Erkin Koray sıkı Atatürkçüydü ama Arapça şarkılardan intihal yapıyordu

Erkin Koray’ın ölümü sonrasında herkes benzer dilekler için sıraya girdi… Kel ölür sırma saçlı olur, kör ölür badem gözlü olur...

HAKSÖZ HABER

Türkiye’de kamuoyunda tanınırlığı olan isimler hayatlarını kaybettiklerinde niyeyse hep aynı manzara ile karşılaşıyoruz. Ölenin kimliği, kişiliği ve ideolojik duruşuna bakılmaksızın herkes başlıyor abartılı ifadelerle bir yüceltme korosuna!

Ölüm ciddi bir iştir! Dünya hayatı sona erdiğinde geriye ameller kalır… Müslümanlar dünya hayatı bittikten sonra başlayan ebedi âleme inandıkları için ölümü hafife almazlar. Bir kişinin ölümünün ardından ne söyleneceği ise onun dünyadaki amellerine bağlıdır!

Erkin Koray’ın ölümünden sonra Türkiye’de alışık olduğumuz üzere yine aynı seremoniler yaşandı. Koray’ın nasıl bir hayat yaşadığına neler söylediğine bakılmaksızın Erkin Koray’ı efsaneleştirme ve yüceltme kampanyası ile karşı karşıya kaldık.

Peki, Erkin Koray nasıl bir insandı?  Erkin Koray, 2008 yılında verdiği bir röportajda MHP’ye olan kırgınlığını dile getirmişti. Koray, MHP’ye kırgındı çünkü 2007’deki seçimlerde MHP’yi destekleyeceğini de açıktan ilan etmişti. O dönem MHP, CHP ile birlikte iktidarın meşru-gayrımeşru yollarla devrilmesi için mücadele eden bir konumdaydı.

Türk milliyetçisi olan Erkin Koray’ın oy verdiği MHP’ye kırgınlığı ise AK Parti’nin meclise sunduğu “başörtüsü tasarısına” MHP’nin de destek vermiş olmasından kaynaklanıyordu. Koray başörtüsü hakkında şunları dile getirmişti:

"Türkiye'de olayları bir bilim-kurgu gibi izliyorum. Kurgu var da bilim yok. Maalesef geriye gidiyoruz. Türbandan, çarşaftan Araplar kurtulmaya çalışırken biz aksini yapıyoruz. Bu çok üzücü ve düşündürücü bir durum.

… MHP ile ilgili söyleyecek sözüm kalmadı. Zaten konu başörtüsü değil. Türkiye'nin başörtüsü ile hiçbir sorunu yok. Hepimizin, annesi-ninesi başörtülü. Bu türbanı Türkiye'ye sokanlar, bunu nasıl çıkaracaklarını düşünsünler.”

Arapların türbandan, çarşaftan kurtulmaya çalıştığını iddia eden Koray, Türkiye’de ise başörtüsüne özgürlük girişimlerini “geriye gidiş” olarak tanımlıyordu. “Burası Atatürk cumhuriyeti, burada türban falan olmaz, Türkiye, 'Arap medeniyetinin de gerisine düştü” ifadelerinin yer aldığı röportajı da bulunan Erkin Koray “rahmetle” anılacak bir insan falan değildi… Başörtüsü karşıtlığından anlaşılacağı üzere sıradan bir İslam düşmanıydı!

Peki, Erkin Koray nasıl bir sanatçıydı? Türkiye’de farklı müzik anlayışının gelişmesinde Cem Karaca, Barış Manço, Orhan Gencebay gibi isimlerle birlikte Erkin Koray da ciddi bir etkiye sahip olduğu düşünülüyor. Ancak Erkin Koray’ı diğerlerinden ayıran bir fark var. Erkin Koray aşağıladığı "Arap medeniyetinden" epeyce şarkı çalmış…

Herkes başka kültürlerden gelen şarkıları kullanmakta serbest ancak bu işi yapmanın bir hak ve hukuk çerçevesi var. Öncelikle eğer ki bir şarkıyı başka bir şarkıcıdan aldıysanız telifini ödedikten sonra şarkının söz ve müziğinin kime ait olduğunu belirtmeniz gerekiyor.

İzzet Akyol Erkin Koray'ın intihal ettiği parçalar hakkındaki paylaşımlarında önemli bir katkı sunuyor:

Durum böyleyken Erkin Koray'ın albümlerinde örnek olarak "Sevince" parçasını söz-müzik şeklinde sahiplendiği görülüyor.

 Anlaşılan o ki sıkı Atatürkçü olan Türk milliyetçiliği ile gurur duyup başörtülü, çarşaflı insanları "geri kalmış Arap medeniyeti" ile özdeşleştiren Koray, Araplardan epey bir parçayı açık ve net bir şekilde çalmış...

Gerçek bir Türk milliyetçisine yakışacak şekilde hayatı boyunca bu konu ile alakalı bir özür de dile getirmeyen Koray, Arapçadan intihal ettiği parçalarıyla yıllarca dinlenmeye devam edecek... Onun yolundan giden Türk milliyetçileri ise "selamunaleyküm" ifadesini bile ırkçı, İslam düşmanı sözlerle hedef gösterecekler!

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!