Erdoğan: İstanbul Boğazı’nı Felç Ettiler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte, İstanbul Boğazı’nın hâli ortada. Boğaz’ı felç ettiler. Bakıyorsun, güzelim Boğaz’da 5, 6, 7 kat binalar. Kararlı bir duruş sergilenmediği için bunlar oluyor.” dedi.

Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde Şehircilik Şûrası’na katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dikey değil yatay mimariden yana olduğunu söyledi.

İstanbul Boğazı’ndaki duruma da tepki gösteren Erdoğan, bir “boğaz yasası” hattâ “anayasası” olması gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehirlerimiz kentsel dönüşüm projeleriyle gecekondulardan kurtulurken şahsiyetsiz mimari ekollerin pençelerine de itilmemeli.” ifadelerini kullandı.

Al Jazeera’de yer alan habere göre, Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

“Bugünün Türkiye’si böyle bir çirkinliği, böyle bir nobranlığı asla hak etmiyor. Dikey mimarinin altında yatan gerçek nedir? Az topraktan çok para kazanmak. Aslı budur. TOKİ binaları başta olmak üzere, şimdi Ergün Bey’e sesleniyorum, artık ülkemizde tarihimize, kültürümüze, bölgelerimizin hayat tarzına uygun binalar inşa etme dönemi gelmiştir, hattâ geçiyor. Sâdece beton, demir yığınlarından oluşan çirkin yapılar, bırakın şehirlerimizi; yaylalarımızı, kıyılarımızı da işgâl etmeye başlamıştır. Bu çirkinliklerden çok derin üzüntü duyuyorum. Bu facialara bakanlık olarak, belediyeler olarak işbirliği hâlinde izin vermememiz lâzım. İşte bugün burada birçok belediye başkanı arkadaşlarım var. Hep birlikte buna karşı set oluşturmalıyız. Şehirlerimiz kentsel dönüşüm projeleriyle gecekondulardan kurtulurken şahsiyetsiz mimari ekollerin pençelerine de itilmemelidir. Kendi şehir planlarımızı hayata geçirecek yatırımların ardından gitmeliyiz.”

“Kötü Şehir İnsanı Ahlâksızlaştırır”

“İnsanlara huzur değil, gerginlik veren bir şehir sorunlu bir şehirdir. Manhattan’ı düşünün. O devasa binaların arasına girdiğiniz zaman ruhsuzluk olduğunu görürsünüz. Orada insan, ben bir şehirde medeni olarak yaşıyorum diyemez. Öyle bir hâl var. Çıkarsınız odanıza karşınızda bir beton yığını vardır. Yeşili falan görmek mümkün değildir. Bugün dünyanın en büyük 30 şehrinin ortak özelliği hepsinin de terör tehdidi altında bulunuyor olmasıdır. Şehirleşmenin getirdiği siyâsî, ekonomik sıkıntıların üzerinde de kafa yormalıyız. Bununla birlikte sorun çözmek, toplumun bir kesimini ayrıştıracak yapı öbekleri oluşturmak anlamına gelmemelidir. Patronla işçi yan yana oturabilmelidir. Bizim anlayışımıza göre budur. Bu birliktelik herkesin diğerinin hâlini görmesine, gerektiğinde yarasını sarmasına imkân tanımaktadır. Bireyselleşmeyi teşvik eden yapılar medeniyetimizi cehenneme çevirmektedir. Şehir dendiği zaman hesaba katmamız gereken pek çok husus bulunuyor. Vizyoner bir bakış açısıyla gelişmeleri doğru değerlendirip geleceği gören anlayışla yapılan planlamalar o şehirleri bugünlere getirir. Kötü şehir insanı ahlâksızlaştırır, diyor merhum... Kötü alışkanlıkların ahlâksızlaştırdığı ve bu ahlâksızlığın yaygın hâle gelmesinden şikâyet ediyoruz. Bu durumun başlıca sebebi şehirlerin maddî ve manevi boyutuyla buna imkân verecek şekilde büyümüş olmasıdır. Ninova’dan Babil’e, Roma’dan İstanbul’a, Gazze’den Konya’ya nice kadim şehri bu çerçevede sayabiliriz. Elbette Mekke, Medine baş taçlarımızdır.”

“Ülkemizde Yıkılması Gereken 6 Milyonun Üzerinde Yapı Var”

“Doğal afetin, depremin ne zaman geleceği belli olmaz. Bizim elimizi çabuk tutup süratle bu dönüşümü gerçekleştirmemiz gerekiyor. Çıkarttığımız kanun kapsamında 49 ilimizde 189 riskli alan ilân edilerek konut ve iş yerlerinin inşası başladı. Ülkemizde yıkılması gereken 6 milyonun üzerinde yapı var. Kentsel dönüşüm kapsamında her şehrin ruhuna uygun yapılar üretilmelidir. TOKİ ve Başbakan ile de bunu paylaştım; ne olur yerel mimariyi dikkate alarak hareket edelim.”

“Şehre İhanet Ediyorsun, İhanet”

“Kot denilen bir olay var ve bununla ne yazık ki müteahhitler acımasız bir şekilde yolsuzluk yapıyorlar. Kot olayında kesinlikle denizden verme anlayışını getirmemiz lâzım. Beyefendi nereden inşaatı alıyor, en yüksek noktadan. 950 verdiysen, denizden buna baktığında ortaya ne çıkar? 2-3 kat yerine 5-6 katlı bina çıkıyor. Her bakımdan ortaya güzellik çıkması lâzım. Bu konularda belediyelerimizin hassas davranması lâzım. Bodrum güneşi görmeyen yerdir, toprağın altındadır. Kalkıp etrafını açmak suretiyle zemin oluşturmak bana göre ihanettir. Neymiş fazladan bir kat, iki katmış. Şehre ihanet ediyorsun, ihanet. Eğer medeni olacaksak böyle medeni olacağız.”

“Boğaz’ı Felç Ettiler”

“İşte, İstanbul Boğazı’nın hâli ortada. Boğaz’ı felç ettiler, neden? Bu yüzden. Bakıyorsun ki o güzelim Boğaz’da, aman ya Rabbim; 5, 6, 7 kat binalar. Nerede bunlar? Ön görünümde. Niye? Kararlı bir duruş sergilenmediği için bunlar oluyor. Şimdi bununla ilgili çok ciddi bir Boğaz yasasının yeniden ele alınması, çıkartılması lâzım. Bunun için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’mızın kararlı bir adım atması gerekiyor, hükümetimizin kararlı bir adım atması gerekiyor. Bunu sıfırlayalım demiyorum. İnşaatların Boğaz’da yapılmasından da yanayım. Bu çirkin yapılaşmaların yıkılıp, onların yerine inşaat yapılsın, yapılsın ama dediğim gibi bunun bir anayasası olsun adeta. Bu anayasasını kurduğumuz zaman bu mesele biter. Bu adımı atmamız lâzım. Boğaz’ın doğal güzelliğine biz çıkardığımız yasalarla bir farklılık getirelim. Çevre düzeni planlarının tamamlanması da son dönemde kat edilen mesafeler arasındadır. Bu konuda da hükümetimizin çok ciddi kararlar alması lâzım. Belediyelerimize bir süre temin edilmeli. 6 ayda bu planın onayı bitmelidir. Kalkıp da istediğim zaman bunu bitirmeliyim, böyle bir mantık olmaz. Çalışsın arkadaş. Planlama Müdürlüğü’nde 5 kişi 10 kişi çalıştırıyorsan 20 kişi çalıştır. Şehirleşmeyi hızlandıralım, sen hızlandırmazsan gecekondular hızlanır.”

Yıldırım: İlk Kazma 18 Mart'ta

Erdoğan’dan önce konuşma yapan Başbakan Binali Yıldırım ise, perşembe günü ihalesi yapılan Çanakkale 1915 Köprüsü’nün 10,5 milyar dolarlık proje olduğunu belirterek, “İnşallah bu sene 18 Mart’ta bu köprüye ilk kazmayı vurmak istiyoruz.” dedi.

Gündem Haberleri

ABD'den Türkiye'ye "Hamas'a ev sahipliği yapmayın" uyarısı
10 Kasım dayatmasında yeni dönem: Törene katılmayan öğrenci için veliden savunma istediler
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: UCM'nin kararı "umut verici"
Orhan Miroğlu: Bilimsel düşüncenin önündeki en büyük engel Kemalizmdir
HÜDA PAR’dan İslam âlimi Şeyh Said için soru önergesi