Erdoğan’ın Akil Adamlarla Görüşmesinden Notlar

Erdoğan ile Akil Adamlar sınırdaki yeni güvenlik önlemleri, Uludere olayı ve KCK'lıların durumunu da konuştular.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Akil Adamlar grubuyla bir araya geldiği toplantıda, Uludere, faili meçhuller, hasta tutuklu ve hükümlüler, KCK tutuklusu siyasi hükümlülerin serbest bırakılması gibi konular konuşuldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, her bölgeden 3 kişinin yer aldığı Akil Adamlar grubuyla 8 saat süren bir toplantı yaptı.

Tek tek söz alan Akil Adamlar, Başbakan'a izlenimlerini, tespitlerini, talep ve kaygılarını iletti. Toplantıda, Uludere olayının faillerinin bulunup cezalandırılması, faili meçhuller, sınırda yeni karakollar yapılması, yeni köy kourucusu alımı, bölgedeki güvenlik barajları, hasta tutuklu ve hükümlüler, KCK tutuklusu siyasi hükümlülerin serbest bırakılması, yerel yönetimlere parelel, yerel demokrasinin güçlendirilmesi konuları gündeme geldi. Başbakan, sınırda yeni karakol yapılmasının söz konusu olmadığını, geçmiş tarihte, TOKİ'ye ihale edilen karakollarının yapımının sürdüğünü, yeni köy korucucusu alımının olmadığını, barajlarında güvemlik amaçlı değil, sınır aşan sullarla ilgili uluslararası sözleşme gereği yapıldığını belirtti.

ULUDERE İÇİN YARGI KARARI BEKLENİYOR

Başbakan Erdoğan, Uludere olayı ile ilgili yargının kararını beklediklerini, hasta tutuklu ve hükümlülerle ilgili adli tıp kurumunun verdiği raporların dikkatte alındığını söyledi. Kürtlerde bir bölünme kaygısı olmadığı, ayrıca Batıda oluşan bölünme kaygısına Güneydoğu'da bir anlam verilemediği de Başbakana iletildi. Kürtlerin sadece kendi kimlikleriyle tanınmak istendiği dile getirildi. Kezban Hatemi'nin Şırnak'ın Cizre ilçesinde görüşmelerini kayıt yapan polisi kovalamasını da Başbakana anlattığı öğrenildi. Güneydoğu Akil Adamlar Heyeti, önümüzdeki hafta içerisinde Adalet Bakanı Sadullah Ergin'le görüşerek, KCK tutukluları ve hasta tutukluların durumunuda ileterek çözüm isteyecek.

PAKER: "İZLENİM TOPLANTISIYDI"

Akil  Heyeti Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Başkanı Can Paker, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile dün akşam yaptıkları görüşmeye ilişkin, "Bu bir tartışma toplantısı değildi, izlenim toplantısıydı" dedi. Paker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, toplantıda her gruptan üç kişinin yer aldığını ve bölgeleriyle ilgili izlenimlerini anlattığını söyledi.

Bunun, daha çok bir izlenim toplantısı olduğunu vurgulayan Paker, şunları kaydetti: "Sayın Başbakan, 6 saat boyunca herkesi dinledi, herkesin söylediklerini not aldı. Orada daha çok olay anlatıldı. Bu projenin normal sonucu ay sonunda gelecektir. O zaman da işte herkes hükümete birtakım öneriler getirecektir diye tahmin ediyorum ama bu toplantı, öyle bir toplantı değildi. 'Neler olduğunu, ın nasıl reaksiyon gösterdiği, grupların kendi içlerinde nasıl çalıştığı' gibi şeyler konuşuldu."

Başbakan Erdoğan'ın kendilerine teşekkür ettiğini belirten Paker, "Bu bir tartışma toplantısı değildi, izlenim toplantısıydı. Başbakan, konuşmadı zaten, biz konuştuk. Herkes izlenimlerini anlattı. Bazı talepler dile getirildi" diye konuştu.

Toplantıda kendisinin, Doğu Anadolu Bölgesi Grubu'nun izlenimlerini paylaştığını anımsatan Paker, "Toplantıdaki en önemli şey, Sayın Başbakan'ın 6 saat boyunca böyle bir görüşmeye vakit ayırarak, ertesi gün önemli bir işi olmasına rağmen, bizim söylediklerimizi tek tek kendisinin not almasıdır. Gecenin en önemli olayı oydu" diye konuştu.

GÖRÜŞLER DİLE GETİRİLDİ

Akil Adamlar Heyeti Güneydoğu Grubu Başkanı Yılmaz Ensaroğlu ise toplantıya Güneydoğu grubundan kendisinin yanı sıra Başkan Vekili Kezban Hatemi ve Sekreter Mehmet Emin Ekmen'in katıldığını belirtti. Toplantıda sırayla herkese söz verildiğini kaydeden Ensaroğlu, süre sınırlaması olmadan 1 aylık izlenimleri ile en çok öne çıkan talepleri anlattıklarını ifade etti. Başbakan Erdoğan'ın sonuna kadar kendilerini dikkatle dinleyerek, not aldığını ve zaman zaman sorular sorduğunu anlatan Ensaroğlu şöyle konuştu:

"Doğrusu görebildiğim kadarıyla bütün arkadaşlar herhangi bir otosansür olmadan görüşlerini dile getirdi. Özellikle bize iletilmiş soruları aktardığımızda, Başbakan, hemen yanıtladı. İnşallah 1 ay sonra daha kapsamlı değerlendirme olacak. Bu toplantıyı iç değerlendirme toplantısı olarak tanımlamak daha doğru olur. 1 ay sonraki toplantıya her grup artık iç toplantılarını yapmış, raporlarını hazırlamış şekilde gelirler."

"HALKIN TALEPLERİ İLETİLDİ"

Yılmaz Ensaroğlu, Güneydoğu'daki izlenimlerini, bölgede toplumsal bir problem olmadığını, bölge insanının, bölünme fobisini anlamakta zorlandığını Başbakan Erdoğan'a aktardığını söyledi. Kürt nüfusun bölge dışında da yaşaması nedeniyle toplumsal entegrasyonun ileri aşamada olduğu, bu nedenle özerklik ve ayrılma gibi şeylerin bölge insanının gündeminde olmadığını söylediğini ifade eden Ensaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bölge insanının, zaman zaman başka bölgelerde yaşanan akil Adamlara tepkiyi de anlamadıklarını ve barış, huzur diyen Adamlara nasıl bunların yapıldığını sorduklarını aktardım. Ana dilin kamu hizmetinde kullanılması, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi konularında en yaygın talepler olduğununu söyledim. Ayrıca geri çekilme konusunda 1999'daki gibi olumsuz şeyler yaşanacağı konusunda tedirginlik olduğunu söyledim. Sayın Başbakan ise geri çekilme konusunda kamuoyuna daha önce söylediklerinin arkasında olduklarını belirtti."

TAŞGETİREN: ERDOĞAN BİZİ DİKKATLE DİNLEDİ

İç Anadolu Bölgesi Grubu Başkanı Ahmet Taşgetiren, yaptığı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la dün akşam yaptıkları görüşmenin 6,5 saat sürdüğünü ve bu süre boyunca herkesin tespitlerini, izlenimlerini paylaştığını söyledi."Sayın Başbakan, 6,5 saat boyunca bizleri çok dikkatli bir şekilde dinleyerek not aldı. Anlatılan bazı konuların biraz daha açılmasını isteyerek kısa sorular sordu" diyen Taşgetiren, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İlginç bir şekilde Öcalan ismi, doğuda ve batıda üzerinde odaklanan bir isim oluyor. Türkiye'nin hemen tamamında ortaya çıkan duygu yoğunlaşması, kanın durması, genç ölümlerinin evlere gelmemesi, bu noktada çekilmenin de başlamış olması ümitleri arttırıyor. 4 aydan beri cenaze gelmemesi çok pozitif bir algı olarak tespit edilmiş ve bu durum Sayın Başbakan'la görüşme ortamında ifade edildi. Görüşmemiz bir rapor niteliğinde değildi, daha çok bir ayın, 36 günün izlenimi niteliğindeydi. Rapor 2 aylık çalışmanın sonunda ortaya çıkacak."

"ÖCALAN İLE KÜRT SORUNU KONUŞULMUYOR"

Heyet üyelerinin yaptıkları temaslarda anayasa konusunun konuşulduğunu ve toplantıda bu konunun değerlendirildiğini belirten Taşgetiren, sözlerini şöyle tamamladı: "Vatandaşlar 'Anayasal açıdan bir söz verildi mi verilmedi mi?' gibi sorular yöneltiyordu. Bu konu Başbakan'a arz edildi. Sayın Başbakan, terör örgütü ve Öcalan ile Kürt sorununun konuşulmadığını, sadece silahlı yapının ülke dışına çıkması ve terör örgütünün silahları bırakması konusunun konuşulduğunu ifade etti"
 

Heyetin Barış Sürecine Katkısı Gözle Görünür

Akil İnsanlar Heyeti Marmara Bölgesi Grubu Başkanı Deniz Ülke Arıboğan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile dün akşam yaptıkları görüşmeye ilişkin, "Başbakan'ın bize söylediği kadarıyla heyetin barış sürecine olan katkısı gözle görünür nitelikte" dedi.

Arıboğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, görüşmede, Başbakan Erdoğan'ın tahmin etmediği ya da bilmediği bir şeyle karşılaştığını sanmadığını belirterek, genellikle eleştiri ve uyarıları not almayı tercih ettiğini söyledi.

Başbakan Erdoğan'ın, çok az konuştuğunu, çok dinlediğini, görüşmenin dostça bir sohbet havasında geçtiğini anlatan Arıboğan, Erdoğan'ın bazı eleştirilere yanıt vermenin dışında fazla konuşmadığını kaydetti.

Arıboğan, Erdoğan'ın zaman zaman bazı açıklamalar yapmak durumunda kaldığını dile getirerek, "Bize iletilen tüm eleştiri ve endişeleri kendisine aktarınca kimisini haksız buldu, kimisini not aldı. Başbakan'ın bize söylediği kadarıyla heyetin barış sürecine olan katkısı gözle görünür nitelikte" ifadelerini kullandı.

Heyet başkanlarının daha çok bölgedeki deneyim ve gözlemlerini anlattıklarını aktaran Arıboğan, şöyle devam etti: "Endişelerin genelde hangi konularda toplandığı, sürecin en eleştirilen bölümlerinin neler olduğu, en çok hangi soruların sorulduğu gibi konular ön plana çıktı. Sürecin başlangıcında, ilerleyişinde ve geleceğinde temel kaygıların neler olduğuna değinildi."

Çok kritik bir süreçteyiz

Toplantıda kendisinin de daha çok siyasi ve sosyolojik risklere dikkati çektiğini anlatan Arıboğan, zira süreç ilerlerken toplumsal dokudaki kırılganlığın ve hassasiyetlerin arttığını, bir fay hattını sağlamlaştırırken, başka hatlarda kırılmaların ortaya çıkma riski olduğunu kaydetti.

Arıboğan, beklenmedik gelişmelerin, beklenir ve önlenebilir hale getirilmesi gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kürt kimliğinin ve Türk kimliğinin birlikte güçlendiği, birbirini beslediği bir dönemdeyiz. Kürtçü harekete uzak duran, merkez partilere oy veren ve asimile olduğu düşünülen Kürtlerde bile güçlü bir kimliğine sahip çıkma arayışı var. Kimsenin bir başkasının ya da devletin kendisini ezmesine izin vermeye niyeti yok. Bunun diyalektik karşılığı olarak da Türklük kimliği daha fazla vurgulanıyor. Türkler de bir yandan haklar eşitlenirken, diğer yandan sahip olduklarından geri adım atmaya, fedakarlık etmeye niyetli değil. Bu bir ilk yüzleşme süreci.

Normalleşme aşamasına geçene kadar riskli ve tepkisel bir dönem geçecektir. Bu dönemi çok akıllıca ve partiler üstü bir destekle geçmek gerekiyor. Yapıştırıcı bir üst ideolojinin kurgulanması lazım. Küçük siyasal ihtiraslar büyük kayıplar yaratabilir. Çok kritik bir süreçteyiz. Bunları anlatmaya çalıştım" değerlendirmesinde bulundu.

 

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu