HAKSÖZ HABER
Dün akşam 2021 İlim Yayma Ödülleri Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankasının tartışmalı rezervleriyle ilgili dikkat çeken bir ifade kullandı.
Göreve geldiklerinde, Türkiye'nin IMF'ye 23,5 milyar dolar borcu olduğunu hatırlatan Erdoğan, o dönem Merkez Bankası'nın döviz rezervinin 27,5 milyar dolar olduğunu belirterek, "Başbakanlığım döneminde bu döviz rezervini 135 milyar dolara kadar çıkardık. Daha sonra bir düşüş yaşandı, yoktum. Cumhurbaşkanıydım" ifadelerini kullandı.
Hazine ve Maliye Bakanlığına birçok eleştiriye rağmen damadı Berat Albayrak’ı getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve iki yıldan uzun bir süre bakanlık yapan Berat Albayrak’ın ekonomi yönetimine olan güven aldıkları kararlar sonucu zarar görmüştü.
Aynı süreçte Merkez Bankası’nın para politikalarında uyguladığı adımlar sonucu rakamları tam olarak netleştirilemeyen oranlarda Merkez Bankası kasasından kayıplar yaşandığı iktidar tarafından da kabul edilmişti.
Enflasyonun durdurulamaz bir şekilde yükseldiği ekonomide, aldığı kararlar ile tartışmaların odağında olan Merkez Bankası ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, dolar kuruna müdahale etmekte yetersiz kaldığı görülen Merkez Bankası’nın rezerv süreçleri ile ilgili ilginç yorumlarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Başbakanlığım döneminde bu döviz rezervini 135 milyar dolara kadar çıkardık. Daha sonra bir düşüş yaşandı, yoktum, Cumhurbaşkanıydım. Şimdi yeniden 100 milyar doların üzerine döviz rezervimiz çıkmış vaziyette. Toparlayacağız, daha yukarılara bu rakam çıkacak. Herhalde George, Hans bunlar gelip de bizim Merkez Bankamızın döviz rezervini yükseltmeyecek. Biz yükselteceğiz, bundan hiç endişeniz olmasın. Nasıl 27,5 milyar dolardan döviz rezervini alıp buralara getirdiysek şimdi yine aynı şekilde daha yukarılara bunu çıkaracağız ve çıkarıyoruz.
Bizim kasamız boş değil, kasa mevcudumuz gayet iyi. Türkiye'ye karşı oynanan oyunun en etkili silahı haline gelen döviz kurunu dengeye oturtmak da fiyatları makul seviyede tutmak da bizim elimizdedir. Şayet bugün, her birimiz üzerimize düşeni yaparsak emin olun birkaç ay içerisinde çok daha güçlü, büyük, müreffeh Türkiye'nin kapılarının önümüze açıldığını göreceğiz. Biz buna yürekten inanıyoruz. Bize inanan, bize güvenen her vatandaşımızı da seferberlik ruhuyla ülkemizin gelecek yarım asrının, bir asrının belirleyicisi bu vizyona sahip çıkmaya davet ediyoruz." dedi.