Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 60'a yakın devlet ve hükûmet başkanının katılımıyla küresel insanî yardım sisteminin masaya yatırılacağı ilk Dünya İnsani Zirvesi'nin İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen açılışında katılımcılara hitap etti.
“Kapımızı Hiçbir Zaman İnsanlara Kapamayacağız”
Savaşlar, doğal afetler, salgın hastalıklar, iklim değişikliğinin yol açtığı krizlerin, tüm insanlığın huzurunu, refahını ve ortak geleceğini tehdit ettiğini dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Zirvede bulunanlar olarak, hepimiz de acının rengi, ırkı, dili, dini olmadığını çok iyi biliyoruz. Bu anlayışla Türkiye bugün dünyanın 140'ı aşkın ülkesinde, insanî ve kalkınma yardım faaliyetleri yürütüyor, binlerce projeyi hayata geçiriyor. Aynı zamanda 3 milyonun üzerinde Suriyeli ve Iraklı mülteciyi ülkemizde misafir ediyoruz.
Büyük bir iftiharla belirtmek isterim ki bu iltica, bu sığınma süreci devam etse dahi, varil bombalarından kaçan büyük bir tehditle karşı karşıya kalan ister Suriyeli olsun, ister Iraklı olsun, kim olursa olsun kapımızı hiçbir zaman insanlara, insanlığa kapamayacağız, bunu özellikle belirtmek istiyorum.
İnsanî yardımlarımızın ve insanî kalkınma yardımlarımızın, 2014 yılı toplamı 6,4 milyar dolar. Bu rakam her geçen yıl artıyor. Bu süreçte küresel insanî yardım sisteminin tüm yönlerini görme, aksaklıkları, eksiklikleri bizzat tecrübe etme imkânı bulduk.”.
“Herkes Elini Taşın Altına Koymalıdır”
Sorunlara çözüm üretemeyen sistemin yükünü sâdece belli ülkelerin omuzladığını vurgulayan Erdoğan, artık bu konuda herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini kaydetti.
Yerlerinden edilen çocuklara, engellilere ve diğer tüm mazlumlara daha fazla yardımcı olacaklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
“İhtiyaçlar her geçen gün artarken mâlesef kaynaklar aynı oranda artmıyor. Buna ilaveten yardımların finansmanında uluslararası toplum açısından bazı sıkıntılar ve sorumluluktan kaçma eğilimleri görüyoruz. Bu zafiyeti en iyi bilen, çok acı bir şekilde bunu tecrübe eden ülke Türkiye'dir. Ülkemizdeki sığınmacılar için yaptığımız harcamalar 10 milyar doları aşmışken uluslararası toplumun katkıları 455 milyon dolarda kaldı.”.
Dünya İnsani Zirvesi'nin tüm bu alanlarda dönüm noktası olmasını dileyen Erdoğan, “Gözlerini ve gönüllerini İstanbul'dan gelecek mesajlara ve taahhütlere kilitlemiş insanlara karşı sorumluluklarımızı bir an olsun aklımızdan çıkarmamalıyız.” dedi.
* * * * *
“BMKG’nın Reforma Tâbi Tutulması Aciliyet Arz Ediyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya İnsani Zirvesi kapsamında düzenlenen “Çatışmaları Önlemek ve Bitirmek İçin Politik Liderlik” konulu “1. Yüksek Düzeyli Yuvarlak Masa Toplantısı”ndaki konuşmasına, katılımcıları selâmlayarak başladı.
Türkiye olarak, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un “Siyasî Liderlik” başlığı altında belirlediği 5 temel taahhüdün tamamına destek verdiklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
“Adaletli, hızlı, şeffaf ve hesap verebilirlik ilkesi doğrultusunda çalışan bir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Güvenlik Konseyi’nin temel işlevini yerine getirebilmesini temin edecek bir reforma tâbi tutulması aciliyet arz ediyor. Bilhassa veto hakkının kullanımının sınırlandırılması yönünde ortaya konulan girişimleri desteklemeyi sürdüreceğiz. 'Medeniyetler İttifakı' ve 'Barış için Arabuluculuk' girişimleri küresel barış ve istikrar için çok değerli platformlardır. Tüm paydaşları bu girişimlere güçlü destek vermeye dâvet ediyorum.”.
“Daha Âdil Bir Yük Paylaşımına Gidilmesini Bekliyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler verilerine göre, dünyada en çok mülteciye ev sahipliği yapan ülkenin Türkiye olduğunu söyledi.
Bu durumun maddî, manevî, güvenlik ve sosyal boyutları itibariyle getirdiği yükü herkesin çok iyi bildiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
“Türkiye, uluslararası toplum adına üstlendiği bu ağır sorumlulukta gereken desteği ve katkıyı alamamaktadır. Biz artık daha âdil bir yük paylaşımına gidilmesini bekliyoruz. Bunun yanında Türkiye dünyanın 140 ülkesinde, kalkınma odaklı insanî yardım çalışmasını sürdürüyor. Hem donör hem de milyonlarca sığınmacıyı barındıran bir ülke olarak, insanî yardım sisteminin her iki tarafını da çok iyi anlıyoruz. Tüm donörleri insanî yardım ve kalkınma yardımlarının bütçelendirilmesi konusuna daha esnek bir anlayışla yaklaşmaya davet ediyorum.”.
Erdoğan, Türkiye'nin, uluslararası insancıl hukukun, uluslararası insan haklarının ve mülteciler hukukunun uygulanması noktasındaki hassasiyetini sürdüreceğine dikkat çekerek, “İhtiyaç sahiplerinin, hızlı ve kesintisiz bir şekilde, insanî yardıma erişebilmesine ve insanî yardım çalışanlarının güvenli biçimde görevlerini yerine getirmelerine yönelik her türlü çabayı, destekleyeceğiz. Bunun yanında, terör örgütlerinin insanî yardım sistemini suistimal ederek, kendilerini meşrulaştırmalarına yönelik her adıma da şiddetle karşı çıkacağız.” dedi.
AA