Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bir buçuk ay aradan sonra açılan TBMM'nin açılış konuşmasını yaptı. Konuşmasında 15 Temmuz darbe girişimi, terörle mücadele, yeni anayasa ve iç tüzük çalışmaları ağırlıklı olarak yer aldı. ABD ve Avrupa Birliği'ne (AB) yönelik eleştiriler de yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbe girişimi sonrası Başbakan Binali Yıldırım, CHP ve MHP liderleriyle İstanbul Yenikapı'da birlikte katıldıkları mitingi hatırlattı. "Yenikapı ruhu"nun "titizlikle korunması hepimizin sorumluluğu" dedi. "Türkiye'nin ve Türk milletinin vatanı, özgürlüğü ve geleceği söz konusu olduğunda nasıl tek yürek, tek ses, tek nefes olabildiğinin ispatı olan Yenikapı ruhunun titizlikle koruması, hepimizin sorumluluğudur" dedi. Terör örgütleri karşısında en büyük güçlerinin bu birlik, beraberlik ve dayanışma olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı konuşmasında 24 Ağustos'ta başlatılan Fırat Kalkanı Harekâtı'ndan da bahsetti. Suriye'nin Türkiye için hayati bir konu olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Türkiye olarak masanın dışında kalamayız, masada olmaya mecburuz" dedi. İlk hedefin "5 bin kilometrekare büyüklüğünde, terör örgütlerinden arındırılmış bir güvenli bölge" olduğunun da altını çizdi
Erdoğan ayrıca kendisine ve Cumhurbaşkanlığı makamına yönelik eleştirileri hatırlattı; "Cumhurbaşkanlığı makamını ve mekânını yıpratmaya yönelik çabaları üzüntüyle karşılıyorum. Burada hedef alınan şahsım değil, milletimizin hür iradesiyle yaptığı tercihtir. Hiç kimsenin, özellikle de kendileri de seçimle gelen TBMM üyelerinin böyle bir hakkı hiç yoktur. İnşallah bugünden sonra bu anlamsız tartışmayı da geride bırakmış olacağımızı umut ediyorum" diye konuştu ve şöyle devam etti:
"Her yeni durum gibi, doğrudan milletin oyu ile seçilen Cumhurbaşkanlığı makamı konusunda da ilk anda beliren tereddütler, zaman içinde ortadan kalkmıştır. Bugüne kadar yasama, yürütme, yargı organlarıyla ve milettiyle uyum içinde bir Cumhurbaşkanlığı vazifesi icrâ ettiğime inanıyorum. Önümüzdeki dönemde de ülkemi en iyi şekilde temsil etmek, anayasal görevlerimi ve milletimin beklentilerini en ileri derecede karşılamak için tüm gücümle çalışmayı sürdüreceğim."
Erdoğan'ın konuşmasından diğer satır başları şöyle:
"Anayasa ve iç tüzük çalışmalarını destekliyorum"
"Şayet Türkiye, ekonomik göstergeleriyle, yatırımlarıyla, istihdam potansiyeliyle, sosyal yardımlarıyla, savunma sanayisiyle bugünkü seviyesine ulaşmamış olsaydı, örneğin 1990’ların düzeyinde kalsaydı, iç ve dış saldırılar karşısında bu kadar güçlü bir duruş sergileyemezdi. Bugün çözümünde zorlandığımız sorunların üstesinden gelebilmemizin yolu da 2023 hedeflerimize ulaşmamızdan geçiyor. Bu konuda en büyük görev TBMM'ye ve onun siz kıymetli üyelerine düşüyor. Ülkemizin önünü açacak, 2023 hedeflerimize ulaşmamıza katkı sağlayacak her hususta Meclisimiz öncü olmalıdır. Bunun için mümkünse yeni bir anayasayı, en azından kapsamlı bir anayasa değişikliğini süratle hayata geçirmeliyiz. Anayasa değişikliği konusunda Meclis bünyesinde halen süren çalışmaları olumlu bir adım olarak değerlendiriyorum. Bu çalışmanın, kapsamı genişletilerek bir an önce sonuçlandırılması, milletimizde, Meclisimizin uzlaşmayla yapısal değişimi başarabileceği yönünde bir umudun filizlenmesini sağlayacaktır. Yine, Meclis iç tüzüğünün, bu yüce kurumun daha etkin, süratli ve pratik çalışma yürütmesine imkan verecek şekilde yeniden ele alınmasını önemli görüyorum. Meclis ve milletvekilleri ne kadar etkin çalışırsa, milletimiz nezdindeki itibarları da o kadar artacaktır. Tüm sorunların yegane çıkış yolunu milli iradede gören bir Cumhurbaşkanı olarak, anayasa ve içtüzük çalışmalarını desteklediğimi, destekleyeceğimi belirtmek isterim."
ABD'ye eleştiri
Bilhassa son dönemde Amerika Birleşik Devletleri'nin bölgemize yönelik politikalarında ciddi bir tutarsızlık ve çok başlılık işaretlerine şahit oluyoruz. Amerika yönetiminin bir kısmı, ısrarla Suriye’de ve Irak’ta PKK/PYD-YPG terör örgütüyle ortak çalışma yürütürken, bir kısmı da bizim hassasiyetlerimize daha yakın politikalar izlemeye çalışıyor."
"Talihsizlik"
"ABD Kongresi'nin Suudi Arabistan'a 11 Eylül saldırıları sebebiyle dava açılmasına izin veren yasayı onaylaması talihsizliktir. Suçların şahsiliği ilkesine aykırıdır. Bu yanlış adımdan bir an önce dönülmesini bekliyoruz. ABD'nin en kısa sürede münasebetlerimizin ruhuna uygun seviyeye geleceğine inanıyorum."
"Kendileri bilirler…"
"Avrupa Birliği’nin ülkemize söz verdiği vize serbestisi uygulamasının bu ay yürürlüğe girmesi gerekiyor. Birlik tarafından yapılan açıklamalara baktığımızda, terörle mücadele gibi, Türkiye için hayati bir konunun, sürecin ön şartı haline dönüştürülmeye çalışıldığını görüyoruz. Açık söylüyorum: Bu tavır, Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye verdiği sözü tutmak istemediğinin ilânıdır. Ve yine açıkça ifade ediyorum: Kendileri bilirler."
"Türkiye AB ile ilişkilerinde hep veren taraf, hep sözünü tutan taraf olmuştur. Ülkemizin 53 yıl kapıda bekletilmesi bizimle ilgili görüşünü göstermiştir. Üste çıkmanın gereği yoktur. Farklı niyetlerin günahını bize yıkmaktan vazgeçsinler. Bizim AB kriterleriyle, insan haklarıyla, hukukun üstünlüğüyle hiçbir sorunumuz yoktur, olmayacaktır. Bunları AB istediği için değil, kendi vatandaşlarımız lâyık olduğu için hayata geçiriyoruz. AB, Türkiye'yi tam üye yapacaksa hiçbir engel bulunmuyor, biz hazırız. Artık bu oyunun da sonuna geldik, bunu bilmeleri lâzım. Türkiye ile veya Türkiyesiz yola devam seçimi kendilerine aittir. Sorumluluğu bize yıkmaya çalışmasınlar."
Kaynak: Al Jazeera