Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “İlker paşamıza yapılan benzetmeleri ve yakıştırmaları asla doğru bulmuyorum. Yani bir örgütün mensubuymuş gibi yaklaşımları kesinlikle çok çok çirkin buluyorum.” dedi.
TSK mensuplarının kaçmayacağını savunan Başbakan Erdoğan, Başbuğ ile ilgili olarak şu açıklamalarda bulundu:
"İlker paşamızla alakalı olarak ben yapılan benzetmeleri ve yakıştırmaları asla doğru bulmuyorum. Yani bir örgüt elemanıymış, bir örgütün mensubuymuş gibi bu tür yaklaşımları kesinlikle çok çok çirkin buluyorum. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde Genelkurmay Başkanlığı makamına gelmiş bir insan için bu tür bir yakıştırmanın, bu tür bir benzetmenin doğru olmadığını ve insaf dışı olduğunu kesinlikle düşünüyorum. Daha önce de söyledim tutuklu yargılanmasını dahi yargıda olmasına rağmen söylüyorum doğru bulmuyorum, tutuksuz yargılanmasından yana olduğumu da daha başta söyledim. TSK mensubu kaçmaz. Çağrılınca ailelerini bırakıp geldiler, tutuklandılar. Bu bir inceliktir. Öyleyse tutuksuz yargılarsınız."
Sahiden TSK Mensubu Kaçmaz mı?
Başbakan Erdoğan, "TSK mensubu kaçmaz" diye çıkış yaparken Ergenekon davası sanıklarından Mustafa Bakıcı'yı unuttu.
İnternet andıcı dosyasının 3 numaralı sanığı Mustafa Bakıcı, Özel Yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hakkında yakalama kararı çıkarılınca geçtiğimiz yılın kasım ayında sırra kadem basmıştı. 'Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen firari sanık Bakıcı, ilk olarak 3 Ağustos 2011'de GATA'ya yatmıştı. Bir hafta istirahat raporu alan Bakıcı, 26 Ağustos'ta taburcu olmuştu. Bakıcı, hakkındaki yakalama kararının devam ettiği dönemde Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na (KKK) 1 aylık izin dilekçesi vermişti. İzin talebi onaylanan Bakıcı, 12 Eylül'de eşi aracılığıyla KKK'ya emeklilik dilekçesi göndermişti. Emeklilik dilekçesinin onaylandığı 20 Eylül'den itibaren Bakıcı'dan haber alınamadı.