Ali İhsan Karahasanoğlu / Yeni Akit
Dikkatinizi çekiyor mu?
Bir dönem Balyoz’dan tutuklananlar ya da tutuklananların yakınları.
Ergenekon’dan tutuklananlar ya da tutuklananların yakınları.
O tarihlerde etmedikleri laf bırakmadıkları Fetö’cüleri, şimdi savunmaya başladılar..
“Şunu yapmak haksızlıktır.. Bunu yapmak zulümdür.”
Kendisini en azılı Fetö karşıtı gibi gösteren Emin Çölaşan’ından Kemal Kılçdaroğlu’na kadar bir dizi ulusalcı, solcu, Fetö’cülerin mağduriyetlerini (!) dillendirir oldu.
Bu tavrı vicdan taşıdıkları için yapsalar, canım hepsine kurban olsun.
Ama gösterdikleri tepkinin sebebi vicdan kaynaklı değil.
‘Niçin’ini aktarmadan önce, bir de tersinden örnek vereyim.
17-25 Aralık’a kadar, Balyoz ve Ergenekonculara yönelik “bir”i “bin” yaparak suçlama getiren, AK Parti’yi devirmek isteyen darbecilerin yanısıra masumları da torbaya atıp, hepsine birden acımasızca zulmeden Fetö’cüler, şimdi Balyoz ve Ergenekoncularla kol kola girmişler.
CHP’lileri destekliyorlar..
Bir ara hepsini KCK’dan içeri tıkmak istedikleri HDP’lilerin tutuklanmalarına itiraz ediyorlar.
Fetö’cülerin internet sitelerinde yapılan haberlerin yarısı, bunlara verilen desteklerle ilgili.
Fetö’cülerin bu tavır değişikliğinin de arka planında “vicdanlarının sesi” olsa yine canım kurban..
Balyoz-Ergenekoncuların Fetö’cülere sahip çıkmalarının da, Fetö’cülerin Balyoz-Ergenekon-HDP-PKK’lılara sahip çıkmalarının da arkasında vicdan olmadığının ispatı çok kolay..
Balyozcular hapse girdi, çıktı.
KCK’lılar girdi, çıktı.
Fetö’cüler-HDP’liler hapse girdi, bir kısmı çıktı.. Bu gidişle diğer kısmı da bir süre sonra çıkacak gibi.
Ama bunların hepsinden çok önce hapse giren, gerçekten vicdan merkezli bir tepki gösterilmiş olsa ilk sahip çıkılması gereken, ama görmezden gelinen Sivas mağdurları hâlâ cezaevinde.
Ergenekoncular 2008’de içeri girmeye başladı. En son tahliye olanı, 2014’de hapisten kurtuldu.
Balyozcular 2009’da içeri girmeye başladı.. 2014’te tamamı tahliye oldu.
KCK’lılar 2011’de içeri girmeye başladı.. Çoğu 2015’te çıktı.
FETÖ’cüler 2014’te içeri girmeye başladı, büyük kısmı halen cezaevinde olsa da, bir kısmı şimdiden tahliye oldu.
Ama 1993’te cezaevine konulan Sivas mağdurları 24 yıldır cezaevinde!
Fetö’cülere sahip çıkan Balyozcular..
Balyozculara sahip çıkan Fetö’cüler..
Vicdanlarına göre hareket ediyorlarsa, buyursunlar, Sivas mağdurlarına sahip çıksınlar.
¥
Bugün 2 Temmuz.. Sivas olaylarının yıldönümü.
Derin devletin bir yandan, ateist Aziz Nesin’e dine hakaret içerikli konuşma yaptırarak..
Bir yandan halkın haklı protestosunu provoke ederek çıkarttığı olaylarda, 4’ü kurşunlanarak, 33’ü ise çıkan yangında boğularak toplam 37 insanımız vefat etmişti.
Bu olaylar sebebi ile
33 Sivaslıya, sadece üç saatlik gösteriye katıldıkları gerekçesi ile idam cezası verildi.
Teröristbaşı Apo için çıkarılan idam cezasının kaldırılması sayesinde Sivaslı mazlumlar da idamdan kurtuldular ama..
Yıllardır cezaevinde kalmaya devam ediyorlar.
akit medya grubu dışında bir Allah’ın kulu, bu mazlumlara sahip çıkmıyor, kulak vermiyor!
Sivaslı mağdurların en insani talepleri bile, ailelerine yakın cezaevine nakil talepleri bile karşılanmıyor..
Ama ne Emin Çölaşan, ne Kemal Kılıçdaroğlu.. Ne Fetö’cü internet siteleri.. Hiç kimse, bu mağduriyetler için kılını kıpırdatmıyor. Tam aksine, her yıldönümünde Sivaslılara kinlerini kusuyorlar.
Balyozcularla Fetö’cülerin şimdi birbirlerine destek çıkmalarının altında “vicdani” kaygılar olmadığı böylece ispatlanmış oluyor.
Bunlarda adalet hissi olsa idi..
Bunlarda vicdan olsa idi..
“Bir gösteriye katıldı diye 33 kişiye nasıl idam cezası verilir” der mağdurlara sahip çıkarlardı.
“Gösterinin cezası idam olamaz” der Sivaslıların mağduriyetlerinin giderilmesini isterlerdi.
Hiçbir şey yapamıyorlarsa, “Sivas’ta oturan insanın Kırşehir Cezaevi’nde ne işi var? Mahkemenin verdiği cezaya, bir de Cezaevleri Genel Müdürlüğü ikinci bir ceza mı kesiyor?” derlerdi.