Cumhurbaşkanı Erdoğan, HDP'lilerin tutuklanmasıyla ilgili şu ifadeleri kullandı:
"Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devletimiz yok. Kimse başka hesabın içine girmesin. Başka hesabın içine giren, bunun bedelini ödeyecektir ve ödüyorlar. Sırtını bir yerlere dayayanlar, bunların bedelini ödemeye devam edecekler. Biz sırtımızı hakka ve halka dayıyoruz, farkımız bu."
Şu an tutuklu olan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, 19 Temmuz'da Kobani'deki temaslarının ardından "Biz sırtımızı YPJ'ye, YPG'ye ve PYD'ye yaslıyoruz, bunu söylemekte ve savunmakta hiçbir sakınca görmüyoruz" demişti.
"Bürokratik oligarşi yıkılmalı"
Erdoğan, devlette memuriyet anlayışını değiştirmek istediklerini de söyledi:
"Başbakanlık görevine geldiğim günden beri kamuda çalışma sistemini, devlet memuriyeti anlayışını değiştirmek için çok çalıştım ama pek az mesafe aldım diyebilirim. Niye? Anayasa değişikliği gerektiriyor. Ancak vazgeçmiş değiliz. Bu konuda yaptırdığım çalışmalar sayesinde Başbakanlıkta ve ilgili bakanlıkların elinde çok ciddi bir birikim oluştu. Hükümetimize her fırsatta bu birikimi kullanarak bürokratik oligarşiyi yıkıp yerine 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışını hakim kılacak bir kamu personel rejimini kurması tavsiyesinde bulunuyorum."
"Bunlar ne menem bir ana muhalefet?"
Keçiören'de Ankara Büyükşehir Belediyesi toplu açılış törenine katılarak burada da konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gündeminde HDP’li milletvekillerinin tutuklanması ve CHP’nin bildirisi vardı. Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
“Bu ülkede vatana ihanet edenler, bu ülkede terör estirenlerin avukatlığına soyunanlar, bunun bedelini ödemek durumundadır. Hesabını vermek durumundadır.
Bugün hak için, halk için ne yaptın, bu soruyu kendimize sormakla mükellefiz. Bizim siyaset felsefemizin temeli işte budur. 1994 yılından beri sorumluluk üstlendiğimiz her alanda elde ettiğimiz başarıların sırrı da budur. Yoksa kalkıp bildiriler yayınlamak suretiyle bu ülkenin cumhurbaşkanına, bu ülkenin hükümetine saldırmak hiçbir siyasetçiye yakışmaz. Ondan sonra da 'Niye yargıya gidiliyor?' Eee, nereye gidilecek? Herkes haddini bilecek.
Ana muhalefet partisinin bildirisinde, kalkıyor sarayı ve iktidar partisini ne yazık ki 'DEAŞ’a ve diğer terör örgütlerine yardım yataklık yapıyor' diye suçlama yoluna gidiyorlar. Bunlar ne menem bir ana muhalefet? Böyle bir anlayış olabilir mi? Yani DEAŞ'a karşı bu mücadeleyi en kararlı şekilde vereceksin ve üstelik sen de bir bildiri yayınlayıp burada, yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış kabilinden, bizi bastırmaya kalkacaksın.”
Kaynak: AA