Halkı aptal sanıyorlar. İnsan hakları, demokrasi, terörle mücadele, uygar dünyanın değerlerini müdafaa gibi cici retoriklerin arkasına sığınınca insanların gerçekleri görmeyeceklerini varsayıyorlar.
Ama yanılıyorlar. Halk, meselenin detaylarını bilmese de, işin özünün farkında.
Nitekim câhil, günlük ekmeğinden başka bir şey düşünmeyen yoksul yığınlar olarak kabul ettikleri Pakistan halkı, medya illüzyonuna rağmen, gerçeklerin farkında olduğunu ortaya koydu. Kaç gündür dünya medyası bu gerçeği ortaya seren anketi konuşup, üzerine yorumlar yaptı.
Al Cezire tv kanalının “the Gallup International” şirketinin Pakistan birimine yaptırdığı özel anket Taliban, terör, ABD’nin pilotsuz uçaklarla yaptığı saldırılar gibi bölge realitesine dair konular hakkında halkın düşüncelerine başvurmuş.
(http://english.aljazeera.net/focus/2009/08/2009888238994769.html)
Saha çalışması, 26-27 Temmuz’da, halkın genelinin görüşlerini yansıtacak şekilde şehir ve kırsal kesimden orantılı seçilmiş 2.500 denekle yüz yüze görüşülerek yapılmış.
Anket sonuçları özetle şöyle:
“Taliban’a yönelik askerî operasyona karşı bakışınız nedir?” sorusuna katılımcıların yüzde 41’i onay vermiş, yüzde 24’ü karşı çıkmış, yüzde 22’si tarafsız kalırken yüzde 13’ü ise fikir beyan etmemiş.
“ABD’nin pilotsuz uçaklarla (drone attacks) Taliban ve El Kâide hedeflerini vurmasını destekliyor musunuz?” sorusuna; yüzde 9 evet, yüzde 67 hayır, yüzde 24 de fikrim yok cevabını vermiş.
En önemli soru ise şu: “Kimisi Taliban’ın Pakistan için en büyük tehlike olduğuna inanıyor. Kimisi Hindistan’ın, kimisi de ABD’nin. Sizce Pakistan için en büyük tehdit kaynağı hangisidir?”
Katılımcıların yüzde 11’i Taliban (Pakistan Talibanı), yüzde 18’i Hindistan cevabını verirken yüzde 59’u ise Amerika demiş. Yüzde 12 ise görüş belirtmemiş.
Pakistan iç siyasetine yönelik soruların cevapları da Pakistan halkının nerede durduğuna dair önemli ipuçları sunuyor bize.
Anketin ortaya koyduğu fotoğraf, Pakistan halkının 11 Eylül sonrası bölgede yaşanan oyunların farkında olduğunu göstermektedir. Pakistan’ı bilenler bilir, halkın algı dünyasında temel düşman hep Hindistan olmuştur.
Çünkü 1947’de Pakistan bağımsız bir devlet olarak tarih sahnesinde yerini aldıktan sonra tek fiili düşman Hindistan’dı. Hindistan nükleer silah yapmasaydı Pakistan da bugün nükleer silahlara sahip olamayacaktı. Keşmir sorunu da iki ülkeyi üç kez savaşa sürüklemiştir. Bu sorun hâlâ en temel sorun niteliğini taşımaktadır. Hindistan’ın bir gün şartlar elverdiğinde Pakistan’ı ilhak niyetleri taşıdığı da bir sır değil.
Hindistan korkusunun halkı devlet çizgisinde nasıl birleştirdiğini, kimi zaman kabul edilemez bazı devlet politikalarını salt bu yüzden nasıl sineye çektiğini bilirim.
Devlet, eğitim kurumlarında, medya aracılığıyla, velhâsıl her fırsatta halkı Hindistan’a karşı uyanık tutmaya çalışır. Ve Hindistan korkusu reel bir korkudur.
Bütün bunlara rağmen Pakistan halkı; bağımsızlığımıza, ülke bütünlüğümüze, ekonomimize ‘en büyük tehdit kaynağı Amerika’dır’ demiştir. Hem de yüzde 59’luk ezici bir çoğunlukla.
Barack Hüseyin Obama’lı ABD’nin Pakistan halkının algısındaki karşılığı bu. Anket sonuçlarının bize söylediği, insanlar retoriğe değil, icraata bakıyor.
İcraata bakınca da maalesef ortaya çıkan sonuç, Müslüman kanının bir değerinin olmadığıdır. ABD uçakları habire sivil yerleşim merkezlerini, medreseleri terör yuvası diye vuruyor. Kimse de hesabını soramıyor.
ABD, insan onuruyla alay edercesine sivil kurbanların ailelerine kan bedeli olarak kişi başına 500 dolar veriyor, sadaka niyetine.
Sadece bir fikir vermesi bakımından zikrediyorum. 1988’de 270 kişinin ölümüne yol açan Pan Amerikan Havayolları’na ait yolcu uçağının düşürülmesi nedeniyle Libya’yı ölen kişi başı 10 milyon dolar tazminat cezasına çarptırdılar. Libya olayı kabullenmemesine rağmen. Yaptığı katliamı kabullenen ABD ise, kurban başı 500 dolar veriyor.
Halk, ülkenin toprak egemenliğini ihlal eden, hesabı sorulamayan katliamlara imza atan, ülkeyi destabilize eden icraatlar karşısında tabiî olarak kadîm düşman algısını değiştirmektedir.
Anketin anlattıklarını herkesin iyi okuması gerekiyor, özellikle de Obama’nın.
VAKİT