Erdoğan’ın IKBY’ye Yaklaşımında Üslup Değişikliği mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni yasama yılı dolayısıyla mecliste yaptığı konuşma IKBY’ye yaklaşımda daha yumuşak bir üsluba gittiği görüldü.

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 26’ncı dönem 3’üncü yasama yılının açılışını değerlendirdi. Selvi, Meclis'in açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, 25 Eylül'de bağımsız referandumu gerçekleştiren Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ne (IKBY) karşı üslup değiştirdiğine dikkat çekerek "Barzani’ye yönelik uyarılarını sürdürdü ancak, ilk kez farklı bir mesaj verdi. Erdoğan sürecin başından itibaren ilk kez hem sopayı gösterdi hem havucu uzattı. Ayrıca üslup da değişti. İlk başlardaki sert üslubun yerini, tatlı sert bir ton aldı" ifadelerini kullandı.

Abdulkadir Selvi'nin "Üslup ve Yaklaşım Değişiyor" başlıklı yazısının konuyla ilgili kısmı şöyle:

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasını dinlemek için ülkemizde görev yapan diplomatlar yoğun ilgi gösterince kordiplomatik loca dolmuştu. Erdoğan konuşmasında en geniş yeri Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin bağımsızlık referandumuna ayırdı.

Üslup farkı

Barzani’ye yönelik uyarılarını sürdürdü ancak, ilk kez farklı bir mesaj verdi. “Kuzey Irak Yönetimi yaptığı yanlıştan dönme erdemini gösterdiğinde Türkiye, devleti ve milletiyle bu kardeşlerimizin yanında olmaya devam edecektir” dedi. Erdoğan sürecin başından itibaren ilk kez hem sopayı gösterdi hem havucu uzattı. Ayrıca üslup da değişti. İlk başlardaki sert üslubun yerini, tatlı sert bir ton aldı. Barzani’ye tepki ile Kürt halkı ayrı tutulmaya özen gösterilmeye başlandı. Erdoğan bunun ilk işaretini cumartesi günü Erzurum’da verdi. “Bu meselenin Kuzey Irak’taki Kürt halkıyla alakası yoktur” dedi. AK Parti’nin önemli bir Kürt seçmeni ve Türkiye’nin ciddi bir Kürt sorunu var. Barzani’nin bağımsızlık referandumuna tepki gösterilirken, Kürt vatandaşlarımızın gönüllerinde yaralar açılmaması gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu fark etti. Çünkü bu arada bölgenin nabzını yansıtacak isimlerle görüşmeleri oldu. Bir anekdot aktarmak istiyorum.

- Efendim, üslubunuz çok sert.

- Bağımsızlık referandumu yaptı, nasıl sert olmam...

- Referandum kararı çok anlamsız ama sizin üslubunuz çok sert. Bölge insanını yaralar.

- Onu ayarlarım.

Bağımsızlık referandumunun yapıldığı 25 Eylül öncesinde iktidarda müthiş bir gerginlik vardı. Ancak referanduma uluslararası camiadan destek gelmemesi, bölge ülkelerinden birbiri ardına gelen yaptırımların etkili olmaya başlaması Ankara’yı biraz rahatlatmış görünüyor.

 

Yorum Analiz Haberleri

Laiklerin maneviyat arayışı
Fitneden daha kötüsü fitneye meftun olmaktır
Diyarbakırlı Ziya Gökalp’e kulak verilseydi..
“Süreç ve Esenyurt aynı sayfada değil”
Zulme sessiz kalmak en kötüsü...