Erdoğan: Türkiyede Derin Yapı Temizlenmedi

Başbakan Tayyip Erdoğan katıldığı programda önemli açıklamalarda bulundu.

Başbakan Tayyip Erdoğan, ‘devletteki derin yapı tamamen temizlendi’ gibi bir iddianın içinde olamayacaklarını söyledi. Gazetecilerin sorularını cevaplayan Erdoğan, “Dünyada da kolay kolay derin yapıların sıfırlandığı bir ülkeyi  konuşmamız mümkün değil. ABD ve Rusya da dahil.” dedi.

Uludere faciasına değinen Başbakan Erdoğan, yargı kararından sonra çıkacak neticeye göre özür dileyebileceğini kaydetti. Erdoğan, “Dersim için ben devlet adına özür diledim. Ama şimdi üzüntülerimi bildirdim. Niye? Çünkü ben işin üstüne gidiyorum. Sonuç açıklandıktan sonra her şey olabilir.” diye konuştu. Başbakan, kuvvetler ayrılığı ile ilgili sözlerine de açıklık getirdi. Erdoğan, yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirlerinin alanını çiğnemesine karşı olduklarını belirtti. Erdoğan, bir soru üzerine, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın BDP’li Gültan Kışanak’ı kastederek, “Ben de olsam dağa çıkardım.” şeklindeki sözlerine karşı çıktı: “Bir yanlış başka bir yanlışla düzeltilemez. Kanı kanla temizleyemezsiniz.” dedi. Başbakan, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın zehirlenip zehirlenmediği tartışmalarına da ilk kez değindi. Konunun kendisini ciddi manada üzdüğünü söyleyen Erdoğan, Cumhurbaşkanı’nın, kafalardaki bulanıklığı gidermek için DDK’yı devreye soktuğunu ancak Adlî Tıp’ın nihai kararı açıklayamadığını hatırlattı. Başbakan Erdoğan, hukuksuz dinlemelerin bitmediğini, kendi ofisinin bile dinlendiğini söyledi. Erdoğan, “Yemeklerinizi önce Emine Hanım’a mı tattırıyorsunuz?” şeklindeki esprili bir soruyu ise “Eşim zehirleneceğine ben zehirleneyim. Olur mu öyle şey? O önce ölürse bana kim bakacak?” diye cevapladı.

Başbakan Tayyip Erdoğan, “Kuvvetler ayrılığı önümüze engel olarak dikiliyor.” şeklindeki sözlerine açıklık getirdi. Erdoğan, kuvvetler ayrılığına değil yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirlerinin alanını çiğnemesine karşı olduklarını belirtti. Başbakan Erdoğan, Türkiye’de kuvvetler ayrılığı prensibini en güçlü savunan partinin lideri olduğunu söylerken, “Kimse bunu eğip büküp sağa sola çekmesin. Biz içerikle olan yaşadığımız sıkıntıları dile getirdik. Yasama, yürütmenin alanına giremez; yürütme, yasamanın alanına giremez. Hepsinin alanı bellidir fakat bizim ülkemizde öyle zamanlar yaşadık ki yargı bazen yasamanın da yürütmenin de alanına müdahale etti.” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, “Kuvvetler ayrılığı demokrasinin temel ilkesidir.” açıklamasının hatırlatılması üzerine de “Cumhurbaşkanı ile aynı düşünüyoruz, farklı bir şey söylemedim ben.” diye ekledi.

ULUDERE İÇİN ÖZÜR DİLEYEBİLİRİM

Erdoğan, bir soru üzerine, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın BDP’li Gültan Kışanak’ı kastederek, “Ben de olsam dağa çıkardım.” şeklindeki sözlerine karşı çıktı: “Bir yanlış başka bir yanlışla düzeltilemez. Kanı kanla temizleyemezsiniz. Ben teröristle kucaklaşanlarla görüşüp şehidimin annesini ağlatamam. Birilerine şirin görüneceğim diye böyle bir tarihî yanlışın içine giremem. Bizim değerlerimizin içerisinde bir defa böyle bir anlayış (dağa çıkma) yok.” Başbakan Erdoğan, yıldönümüne girilen Uludere konusunda da açıklamalar yaptı. 34 köylünün öldüğü olayla ilgili ‘sivil katliamı’ söylemini eleştiren Erdoğan, yargı kararına göre gerekirse özür dileyebileceğini söyledi.

YÜCE DİVAN KARARI ERGENEKON İÇİN EMSAL OLMAZ

Erdoğan, Anayasa Mahkemesi’nin ‘Yüce Divan’ sıfatıyla yaptığı rüşvet yargılamasında,  ‘delillerin usulsüz toplandığı gerekçesiyle beraat kararı vermesini’ de değerlendirdi. Bunun Ergenekon davaları için emsal teşkil edip etmeyeceğiyle ilgili hukukçu kurmaylarıyla görüştüğünü aktararak, “Arkadaşlarımın ortak görüşü Ergenekon’a emsal teşkil etmesi söz konusu değil.” dedi.

DEVLETTEKİ DERİN YAPI TAMAMEN TEMİZLENMEDİ   

“Devletteki derin yapı tamamen temizlendi diye bir iddianın içinde olamayız.” değerlendirmesini yapan Başbakan Erdoğan, artık bu derin yapıların içine nüfuz ederek etkilerini kırdıklarını dile getirdi. Erdoğan, “Ha ciddi darbeler, yaralar meydana getirir mi, bu önemli. Geçmişte oluyordu. Ama biz şimdi nüfuz etmek suretiyle bu zararı aza indirdik.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan,  merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın zehirlenip zehirlenmediği tartışmalarına da değindi: “O konu beni ciddi manada üzüyor. Semra Hanım’la da oğlu Ahmet Bey’le de görüşmelerimi yaptım.  Cumhurbaşkanı’mız, bazı kafalardaki bulanıklığı gidermek için Devlet Denetleme Kurulu’nu devreye soktu. Bunun neticesinde bir şeyler çıktı. Şu anda Adlî Tıp bile nihai kararını açıklayamıyor.” diye konuştu.

EŞİM ZEHİRLENECEKSE BEN ZEHİRLENEYİM

Kendisinin zehirlenme konusunda tedbir alıp almadığı da soruldu. “Dünyada liderlerin pek çoğu bunları hep yaşadılar bundan sonra da yaşayacaklar.” diyen Erdoğan, “Size yönelik de oldu mu?” sorusu üzerine, “Bazıları oldu diyor, bazıları olmadı diyor.” cevabını verdi. “Yemeklerinizi önce Emine Hanım’a mı tattırıyorsunuz?” şeklindeki esprili bir soruyu ise şöyle cevapladı: “Eşim zehirlenecekse ben zehirleneyim. Olur mu öyle şey. O önce ölürse bana kim bakacak? Eve güvendiğimiz elemanları alıyor, onlarla çalışıyoruz. Resmî Konut’ta da yediklerimize dikkat ediyoruz.”

ODTÜ YÖNETİMİNE SERT ELEŞTİRİ

Erdoğan, Göktürk-2 uydusunun fırlatılması töreni öncesi ODTÜ’de öğrenci protestosu ve polisin sert müdahalesiyle ilgili eleştirileri cevapladı. “Ben bu üniversitenin yönetimini anlamış değilim. Samimi değiller.” diyen Başbakan, şöyle konuştu: “Allah aşkına soruyorum; bir üniversite genci böyle bir toplantının yapıldığı yeri protesto adı altında taşlayabilir mi? Siz nasıl bir üniversite yönetimisiniz, ne biçim öğretim üyesisiniz? Bir de utanmadan sıkılmadan söyledikleri şey, ‘polisin, güvenliğin olmadığı bir üniversite istiyoruz, derslere girmiyoruz’. Girmezsen girme ya. Öğretim üyeleri olsa ne olur olmasa ne olur, bunların yetiştirdiği öğrenci bu kadar oluyor.” Başbakan Erdoğan, Göktürk-2’nin fırlatılması törenine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün davet edilmeyişiyle ilgili de “Davet tamamen bizim dışımızdadır, davet TÜBİTAK’ındır. Keşke Cumhurbaşkanı’mızla görüşüp davet kararı verseydi, daha doğru olurdu.” dedi.

BEN DAHİL DİNLEMELER BİTMEMİŞTİR

Başbakan Erdoğan, fişleme ve telefon dinlemeleriyle ilgili de çarpıcı açıklamalar yaptı: “Devletin bazı birimleri arasında ciddi yanlış alışkanlıklar var. Bu yanlış alışkanlıkları törpüleyip atamıyorsunuz. Dinleme de dahil. Kim derse ki kazıyıp attık, yanlış. Bu dinlemeler ben dahil bitmemiştir. Zaten yapanlar en yakınınıza yapıyorlar. Arama tarama esnasında arkadaşlarımız bunu bulup çıkardı. Yeni mi, hayır. Epey oldu. Evimin altındaki ofisimde olan şeyler. Devletin içine sızmış vaziyette bunlar.”

İRAN GENELKURMAY BAŞKANI SAÇMALIYOR

“Patriotlar yerleştirilirse 3. dünya savaşı çıkar.” diyen İran Genelkurmay Başkanı’na tepki gösteren Başbakan Erdoğan,  “Saçmalıyor. Gereksiz bir şey. Genelkurmay Başkanı önce kim adına konuşuyor, ne adına konuşuyor? Biz kendi kararımızı kendimiz veririz. NATO’nun amir hükmünde ‘Üye ülkelerin topraklarının savunucusu NATO’dur.’ hükmü var. Patriotlar, Adana, Gaziantep ve Kahraman-maraş’a yerleştirilecek.” şeklinde konuştu.

(Zaman)

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu