Erdoğan’ın Haşhaşi Benzetmesi Zaman’ı Gerdi

Zaman gazetesi, Başbakan Erdoğan’ın grup konuşmasındaki “Haşhaşi” göndermesine bakın nasıl bir haberle cevap verdi.

Zaman, Başbakan Erdoğan’ın dünkü grup konuşmasında kullandığı“haşhaşi” ifadesine tepki olarak bir haber hazırladı.

Zaman, “Alim ve aydınlardan sert tepki” ve “insafsız bir iftira” başlığını atarak bir dizi görüşe yer verdi. Ne var ki Zaman gazetesinin alim ve aydın diye nitelediği isimlerin yarısı kendi gazetesinden olması dikkat çekti.

İşte o aydın ve alimler:

Zaman,17 Aralık operasyonu dönemindeki açıklamaları sebebiyle AK Parti tarafından ihraç istemiyle disipline verilince partiden istifa eden İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, MHP milletvekili Özcan Yeniçeri, bir süredir Gülen grubu medyasında verdiği demeçlerle yer bulan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Fethullah Gülen’in arkadaşı ilahiyatçı Suat Yıldırım, Zaman yazarı Mustafa Armağan ve yine bir dönem Gülen’le ilgili çok sert ifadeler kullanan Zaman yazarı Ali Bulaç…

Hakaret ve tehdit gibi sözler

Zaman’a konuşan isimler ise Başbakan Erdoğan’a adeta hakaret gibi sözler sarf ettiler:

Bir süre önce AK Parti’den ayrılan eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Başbakan’ın saygın kişi ve çevrelere karşı kullandığı üslubu, akıl ve vicdanla bağdaştıramadığını vurguladı. BBP lideri Mustafa Destici, Başbakan’ın açıklamaları için ‘kabul edilemez’ yorumunu yaparken gazeteci yazar Ali Bulaç, söz konusu söylemi tehlikeli bulduğunu bildirdi. İlahiyatçı yazar Prof. Dr. Suat Yıldırım, “Haşhaşi nitelendirilmesi insafla bağdaşlaştırılması mümkün olmayan bir iftiradır. En yetkili mahkemelerden geçerek muhkem kaziye halinde, beraatten sonra böyle bir isnatta bulunmak hukuken de suçtur.” ifadelerini kullandı. (Haber10)

Erdoğan, Haşhaşilerle İlgili Ne Demişti?

Erdoğan, '17 Aralık'ın arkasındaki güçleri, suikastlarla ünlü gizli tarikat Haşhaşilere benzetti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 17 Aralık operasyonuyla ilgili en kapsamlı değerlendirmesini uzun bir aradan sonra toplanan AK Parti TBMM Grubu'nda yaptı. Operasyonun arkasındaki gücü 'Haşhaşiler'e benzetip “Sinsi virüslere izin vermeyeceğiz” diyen Erdoğan, yargıya da çok sert eleştiriler yöneltti. Başbakan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

“Demokrasimize yönelik en büyük, en ağır ve en ahlaksız darbe girişimine tevessül edildi. 17 Aralık komplosu, Türkiye'nin demokrasi ve hukuk tarihine kara bir leke olarak geçti. 17 Aralık sabahı belli merkezlere baskın yapılıyor. Tamamen gizli yürüttükleri soruşturmaları seçime 3.5 ay kala başlatıyorlar. Geçmişi 3 yıla kadar uzanıyor. Bunca zamandır bu adımları niye atmadınız? Düşünebiliyor musunuz, 25 mühürlü çuval gelecek, bunlar açılmadan anında adım atılacak. Bu işin nasıl organize edildiği ortada.

MAŞA OLARAK KULLANILAN ÖRGÜT
Bu ihanet operasyonunda maşa olarak kullanılan örgüt, taraftarlarını harekete geçirmiş, hükümete karşı kampanyanın fitilini ateşlemiş. Bir anda itibarsızlaştırma girişimleri başlamış. Milletten değil, mensubu oldukları örgütten talimat alıyor. Uluslararası kirli odakların elinde oyuncak olmuş örgüt, adeta efsunladığı mensuplarını ülkelerinin aleyhine yönlendiriyor. Bu tezgâhı kuranlar kendilerini ele verdiler. Milletin ferasetini, demokrasiye ve seçilmiş hükümete muhabbetini hesaba katmadılar. Büyük Selçuklu Devletinde Haşhaşiler denen gözü dönmüş gizli örgütün devleti nasıl esir almaya çalıştığını, düşmanla nasıl işbirliğine gittiğini, asırlar önce gördük. Türkiye Cumhuriyeti, bu sinsi virüslere asla geçit vermez. 

BİZ NE HAİNLER GÖRDÜK
Bu sürecin Türkiye'de inançlı kesimleri mağdur etmesine asla izin vermeyiz. Örgütün üst yönetimiyle, oradaki diğer vatandaşlarımızın hassasiyetlerini birbirinden kesinlikle ayırıyoruz. Samimi kardeşlerimizden oyunu görmelerini bekliyoruz. Hiç endişeniz olmasın. Tarihte biz nice hainler gördük. Nice ajanlara, casuslara, gayri milli saldırılara şahit olduk. Bu aziz millet duasıyla gayretiyle sarsılmaz imanıyla, kardeşlik dayanışmasıyla tüm o saldırıları aşmıştır. Aramızdan bazıları ihanet etse de, emanete hıyanetlik etse de siz kalbinize umutsuzluğun zehrini yaklaştırmayacaksınız.”

HAŞHAŞİLER

Başbakan Erdoğan'ın “Büyük Selçuklu Devleti'ni esir almaya çalışan gizli örgüt” ifadesiyle anlattığı Haşhaşiler, Hasan Sabbah tarafından kuruldu. Selçuklu Veziri Nizamülmülk'ün talebelik arkadaşı olan Sabbah, Nizamülmülk ile arası açılınca Mısır'a gidip bâtınî fikirlerin etkisinde kaldı. İsmâiliyyenin ikinci önemli kolu olan Nizârîler fırkasının başına geçti. Daha sonra İran'da İsmâiliyye Devleti'ni kurdu. Alamut Kalesini merkez yaptı. Haşhaşiler olarak da adlandırılan örgütü, fedailerini haşhaş verip siyasi amaç için kullanıyordu. Hasan Sabbah, Fedâyîn isimli terör teşkilâtıyla, pek çok Müslümanı, devlet adamını ve alimi şehit ettirdi. Özellikle Selçuklu Türkleri bu eylemlerden çok zarar gördü. Vezir Nizamülmülk, Hassan Sabbah'ın teröristlerince öldürüldü. Sultan Melikşâh, Bağdat'ta zehirlenerek şehit edildi. Sabbah elindeki güç ile halkı Selçuklu'ya karşı kışkırttı, bu süreç devleti yıkıma götürdü. Haşhaşiler'de gizlilik ve takiye esastı. (Türkiye)

 

Haber Haberleri

Mehmet Görmez’den Riyad’daki festival görüntülerine tepki: İslam'ın değerlerine saldırı
Bağdat'taki rehabilitasyon merkezinde 5 bine yakın uyuşturucu bağımlısı tedavi görüyor
Gazze'de 6 ay bombardıman altında yaşayan Salhiya: Bir ayağımız ahirette, bir ayağımız dünyadaydı
Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?
Özgür Özel hakkındaki "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "iftira" soruşturmasında ''yetkisizlik'' kararı