Ergenekon’un üç Tokat’lısı!

Ali İhsan Karahasanoğlu

Karakola kuş uçuşu 1 km mesafede, 7 askerimizi şehid edecek kadar yoğun bir ateş.

Görgü şahitleri anlatıyor zaten, askerlerimizin bulunduğu aracın her yeri delik deşikti diye..

Arkasından kaçış!

Gerçekten kaçtılar mı?

Yoksa kaçmalarına gerek mi yok?

Kimlik gösterip, geçecek kadar rahatlar mı?

Ne kimliği mi?

Ne bileyim, öylesine aklıma geldi işte..

Nerden mi aklıma geldi?

Şemdinli’den...

Şemdinli’de ne olmuştu?

Güvenliği sağlamakla mükellef iki astsubay, araçlarına el bombalarını almış, bir de yanlarında itirafçı..

Bir kitapçıya el bombası koyuyorlar..

Uyanık bir vatandaş, el bombasını bırakanı görmese, hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam edecekler.. Olayı soruşturmak için ilçeye giriş çıkış kapandı ise, “kimliği gösterip” geçecekler!

Ne alaka mı?

Doğru ya... Ne alaka?

İstihbarat Daire eski Başkanı Sabri Uzun ne demişti: “Hırsız içeride ise, kapı kilit tutmaz.”

Ne demek istemişti?

Kimbilir?

Dağlıca’da ne olmuştu?

Dağlıca’daki yarbayımız, bir Ergenekon sanığına, karakol resimlerini (stratejik bilgileri), sanki turistik resim gönderir gibi yollamış, tam baskın günü de, düğüne gitmişti..

Tesadüf mü?

Kimbilir?

Ama bilinenler de var işte..

Dursun Çiçek, Tokat’ın Reşadiye ilçesinden.

7 askerimizin şehid verildiği yer de Reşadiye ilçemiz..

“İki gündür yazıyorsun, öğrendik artık” diyeceksiniz.

Yazdıkça, yenileri aklımıza geliyor, onun için tekrar yazıyorum.

Susurluk kahramanı, sonrasında hafızasını kaybettiği ileri sürülen, ama gizemli suikastler hazırlığı içinde iken adamları ile birlikte, yakın tarihte Ergenekon’dan tutuklanan İbrahim Şahin nereli?

O da Tokatlı.. Üstelik Reşadiyeli..

Niçin tutuklanmıştı İbrahim Şahin?

Ülke genelinde, ses getirecek suikast hazırlığı içinde olduğu için.

İbrahim Şahin’i ilk defa, hangi olayla tanımıştık?

Hatırlayalım mı?

Son olaylarda da, beyin egzersizi için faydalı olur. Hatırlayalım..

Kumarhane sahibi Ö. Lütfü Topal, Susurlukçu iş ortakları ile anlaşmazlığa düşmüş, öldürülmüştü.. Emniyete bir ihbarla, İbrahim Şahin’e bağlı üç Özel Timci, bu cinayet gerekçesi ile gözaltına alınmıştı.. Ama İbrahim Şahin, “Bu arkadaşlar benim. Siz bana teslim edin” demiş ve gözaltından alıp kurtarmıştı polislerini..

Yani nasıl bir şey bu?

Cinayete karışıyor, olay mahallinden resmi kimliğini gösterip çıkıyor..

İhbar üzerine yakalanıyor; İbrahim Şahin abileri gelip, kimliğini gösterip alıyor..

Neyse, biz dönelim bugüne..

Genelkurmay, biri emekli iki subay için, İçişleri Bakanlığı’ndan özel koruma istemiş!

Dursun Çiçek ve Levent Göktaş için.

Neden acaba?

Neden.. neden.. neden?

Hemşehri oldukları için olmasın..

Neee? Levent Göktaş ile Dursun Çiçek de mi Tokat’tan hemşehri?

Aynen öyle.. İlçe farklılığı var, Levent albay, Erbaa’dan..

Aynı zamanda, Kara Harp Okulu’ndan devre arkadaşı, bu iki isim..

Ne denilmişti Levent albay için: “Serbest bırakılmazsa, savcıya suikast emri verdi!”

Dursun Çiçek. İbrahim Şahin. Levent Göktaş.. Önemli isimler bunlar..

Susurluk.. Hükümeti devirme planı.. Ülke genelinde ses getirecek suikastler.. Yüksek mahkeme hakimlerinin gizli çekilmiş görüntülerinin yer aldığı DVD’ler.. Reşadiye’de 7 askerin şehit edilmesi... Ne mi yazdım bugün? Anlayın işte.. Sabri Uzun’un dediğinden..

VAKİT