Ergenekon sanıklarının tercihi: CHP

Ali İhsan Karahasanoğlu

AK Parti resmen açıklamasa da, umut ettiği oy artışını, sandıklardan çıkan ilk neticelere göre sağlayamadı. Hatta öyle görünüyor ki AK Parti, bir önceki belediye seçimlerinde aldığı oy oranına ulaşmayı da başaramayacak!

Evet; AK Parti’nin tümüyle başarısız olduğunu söylemek belki abartılı bir değerlendirme olur..
Bir açıdan bakıldığında, bu sonuca AK Parti şükretmeli.. Zira dünya genelindeki krizin Türkiye’ye yansımaları, ister istemez seçmeni iktidardaki partiden soğuttu.. Böyle dünya çapında büyük bir krizin yaşandığı dönemde, hangi parti olursa olsun, büyük bir oy kaybı yaşaması zorunlu idi..
Ama AK Parti’nin oy oranı, dünya genelinde yaşanan krizin birebir yansıdığı bir oy kaybını göstermiyor..
Bu AK Parti için sevinilecek bir durum..
Diğer taraftan ise, AK Parti’nin bir avantajı vardı.. Bu avantajı yeterince değerlendiremediği açık. Şöyle ki; 2004’teki belediye seçimlerine göre değerlendirme yaptığımızda, Genç Parti, ANAP ve DYP, bu seçimlerde oy oranlarını hemen hemen sıfırladılar. Bu partilerden diğer partilere kayan oy oranının, yeterli miktarda AK Parti’ye gelmediğini görüyoruz. Veya bir başka ihtimale göre de, bu yöndeki bir kayış, AK Parti’den Saadet Partisi’ne oy geçişi ile benzer oranda olmalı ki, AK Parti’nin oy oranı büyük değişim göstermiyor.
Seçimlerde Saadet Partisi’nin, kendisinden beklenilen çıkışı gerçekleştirdiği görülüyor.. Hem üst yönetimin gençleşmesi, hem de partinin daha dinamik hale getirilmesi, partinin ciddi bir sıçrama yapmasını sağlamış.
Büyük Birlik Partisi’nin, Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefatından sonra Sivas’ta belediye başkanlığını kazanması, hüzünlü bir sevince sebep oluyor.
Bu arada, şu ilginç durumu da belirtmek zorundayız.
Seçmen, büyükşehir belediye seçimlerinde, ilçe belediye seçimlerinde ve il genel meclisi seçimlerinde ayrı ayrı değerlendirme yaparak tercihini ortaya koymuş durumda.
Halka ‘Cahil’ diyenlerin, halkın kullanacağı oy için yönlendirme yapma girişiminde bulunanların büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını söyleyebiliriz.
Gerçekten de, bugün daha da netleşecek olan seçim sonuçlarında, büyükşehir belediye seçimleri ile, ilçe belediye seçimleri ve il genel meclisi seçimlerinde, partilerin aldıkları oy oranları hayli farklı.
Yani aynı ilde, aynı ilçede, seçmen belediye başkanlığı için bir partiye, il genel meclisi seçimlerinde başka bir partiye oy kullanmış görünüyor.
Böylece, il genel meclisi seçimlerinde partilerin üst yönetimine göre oy kullanılırken, o ilde partinin gösterdiği adayın durumuna göre, farklı partilerin tercih edilmesi de söz konusu olabiliyor.
Seçim sonuçlarını, gelen ilk neticelere göre değerlendirecek olursak, bir hafta önce belirttiğim kıstası göz önünde tutmak zorundayız.
Sadece bir partinin değil, blok halinde üç partinin aldığı oy oranının dikkate alınması gerektiğini bir hafta önce hatırlatmıştım.
Üç parti; AK Parti, Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi idi. Bu üç partiyi yan yana koymamızın sebebi; her üç partinin de, “başörtü, İHL mezunlarına uygulanan katsayı ve Kur’an kursu” konularında, özgürlükçü görüşler serdetmesi idi. Her ne kadar mahalli seçimleri değerlendiriyor isek de, belli bir oranda bu sorunların da, seçmenin iradesinde etkili olduğunu söylemek yanlış olmasa gerek.
İşte bunun içindir ki, bu üç parti arasındaki oy geçişleri, birilerinin istismarına konu edilmemeli. Yani AK Parti’den Saadet Partisi’ne oy geçişi, başörtü yasağının sürmesi yönünde görüş serdeden partiler tarafından istismar edilirse, bu tavır, seçmenin iradesinin açıkça çarpıtılmasından başka bir şey değildir.
Dolayısıyla, tam neticeler alındığında, AK Parti, SP ve BBP’yi bir arada değerlendirmek zorunlu. Hatta belki bunların yanına, MHP’nin aldığı oy oranını da, bir derece eklemek gerekir.
MHP’yi bir başka açıdan da değerlendirmeliyiz. MHP, özellikle belli bölgelerde, oy oranlarını hayli artırmış görünüyor. Bu ilginç bir sonuç. Hiçbir şey yapmadan, oturduğu yerden seçim kazanmak, buna denir işte..
MHP’nin genel başkanının, 2002 seçimlerinden hemen sonra istifa noktasına geldiğini unutmamalıyız. Bu genel başkan ile girilen bir seçimde, üstelik hemen hemen hiçbir belediye başkan adayı dikkat çekici bir isim değilken, MHP oy artışı sağlıyorsa, burada ciddi bir değerlendirme yapmak gerekir. Bence MHP umut vaad ettiği için değil, AK Parti’den değişik sebeplerle vazgeçen seçmenin, öylesine başvurduğu bir parti olmuştur..
Bir not daha.. Ergenekon sanıklarının oy kullandığı sandıklarda, CHP birinci çıkmış..
Bu beklenilen bir sonuç belki..
Ama, halkın da bu neticeyi bilmesi gerekir.
Bu ülkede darbe yapmak üzere bir araya geldiği için yargılanan insanların oy tercihleri büyük oranda CHP ise, bu partinin, adındaki ‘Cumhuriyet’ kelimesini bir daha gözden geçirmesi zorunludur. Adındaki Cumhuriyet kelimesi ile birlikte, “halkçılık” ilkesini de gözden geçirmelidir. Darbe ile halkçılık ilkesinin bir arada olmayacağı açıktır.

VAKİT