Erzurum İHH İnsani Yardım Derneği gençlik yapılanması (Genç İHH Erzurum), Atatürk Üniversitesinde Suriye’ye Yönelik Emperyalist kuşatmayı, Rusya’nın hassaten Bayırbucak Türkmen Bölgesine dönük saldırılarını protesto etmek ve Suriye direnişinin yanında olduklarını ifade etmek için basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını Durmuş KANCI yönetti. Yaptığı sunumda beş yıla yakın bir süredir Suriye halkının sistematik bir katliamdan geçtiğini ifade eden Kancı, Rusya’nın Suriye bayırbucak Türkmen bölgesine dönük saldırılarını kınamak ve İHH İnsani Yardım Vakfının İdlip şehrinde mazlum Suriye halkına ekmek üreten fırınının Rus hava saldırıları ile imha edilmesini protesto etmek için toplandıklarını ifade etti.
Suriye halkının bu onurlu mücadelesinin yanında duracaklarını ifade eden Durmuş KANCI, bu gibi zulümlere karşı tavır takınmanın, tutum belirlemenin bir imani bir sorumluluk olduğunu, bir ibadet olduğunu vurguladı. Akabinde Muaz BEZGİN basın açıklamasını okudu. Program Fuat AKGÜL’ün okuduğu dua ile son buldu.
Basın Açıklamasının Tam Metni:
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Bugün, Suriye’de yaklaşık beş yıldan beridir devam eden; Suriye halkının onurlu direnişini selamlamak, mazlum Suriye halkının başına üşüşen zalimleri bir kez daha lanetlemek için toplandık.
Tüm insanlığın umursamaz bakışları arasında, Allah’a dayanan onurlu Suriye halkına reva görülen cinayetlerin, tecavüzlerin her geçen gün daha da artarak devam ettiği beş yıl… Dünya egemenlerinin ikiyüzlü duruşlarını ifşa eden, insanlık adına tüm değerlerin ayaklar altına alındığı, ikiyüzlülük ve sahtekarlığın dibini bulan, vicdanların iflasını ilan eden ve söylenebilecek tüm sözlerin tükendiği kapkaranlık beş yıl..
Suriye halkının Yalnızca Allah’a dayanıp yola koyulduğu zorlu imtihanı, Müslüman ümmetin de samimiyet sınavı olmaya devam ediyor. Hak ve batılın, iman ile küfrün, mazlum ve zalimin adeta elenerek birbirinden ayrıştığı Suriye kıyamında her geçen gün saflar daha belirginleşiyor.
Esed-Baas güçlerinin bastırmakta yetersiz kaldığı Suriye kıyamı ilk olarak İran-Hizbuşşeytan ihanetini yaşadı. Suriye halkının iradesi, azmi bumezhepperest şer ittifakını geriletirken; Emperyalist odaklar Başta Amerika olmak üzere, İslami direniş karşısında IŞİD ve PKK/PYD senaryosuyla sahaya indi. Ve IŞİD bahanesi tüm dünyaya Esed-İran cinayetlerini unutturan, PKK’yı masumlaştıran ve Rus katilleri Suriye’ye davet eden bir bahaneye dönüştürüldü.
Suriye’de ABD, İran, Rusya, Çin, Baas-Esed ordusu, Paralı Şii milisler, IŞİD, PKK/PYD çetesi vb.. onlarca kirli, katil, zalim güçler her ne kadar görece ayrı hesaplar sunsalar da; Suriye halkının İslami direnişini boğmak ve Suriye halkını yeniden köleleştirmek adına kirli bir ittifak içindedirler. İşte bu şer ittifakının son günlerde yoğunlaşan cinayetlerinin adresi, Bayırbucak Türkmenlerinin yaşadığı bölge oldu.
Onlarca Türkmen köyünün Havadan ve denizden Rus füzeleriyle aralıksız dövüldüğü, karadan da Esed-İran güçlerinin ağır silahlarla saldırdığı vahşetin bahanesi ise yine terörle mücadele safsatası oldu. Tüm güçlerine ve teknik imkanlarına rağmen, Suriye direnişinin bir parçası olan Müslüman Türkmen mücahitlerinin ve kendilerine desteğe koşan kardeşlerin iman dolu direnişi karşısında hevesleri kursaklarında düğümlenince sivil yerleşimleri, insani yardım fırınlarını vurmaya başladılar.
Kibirli ve mütecaviz ihlalleri sonucunda Rus Savaş uçağının Türkiye tarafından düşürülmesi karşısında adeta kuduran Rus katiller, sahada umduklarını bulamayınca beş yıldan beridir mazlum Suriye halkına kardeş olan, İHH - İnsani Yardım Vakfı’nın İdlip şehrinde bulunan ve günlük ortalama 50 bin insana ekmek dağıtan en büyük fırınını füzelerle vurup imha ettiler. İşte Rusların teröre karşı mücadelesi, ekmek dağıtan fırınları, Türkmen köylerindeki sivilleri bombalayarak devam ediyor. Tıpkı Amerikalıların Irak’ta, Çin’in Doğu Türkistan’da yaptığı gibi…
Yanı başımızda oynanan bu kirli oyunlar ve azgın cinayetler karşısında beş yıldan beridir mazlum Suriye halkına kucak açan Türkiye Devleti ve halkı bu günden sonra da mazlumun yanında, zalimin karşısında pozisyon almaktan vazgeçmemelidir. Bu onurlu duruşunu kirletmek isteyen başta Amerika ve diğer zalimlerin ikiyüzlü politikalarına karşı dikkatli olup prim vermemelidir. Genelde Suriye halkının İslami direnişine, özelde iseMücahidBayırbucak Türkmenlerine, insani yardımın ötesinde, kendilerini Rus uçaklarına karşı koruyacak hava savunma silahları vekarada etkili ağır silahlaracilen göndermelidir. Suriye direnişine verilecek her yardım katil Rusyanın, Mezhepperest İran’ın, Esed-IŞİD-PYD işbirliğinin ellerini kesecek öneme sahiptir.
Bunun dışında, bilinmelidir ki, Allah yolunda savaşan nice az topluluklar vardır ki, imanları, sabırları ve Allah’a sadakatleri neticesinde galip gelmişlerdir. Bugün tüm dünyanın yüklenmesine karşı Suriye direnişini ayakta tutan asıl etken de sırtını Allaha dayayan yiğitlere sahip olmasından başkası değildir.
Küfür nasıl ki tek milletse, iman edenler de sıkılmış bir yumruk gibi birlik olmak zorundadır. Zaman Suriye halkıyla, Bayırbucak Türkmenleriyle omuz omuza verme zamanıdır. Kafirlerin ordularının, silahlarının ve hesaplarının üstünde, Kahhar olan Allah’ın hesabına güvenme zamanıdır. Ümmet şuuru ve bilinciyle küfre, ifsada ve zalimlere karşı gerek Suriyede, Bayırbucakta; gerekse tüm mazlum beldelerde canla, malla, duayla kenetlenme zamanıdır. Rabbimizin Al-i İmran 12’de buyurduğu gibi: “Kafirlere De ki: "Siz mutlaka yenilgiye uğrayacaksınız ve toplanıp cehenneme doldurulacaksınız. Orası ne fena yataktır!"
Bizler şuurlu üniversite gençliği olarak; Her zaman Suriye Halkının mazlumlarına destek olacağız. Vurulan insani yardım tırlarımızın ve İHH’ İnsani Yardım Vakfımıza ait ekmek fırınımızın yerine daha büyük ve kapsamlısını koyma gayretiyle, asla yılmadan çabalayacağız.
Son olarak, Bayırbucak bölgesinde direnen Türkmen birliği Sultan Abdulhamid Han Tugayı komutanının dediği gibi, “ne Esad şebbihaları, ne Mihraç Ural’ın komünist çeteleri, ne de Rusya karşısında bu ümmet asla geri çekilmeyecektir. Allah iman edenlerle beraberdir!” diyerek sözlerimizi sonlandırıyoruz.
ERZURUM GENÇ İHH