HAKSÖZ-HABER
Erdoğan, 3 konuya açıklık getirdi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Japonya, Singapur ve Malezya’ya gerçekleştireceği resmi ziyaretler öncesi Yeşilköy Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıda “yeniden yargılamalar”, “mektup” ve “iki bin kişilik liste” meselelerine açıklık getiren Başbakan, gazetecilerden gelen sorular üzerine bu konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Erdoğan: “Yeniden Yargılamada Bizim Açımızdan Sıkıntı Yok…
…Anayasal düzenlemeye kadar taşırız”
Bir gazetecinin konuya ilişkin sorusu üzerine Erdoğan Feyzioğlu ile yaptıkları görüşmenin gerçekten olumlu bir görüşme olarak sürdüğünü söyledi:
“Kendileri taleplerini bize ilettikleri gibi, hükümetimizin özellikle üçüncü döneme kadar yaptıkları bu çalışmadan vatandaş olarak özellikle memnuniyetlerini ifade ettiler. Ve talepler noktasında tabii; Ergenekon, Balyoz, bunlarla ilgili kanaatlerini ifade ettikten sonra, dedik ki: Biz bununla ilgili, bu konuya zaten, yeniden yargılama konusuna, olumlu bakıyoruz. Bu konuyla ilgili arkadaşlarım çalışmalarını yapıyorlar ve bu çalışmalarda bitmek üzere. Ben tekrar Adalet Bakanıma da kendi yanında da söyledim, kendileriyle de irtibatta olacaklar, bunları değerlendirecekler, konuşacaklar. Ve yeniden yargılanma noktasında da bizim açımızdan herhangi bir sıkıntı yok. Yeter ki yasal altyapısı oluşturulsun. Hele hele muhalefetin de bu noktadaki katkısı, olur veya olmaz önemli değil, olursa bunu anayasal düzenlemeye kadar taşırız, olmazsa yasal düzenleme olarak elimizden geleni, yasalar çerçevesinde ne yapılabilecekse bunları yapmaya gayret ederiz.”
“Mektup benim şahsıma gelmemiştir”
Bir basın mensubunun, “Dün gazetecilerle yaptığınız görüşme sonrası, toplantıya katılanların görüşlerini aldık. Siz toplantıda ifade etmeseniz de Fethullah Gülen tarafından size bir uzlaşı mektubu gönderildiği, sizin de mektuba yanıt vermediğiniz şeklinde değerlendirmeler yapıldı. Sonrasında bir parantez açıldı; 'Devlet içerisinde paralel yapıyla ya da cemaatlerle hiçbir şekilde pazarlık yapmamız söz konusu olamaz' şeklinde değerlendirmeler oldu. Bu değerlendirmelerin ardından da Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı da mektubun içeriğiyle ilgili açıklama yaptı. Bununla ilgili değerlendirmenizi alabilir miyiz?” sorusu üzerine, Başbakan Erdoğan, “Malum vakfın sitesinde filan bu metin var” dedi.
Erdoğan, bu sitede mektubun kime gönderildiğinin de olduğunu anlatarak, mektubun Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e gönderildiğini ve iki A4 sayfasını kapsadığını dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
“İmzanın sahibi de belli. Metnin içerisinde ne var ne yok bunlar da belli. Metnin içerisindeki değerlendirmeler, şu anda açarsanız, girerseniz o siteye onu orada A'dan Z'ye hepsini görürsünüz. Sorulan soru bunun üzerinedir, verdiğim cevap bununla ilgilidir. Mektup benim şahsıma gelmemiştir. Mektup, Cumhurbaşkanımıza gelmiştir ve ben dünkü konuşmamda da zaten 'Bana mektup geldi' demiyorum. Mektubun gelmesinden bahsediyorum ama bu mektubun içerisinde 'Sayın Başbakanın da bu mektubu herhalde okuyacağı' diye orada bir ifade geçiyor. Dolayısıyla Başbakan da bu mektubu okumuştur ve içeride neler var neler yok biraz da siz zahmet edin siteye girin, o siteden o metnin içerisinde neler olup olmadığını göreceksiniz.”
“Böyle bir liste ne masamda, ne sümenimin altında; zaten bizde sümen de yok!”
Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin “Devlet içerisindeki paralel yapıyı oluşturan iki bin kişilik bir listeden bahsediliyor ve bu listenin de sizin önünüzde olduğu ifade ediliyor. Bununla ilgili bir değerlendirmeniz olacak mı?” şeklindeki sorusuna da şöyle yanıt verdi:
“Bu konuyla ilgili Burhan Bey de daha sonra bir açıklama yaptı, Bülent Bey de bir açıklama yaptı, parti sözcümüz de bir açıklama yaptı. Fakat bunların üzerinde bu kadar ısrarla durmanızın bir anlamı yok. Bakınız, dün 50'ye yakın basın mensubuyla yaptığımız bir toplantı var. O toplantıda da buna benzer sorular geldi ve orada da söyledik. Bir defa böyle birşey masamın üzerinde, sümenimin altında, benim zaten masamda sümen de yok onu da söyleyeyim, böyle birşey söz konusu değil. Bu tür atamalar yapılacaksa yapılır. Bugün devletin yüzbinlerce personeli var. Yüzbinlerce personeli olan bir devlet ve bu devleti yöneten bu hükümet, yeri geldiği zaman birçok kişinin yerini değiştirebilir. Atamalar yapar. Bunun sayısı iki bin kişi falan, kim almış bu sayıyı, nereden almış? Böyle birşey söz konusu değil. Bunların hepsi uydurma ifadelerdir. Bunları böyle sürekli olarak gündemde tutmakla, Türkiye'ye fayda sağlayamazsınız, zarar sağlarsınız. Ve yalanlanmış olan bu tür ifadelerin üzerinde daha fazla durmanın gereği yok.”