Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, göstericilerin şiddet kullanarak bastırılması emri verdiği iddialarını reddetti. Amerikan ABC kanalına konuşan Esed, istifa etmeyeceğini yinelediği röportajında Suriye'ye yönelik yaptırımlarla da dalga geçti.
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın, Amerikan ABC News televizyonuna mülakat verdiği kaydedildi.
ABC'den bugün yapılan açıklamada, röportajın, kanalın 82 yaşındaki ünlü muhabiri Barbara Walters tarafından Şam'da yapıldığı belirtildi.
Kanal tarafından yarın yayınlanacak röportaj, Suriye'de 9 ay önce başlayan olaylardan bu yana Beşşar Esad'ın bir Amerikan medyasına verdiği ilk mülakat olması nedeniyle önemli.
ÖLÜMLERİN SORUMLULUĞUNU REDDETTİ
Öte yandan, basına sızan bilgilere göre, Esad röportaj sırasında binlerce göstericini ölümünden sorumlu olduğu iddialarını reddetti.
Esad'ın, 4 bin kişinin öldüğü kaydedilen protestolara yönelik sert müdahale için "Ben devlet başkanıyım, ülkenin sahibi değilim, bu yüzden o güçler bana ait değil" ifadesini kullandığı öne sürüldü. Esad, "bir baskı politikası yürütmekle, bazı yetkililerin hatalar yapması arasında fark var. Büyük fark var" dedi.
Bu alıntıya gönderme yapan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mark Toner, Esed’in Suriye’deki şiddeti bastırmak için başka yollar izleyebilecekken, bu fırsatları kullanmadığını söyledi. Toner, “Esed’in barışçı protesto gösterilerini en vahşi şekilde bastırmaktan başka bir şey yaptığına dair bir belirti yok” dedi.
EYLEMCİLER DİNCİ, SUÇLU ve EL-KAİDECİ
ABC News'ten Barbara Walter'a konuşan Beşşar Esed, muhabirin "İnsanlar evden eve taşınıyor. Çocuklar tutuklanıyor. Bu resimleri gördüm." demesi üzerine "Sana karşı dürüst olmama gerekirse Barbara, sana inanmıyorum." cevabını verdi.
Barbara Walter Esed'e ayrıca işkence görüp öldürüldükten sonra cesedi ailesine gönderilen 13 yaşındaki Hamza El Hatip'i de sordu. Esed ise çocuğun işkence gördüğünü reddederek, "Babasıyla görüştüm. Bu çocuğun babası oğlunun medyada yer aldığı gibi işkence görmediğini söyledi." dedi. Esed, şiddet uygulayanların da "askerler değil teröristler olduğunu" savundu.
Suriye'de gösterilerin başladığı Mart ayından beri ilk kez bir Amerikan yayın kuruluşuna konuşan Beşşar Esed, barışçıl göstericilerin arasına dini radikaller, suçlular ve El Kaide'ye sempati duyan teröristlerin katıldığını iddia etti. Sokaktaki şiddet olaylarında ölenlerin de barışçıl göstericiler olmadıklarını savundu. Esed, "Öldürülenlerin çoğu hükümet taraftarları, tersi (protestocular) değil." şeklinde konuştu.
Suriye ordusundan bazı kişilerin ileri gitmiş olabileceğini kabul eden Esed, ancak bu kişilerin de cezalandırıldığını belirtti. Beşşar Esed, "Her vahşi eylem bir kurumun değil bir bireysel eylemdir, bunu bilmeniz gerekir. Önlem alma politikasıyla bazı yetkililerin hata yapması arasında fark vardır. Büyük bir fark vardır." ifadelerini kullandı.
Walter'ın "Ancak siz emir vermek zorundasınız." hatırlatması üzerine ise Esed, "Biz halkımızı öldürmüyoruz. Dünyada hiçbir hükümet, çılgın biri tarafından idare edilmediği müddetçe kendi halkını öldürmez." diye kaydetti. Esed, başka bir yerde de "Öldürün veya acımasız olun diye bir emir yok." dedi.
HİÇBİR ZAMAN BİZ DEMOKRATİK BİR ÜLKEYİZ DEMEDİK
Bu yıl yerel seçimlerle başlamak üzere bir dizi yeni reform uyguladıklarını belirten Suriye Devlet Başkanı, başkanlık seçiminin de 2014'te yapılacağını dile getirdi. Esed, "Biz hiçbir zaman biz demokratik bir ülkeyiz demedik. Reformlar konusunda ilerliyoruz, özellikle son 9 ayda. Tam bir demokrasi olmak uzun zaman ve çokça olgunluk gerektirecek." diye ekledi.
Öte yandan yaptırımların kendisini endişelendirmediğini söyleyen Esed, "Zaten son 30-35 yıldır yaptırım altındayız, yeni bir şey değil" ifadesini kullandı. Suriye Devlet Başkanı, "İzole edilmiş değiliz. Gidip gelen insanlarımız var, ticaret var. Her şeyimiz var." dedi.
Binlerce kişinin ölmesin neden olan ve ülkesinin dışlanmasına yol açan şiddetten pişman olup olmadığının sorulması üzerine ise Esed şu cevabı verdi: "Halkı korumak için elimden gelenin en iyisini yaptım. Elimden gelenin en iyisini yaptığımda kendimi suçlu hissetmem. Hayatını kaybedenler için üzülürsünüz. Ancak insanları öldürmediğinizde suçlu hissetmezsiniz. Bu yüzden bu suçlu olup olmamakla ilgili değil."