Adalet Bakanı Sadullah Ergin, “Bu Türkiye'yi birlikte oluşturan unsurlardan bir iki tanesini içinden ayıklayın geriye kalan şey Türkiye olmaz. Bu coğrafyadan siz Kürtleri ayrıştırın kalan şey Türkiye olmaz; Arapları ayrıştırın kalan Türkiye olmaz. Hıristiyan, Musevi, Ermeni'yi, Alevi'yi ayrıştırın geriye kalan şey Türkiye'den başka bir şey olur. 'Biz birlikte Türkiye’yiz.' diyoruz.” dedi.
Bakan Ergin, Milliyet gazetesi tarafından Ottoman Otel'de düzenlenen “Geleceğe Yatırım Türkiye'ye Yatırım” toplantısında yaptığı konuşmada, kentin çok özel bir il olduğunu, bu coğrafyada insanın sahip olduğu duyguların kolay kolay sahip olunacak duygular olmadığını söyledi.
Antakya anlatılırken, “dünyanın ilk mağara kilisesi St. Pierre'nin bu coğrafyada” diye konuşulduğunu, Anadolu'nun ilk camisi Habib-i Neccar'ın bu kentte olduğunu vurgulayan Ergin, ancak bunlar konuşulurken arkasındaki öyküyü bilmek ve dinlemek gerektiğini kaydetti.
Hatay'ın paganizmin hâkim olduğu bir dönemde, Hz. İsa'nın elçilerinin gelip burada Hıristiyanlığı anlattığı bir kent olduğunu hatırlatan Ergin, elçilerin linç edilmesini ve yıllar sonra bölgenin İslamiyet’le tanışmasıyla Müslümanların bir cami inşa etmesini ve Hz. İsa'nın havarilerinin buraya defnedilmesini anlattı.
Habib-i Neccar Camisi'nde Müslümanların 5 vakit namaz kıldığını ve Hz. İsa'nın elçilerinin defnedildiği bu camide dua ettiğini belirten Ergin, şöyle devam etti:
“Antakya bu. Antakya'nın sahip olduğu sevgi, barış, kardeşlik, dostluk, medeniyetlerin buluşması bu. Hepimiz aynı atadan geliyoruz inancımız öyle söylüyor. Bu coğrafya, topraklar hepimizi barış içerisinde yaşatmaya sahip bir potansiyele sahip. Şu salonda temsilî bir topluluk var. Antakya'nın kanaat önderleri, dini inanışların temsilcileri hepsi bu salonun içerisindeler, bizim esas zenginliğimiz burada.
Hatay, Türkiye'de tarımsal üretim açısından belli ürünlerde en çok üretim yapan il. Demir çelikte önemli katkı sağlayan, en çok vergi veren 8. il, enerjiyi en çok tüketen 6. vilayet. Bütün bunlar güzel şeyler ama Hatay'ı, Antakya'yı temsil eden belirleyen özellik barış kardeşlik ve insanlık ailesine örnek olması gereken yaklaşımlar.”
Bu güzel coğrafyanın hak ettiği hizmetlerle buluşabilmesi için önemli bir gayret sarf edildiğini vurgulayan Ergin, gerek merkezi idarenin göstermiş olduğu çabaların, gerekse yerel yönetimlerin, sivil toplum örgütlerinin ve özel teşebbüslerin beraberce hareket etmesiyle Hatay'ın son 10 yılda son derece önemli kazanımlar elde ettiğini söyledi.
Antakya'nın düne kadar “merkez ilçe” olarak geçtiğini, kimliklerde yazmadığını vurgulayan Ergin, “Ama inşallah mecliste şu an görüşülen tasarıyla Antakya'nın adı da oluyor. Bundan sonra kimliklerimizde Antakya yazacak. Hatay, Antakya, İskenderun hepimizin oluşturduğu bu coğrafyaya da Türkiye'yi oluşturan tabloya baktığımızda 'Biz birlikte Türkiye'yiz.' sloganımız vardı bizim. Bu Türkiye'yi birlikte oluşturan unsurlardan bir iki tanesini içinden ayıklayın geriye kalan şey Türkiye olmaz. Bu coğrafyadan siz Kürtleri ayrıştırın kalan şey Türkiye olmaz; Arapları ayrıştırın kalan Türkiye olmaz; Hristiyan, Musevi, Ermeni'yi Alevi'yi ayrıştırın geriye kalan şey Türkiye'den başka bir şey olur. 'Biz birlikte Türkiye'yiz.' diyoruz.” dedi.
Hatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz de kentin, demir çelik başta olmak üzere sanayide, turizmde, tarımda yükselen bir yıldızı, barışın, sevginin, hoşgörünün merkezi olduğunu kaydetti.
Hatay'ın 2011 yılı sonu itibariyle toplam vergi gelirlerine katkı açısından 8'inci sırada yer aldığını, ihracat sıralamasında da 81 il içerisinde 9'uncu olduğunu belirten Lekesiz, Suriye 'de yaşanan olumsuzluklara rağmen vergi ve ihracat rakamlarının geçen yılki yerini koruduğunu söyledi.
Antakya Belediye Başkanı Lütfü Savaş ise kentteki barış, kardeşlik ve hoşgörü ortamından bahsederek bunların gelecek kuşaklara aktarılması için çaba gösterdiklerini ve Hatay'ın bu özellikleriyle dünyaya örnek olması gerektiğini belirtti.