Esas sorumlulardan hesap sorulacak mı?

10 yaşındaki Suriyeli Ahmet'in asansöre sıkışarak can vermesi üzerine başlatılan soruşturma sürecindeki gözaltılar tartışma yarattı.

HAKSÖZ HABER

Suriyeli mülteciler hakkında ırkçı siyasetçi ve medya organlarının oluşturduğu dezenformasyon sebebiyle Suriyelilerin yaşadıkları zor şartlar yeteri kadar gündem olamıyor.

Suriyeli mültecileri Türkiye’nin omuzundaki yük gibi gösteren ırkçılar 10 yaşındaki mülteci bir çocuğun dahi çalışmak zorunda kaldığını gerçeğini ise görmezden geliyorlar. 

Suriyeli kardeşlerimizden henüz 10 yaşındaki Ahmet Direk Turan Haskiro Adana-Seyhan’da annesinin de işçi olduğu bir tekstil atölyesinde çalışırken bir iş kazasında hayatını kaybetti.

Bozuk olduğu iddia edilen asansörde kabin ile duvar arasına sıkışan Ahmet son yıllarda bu tür vakalarda hayatını kaybeden kardeşlerimizden sadece bir tanesiydi. Ahmet'in feci bir şekilde hayatını kaybetmesinden sonra başlayan soruşturma sürecinde ise oldukça ilginç gözaltı kararları verildi.

10 yaşındaki bir çocuğu zor ve uygunsuz şartlar altında çalıştıran iş yeri sahipleri hakkında gözaltı kararı verilmezken çalışanlardan üç kişi içinse tutuklu yargılama kararı çıktı.

Söz konusu tekstil atölyesinde ürün kalite sorumlusu olarak çalışan Çetin Çelikal feci hadise yaşandığında Ahmet'in yardımına koşan ilk kişilerden olmasına rağmen üstelik kazaya dair hiçbir sorumluluğu da yokken tutuklu yargılanma kararıyla cezaevine gönderildi.

Yetkilerin 10 yaşındaki bir çocuğun hayatına mal olan ihmaller hakkında soruşturma sürecini başlatması önemli bir gelişmeyken kamuoyunun tepkisinin bertaraf edilmesi için yapılan tutuklamalar ise asıl sorumluları kapsamaktan uzak. Sorumluluğu olmayan Çetin Çelikal gibi çalışanlardan değil esas sorumlulardan hesap sorulması gerektiğini de hatırlatmak isteriz!

Yorum Analiz Haberleri

Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?
Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!
İşgal edilen zihinler
AK Parti ve MHP’nin gençlik teşkilatları Filistin davasının neresinde?