savaşlar sırasında hava kuvvetlerini yönetme yetkisi verilen az sayıdaki kişiden biri.
Suriye'deki savaş resmi olarak kabul edilen rakamlara göre 500.000'den fazla insanın ölümüne ve 12 milyondan fazla insanın ülke içinde ve dışında yerinden edilmesine neden oldu.
Esed rejiminin 2011 yılında "Arap Baharı"nın bir parçası olarak patlak veren ayaklanmaları acımasızca bastırması, daha sonra yabancı orduları ve Suriye muhalefetini içine alan geniş çaplı bir iç savaşı tetikledi.
Suriye diktatörü Beşar Esed, müttefikleri İran ve Rusya'nın yardımıyla savaşın başlarında kaybettiği toprakları kademeli olarak geri aldı, ancak kuzeyin büyük bir kısmı hükümetin kontrolü dışında kalmaya devam ediyor.
Savaş Suriye'nin ekonomisini, altyapısını ve sanayisini derinden etkilemiştir.