"Evet", evet de "hayır" oylarının oranı hiç de azımsanmayacak kadar yüksek.
Türkiye bir konuda tam ortasından olmasa da ikiye bölündü.
Evet oylarının hepsinin AK Parti'ye verilmediğini de hesaba katarsak...
AK Parti'nin hayır oyu çıkan bölgelerde halihazırdakinden farklı politikalar gütmesi...
Bu bölgelerde yeni adaylara yönelmesi...
En önemlisi de, bu bölgelerdeki insanların korkularına yönelik yeni açılımlarda bulunması gerekiyor!
Tablo en son seçimdeki gibi çıkmış, özellikle Trakya ile Ege ve Akdeniz sahilleri AK Parti'ye hayır demiş.
Bu tablo ne yazık ki bir önceki seçim tablosu ile aynıdır.
Demek ki son seçimden bu yana AK Parti bu bölgelere yönelik fazla bir şey yapmamış!
Bu bölgelere yönelik yapılacaklar 2011 seçimlerinde AK Parti'nin yeniden iktidara gelip yapması gereken anayasa değişikliği için çok önemli.
AK Parti'nin yeniden iktidarını arzu ettiğimden değil, bu referandumdan sonra ülkede gerekli değişimi ancak AK Parti yapabileceği için böyle söylüyorum.
Referandum gösterdi ki AK Parti halkın kayda değer çoğunluğunun eğilimlerini doğru okuyor.
Ama MHP-CHP koalisyonu yanlışta ve halkı anlamamakta ısrar ediyor.
Şimdi...
Bu seçimin en büyük kaybedeni MHP ve Genel Başkanı Devlet Bahçeli'dir.
Devlet Bahçeli yanlış bir strateji seçmiş, CHP'nin peşine takılarak büyük bir taktik hataya imza atmıştır.
Referandumun sonuçlarına rağmen Bahçeli, Kemal Kılıçdardoğlu'ndan daha da sert açıklamalar yapmayı sürdürdü ve "Türkiye karanlık bir döneme girdi" dedi.
Bu ne büyük bir yalan...
Bu ne büyük bir kandırmaca...
Bu ne büyük bir aymazlık...
Sanırsınız Devlet Bahçeli renk körü.
Oysa değil.
Son derece bilinçli açıklamalar bunlar.
Gerçek Bahçeli bu işte.
Muhafazakâr Milliyetçi Hareket Partisi tabanını çatlatmıştır.
Zaten ülkücüler bu seçimde kendisini dinlememiş ve "evet" oyu kullanmışlar. Sonuçlardan bunu okumak mümkün.
Ama o hâlâ özgürlükçü, herkesi kucaklayan bir yapı yerine faşist bir devlet anlayışını savunuyor.
Dedim ya, CHP'nin peşine takılan tarihin çöplüğüne gidiyor.
Bakın Şimdi...
Mehmet Ağar'ı anan var mı?
Erkan Mumcu nerede?
Hüsamettin Cindoruk kim?
Süleyman Demirel'e saygı duyan kaç kişi var?
Mesut Yılmaz'a ne oldu, bilen var mı Allah aşkına...
Bütün bu isimlerin ortak paydası ne biliyor musunuz?
Hepsi CHP'nin kuyruğuna takılarak politika yaptı ve sonrasındaki ilk seçimde tarihin çöplüğünü boyladılar.
Şimdi de Devlet Bahçeli aynı hataya düştü.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP'nin peşine takılmamış, Meclis'e girmiş bir Bahçeli o zaman kazandığı itibarı bu referandumda müsrifçe harcadı.
MHP'yi CHP'nin peşine taktı ve böylece bu seçimin en çok kaybedeni unvanını kazandı.
Halk imhal eder, erteler ama asla ihmal etmez.
28 Şubatçılar...
Sistemi tıkamaya çalışanlar...
Bir telefonla Meclis'e giremeyen korkaklar...
Halkın gözünün içine baka baka totaliter bir yapının devamını arzu ettiğini söyleyenler...
PKK ile pazarlık içinde olanlar...
Şehit cenazelerini siyasete alet edenler...
Kurtuluşu PKK'da görenler...
İşte sizin tarihin çöplüğüne gitmeniz için "bir evet yetti."
Hadi bakalım 'hayır'ınızın hayrını görün.
Kılavuzu CHP olanın seçim kazandığı, halkın nezdinde itibar kazandığı görülmüş şey değildir.
Beyler, bayanlar, CHP'nin tarağı olsa kendi başını tarar...
BUGÜN