HAKSÖZ-HABER
Cumhuriyet gazetesi bugün “Esed yine Esad mı oluyor?” manşetiyle çıkarken; Sözcü konuyu “Yılın U Dönüşü” (Düşman ilan ettiği Esad’a yeşil ışık yaktı) başlığıyla manşete çekti. Zaman gazetesi de yine birinci sayfadan sanki nötr ifadeler aktarıyormuş gibi; “Esedli geçiş olabilir” başlığını tercih etti. Zaman’ın diğerlerinden farkı içerikte sözlerin devamının yer almasıydı.
Cumhuriyet ve Sözcü, birinci sayfada Erdoğan’ın sözlerinin devamına yer vermezken, Hürriyet gazetesi aynı açıklamaları web sitesinden Erdoğan’ın “Esed butik devlet istiyor” şeklindeki eleştirel sözlerini başlığa taşıdı.
Cumhuriyet ve Sözcü’nün konuyla ilgili alakasız ve okuyucusunu aldatıcı tezviratına karşılık, Erdoğan, Rusya dönüşü uçakta kendisiyle yapılan röportajda sorulan bir soru üzerine şu net ifadelerde bulunmuştu:
Söz konusu 3 ülke bir araya geldiklerinde toplantının içeriği ne olacak?
“Suriye’de konu genelde bir noktada kilitleniyor: Esed’li mi, Esed’siz bir Suriye mi? Kimileri Esed ile devam edilmesinden yana. Biz de diyoruz ki normalleşme için önce bir geçiş süreci olmalı. Sonrasında Suriye’de Esed’li bir yönetim düşünülemez. Çünkü Suriye’de muhalefetteki herkesin ortak kanaati şu: Esed ile bir şey yapılamaz. DAİŞ (IŞİD), Esed’ten kopuk gibi gözükse de esasen kopuk değil. DAİŞ’in en büyük destekçisi Şam rejimidir.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da bayram namazını kıldıktan sonra yaptığı açıklamada ise Suriye'deki gelişmeler ve olası geçiş süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulunmuştu. Erdoğan, "Esed'siz bu sürecin olması veya geçiş sürecinde belki Esed ile gidilme gibi bir şey olabilir ama asıl olması gereken muhalefetin, bir defa Esed'le zaten bir Suriye geleceğini kimse görmüyor. 300-350 bin vatandaşın ölümüne neden olan bir kişiyi, bir diktatörü kabul etmeleri mümkün değil" açıklamasında bulunmuştu.
Erdoğan bu net vurguların öncesinde de şu tespitlerde bulunmuştu:
“Rusya'nın henüz Suriye'ye bakışında doğrusu bir netlik göremedim. Ancak şu konuda en azından dışişleri bakanlarımızın yeni bir çalışma başlatmalarını orada bir sürece bağladık. Önümüzde BM Genel Kurulu var. BM Genel Kurulu'nda Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, Türkiye dışişleri bakanları olarak üçlü, bu konuda çalışma yapsınlar diye aramızda bir karara vardık. Burada alınacak neticeye göre de bu sürece, kabul etmeleri halinde Suudi Arabistan ve İran'ı katmak, 5'li olarak bu çalışmaları sürdürelim. Akabinde buna Avrupa Birliği, Ürdün, Katar, bu ülkelerin de katılmasıyla bu bölgedeki gelişmeleri bir yere taşıyalım.”
Hürriyet’in başlığa taşıdığı açıklamaların açılımı ise, Rusya-Suriye-İran işbirliği ve politikalarına atıf ve eleştiriler içeriyordu:
"Rusya'nın tabii İran'la birlikte Suriye'ye vermiş olduğu destekler artık zaten gizli değil. Bunu kendileri de ifade ediyorlar. Temenni ederiz ki Rusya, bu süreçte dün yaptığımız görüşmelerin gereğini bir dayanışma içerisinde yerine getirmek suretiyle, ben dün kendilerine de ifade ettim, Esed burada bir butik Suriye kurmak istiyor. Butik Suriye, Şam'dan başlayıp Hama, Humus ve Lazkiye'yi kapsayan ki bu da Suriye'nin yüzde 15'ine tekabül eden bir bölgedir. Bu bölgede kendine ait, arkasında belli egemen güçlerin hakim olduğu, destek verdiği bir devlet kurabilmek, bu da tabii Akdeniz’e açılan bir yapı olması hasebiyle böyle bir yapıyı kurmak, derdi bu. Buna ülkedeki güçler ne kadar müsaade edecekler?"