Ereğli'den Suriye'ye 1 Tırlık Yardım

“Sana ihtiyacım var” sloganı ile devam eden Suriye’ye yardım kampanyasına Ereğli Ümid Platformu göndermiş olduğu 1 Tır ayni yardım ile destek verdi.

İHH Kilis deposuna teslim edilmek üzere yola çıkarılan yardımlar öncesi,  Platform adına konuşma yapan Kenan Ersoy, Suriye’de yaşanan büyük acılara sessiz kalmanın Müslümanın vasfı olamayacağına dikkat çekerek, sadece söz ile değil eylemlerimiz ile de direnişin desteklenerek Suriye’ye yardım ulaştırmanın önemini vurguladı. Suriye’deki kardeşlerimizi asla yalnız bırakmadıklarını ve bırakmayacaklarını belirterek yeni yardım tırları göndermeye devam edeceklerini ifade etti. Sunuş konuşması sonrası Samet Çakır tarafından basın açıklaması okundu. İHH’nın 500 tır kampanyasına destek verildiğinin belirtildiği konuşmada Esad rejiminin vahşetine rağmen ümmet duyarlılığının da diri olduğuna vurgu yapıldı.

Son olarak Davut Çevik tarafından zalimlerin vahşiliklerine karşı Müslümanların uhuvvetinin, ümmet bilincinin artırılması, yardımların hiçbir engele takılmadan sürekli ve artarak, bizlerin yolunu gözleyen kardeşlerimizin dertlerine merhem olması için bereketlenmesi, imkanlarımızın güç ve kuvvetimizin salih bir şekilde artması için Rabbimize dua edildi.

Basın açıklamasının tam metni:

KOMŞULUK HAKKI VE  İNSANLIK ONURU İÇİN KARDEŞLERİMİZE YARDIM YAPMAYA İHTİYACIMIZ VAR!..

İHH İnsani Yardım Vakfı, “Komşuluk Hakkı İçin” ve “Sana İhtiyacım Var” kampanyaları kapsamında bugün 12.00'de Suriye'ye gönderilmek üzere Kazlıçeşme'den 200 yardım TIR'ı kaldırılıyor.

 2011 yılında başlayan ve yaklaşık 3 yıldır büyük bir yıkımın yaşandığı Suriye'deki insani krizin boyutu, rakamlarla ifade edilemeyecek bir dramı yansıtıyor. Milyonlarca kişinin yerinden edildiği, en temel ihtiyaçların bile karşılanamaz durumda olduğu bölgede, İHH İnsani Yardım Vakfı, mağduriyetlerin başladığı gününden beri yardım çalışmaları yürütüyor. Komşumuz ve kardeşlerimiz olan Suriyeliler için, sizlerin destekleriyle üç yıldır seferber oluyoruz.

Gelinen noktada, yüz binlerce insan bu desteklerle hayata tutunmuş olsa da yıkım ve katliamlar artarak devam ediyor. Üstelik saldırılarla yaşanan ölümlere açlıktan ölümler de eklendi ve kış mevsimi tüm bu olumsuzlukları daha da artıran bir faktör durumunda. Dolayısıyla yardımlara olan ihtiyaç ve yardımların aciliyeti de her geçen gün artıyor.

Bu tablo karşısında, bölgede yardıma muhtaç insanlar için bir çok yardım kampanyası düzenleyen İHH İnsani Yardım Vakfı, şimdiye dek gerçekleştirmiş olduğu en büyük TIR organizasyonunu yapmış bulunmakta. Bugüne kadar Suriye'ye 2 bin 100 yardım TIR'ı gönderen İHH, 1 Ocak-28 Şubat arasında göndermeyi hedeflediği 500 TIR'ın 200'ünü 23 Şubat Pazar günü Türkiye genelinde düzenlenecek programlarla kaldıracak.

En büyük organizasyon ise İstanbul'da gerçekleştirilecek. Yüreği Suriye halkı için çarpan binlerce kişinin katılımıyla Kazlıçeşme Meydanından, Suriye'ye gitmek üzere 50 ile 100 arasında yardım TIR'ı kaldırılıyor. Bu kapsamda bizlerde Ereğli, Alaplı ve civar belde-köylerin katkılarıyla bir-1- Tırla katkı sunuyoruz.

Beş milyondan fazla Müslüman kardeşimiz Suriye içerisinde muhacir durumuna düşmüş durumda. 2 milyondan fazla kardeşimiz, evlerini barklarını, bağlarını bahçelerini terk ederek Suriye dışında, Türkiye başta olmak üzere birçok ülkeye göç etmiş durumda. Resmi rakamlara göre 150 binden fazla kardeşimiz katledildi. BM Suriye’de ölümleri saymaktan aciz kaldığını itiraf etti. Sağ kalan ve çok ağır şartlarda yaşam mücadelesi veren kardeşlerimiz, İslam âlimlerinin vermek zorunda kaldığı fetvalara uyarak kedi-köpek eti yemeye başladılar. Yedikleri bu etlerden zehirlenen insanların haberleri geliyor. Zalim Baas rejimi terk ettiği bölgelerdeki un fabrikalarını ve fırınları bombalıyor. Türkiye’nin birçok ilinden bizlere daha yakın olan, yanı başımıza çizilmiş sahte bir sınırın hemen ötesinde bu hadiseler yaşanırken bizler gözlerimizi rahatça kapatıp uyuyabiliyorsak kalplerimiz katılaşmış demektir. Bu kadar büyük bir trajedinin yaşandığı bir döneme üstelik de komşuları olarak şahitlik edipte kılımızı kıpırdatmıyorsak aslında ölen o kardeşlerimiz değil bizlerin vicdanlarıdır. Açlıktan, donarak ya da bombalar altında can veren o küçücük masum bebelere mi ağlamamız gerekir yoksa kendi halimize mi ağlamalıyız buna karar vermemiz gerekir.

Bizler yaşadığımız coğrafyalarda, yaşanan zulmü tel’in etme erdemliliğinin yanında, kardeşlerimiz için neler yapabileceğimizi, onların yaralarını sarmak için ne gibi organizasyonlar içerisine girebileceğimizi sürekli gündemimizde tutmalı, İbrahim (a.s)’ın ateşine su taşıyan karınca misali tarafımızı netleştirip, kardeşlerimizin derdi ile dertlenmeliyiz. Yaşanılan ağır imtihanın sadece onları ilgilendiren bir imtihan olmadığını, kardeşlerimize sahip çıkıp çıkmama zaviyesinden bizi de yakından ilgilendiren bir imtihan olduğunu unutmamalıyız. Kardeşlerimizin yaşadığı bu büyük sıkıntıları STK’lar ya da platformlar ile sıfırlayamayacağımızın farkındayız ancak hafifletilmesi noktasında büyük katkılar sunabileceğimizin bilincinde olmalıyız. Çabalarımızı küçük görmemeli, sürekli büyütmenin yollarını aramalıyız. Şunu bilmeliyiz ki kardeşlerimizin dramının daha da ağırlaşmamasını engelleyen şey, bizlerin çabaları olacaktır. Mazlum ve ihtiyaç sahibi insanlara yardım ulaştırmak gibi onurlu bir görevi bizlere nasip ettiği için Rabbimize binlerce kez hamd etmeliyiz.

ÜMİD PLATFORMU

(ÖZGÜR-DER, FEDA-DER,  MEMUR-SEN, ANADOLU GENÇLİK DERNEĞİ, ÇINAR-DER, AS-DER, ERİMDER, ORDİNDER )

 

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi