Emniyetin genelge ile amacı ne, eski Türkiye mi?

Emniyet Genel Müdürlüğü, yayımladığı genelge ile kolluk personelinden kamusal alanda görevlerini yaparken ses ve görüntü kaydı alanların engellenmesini istedi. Sürekli güçlü ve haklı çıkarılan kolluk kuvvetlerinin bu genelge ile amacı ne?

HAKSÖZ HABER

Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş'ın imzasıyla yayınlanan genelgede, polisleri kaydeden kişilerin engellenmesi ve haklarında adli işlem yapılması gerektiği belirtildi.

Karara gerekçe olarak "özel hayatın gizliliğinin ihlali" gösterildi. Ses ve görüntü kaydı alınmasının, kolluk personelinin görevini yapmasını engellediği öne sürüldü.  

Oysa çoğu zaman bir başka vatandaş tarafından kayıt altına alınan görüntüler üzerinden gerçek suçlular veya mağduriyetlerin olup olmadığı anlaşılıyor. 

Emniyetin bu kararı ve öne sürdüğü "ihlal" kavramının gerçekte polisi değil vatandaşı etkilediği 'saklanamayacak' kadar büyük bir gerçek. 

George Floyd’un polis tarafından boğazı sıkılarak öldürülmesi olayı tüm dünyanın bildiği ve ABD’nin polis şiddetini dünyaya duyuran bir olay oldu.

Yaklaşık bir yıl süren duruşmalar sonucunda mahkemenin mahkum ettiği beyaz ırkçı polis cezasız kalmadı. Peki ya diğer George Floyd’lar, polis araçlarını görünce saklanan küçük çocuklar ve diğerleri…

Türkiye’de ister muhalif olsun ister iktidar yanlısı, kimi zaman polis ve kolluk kuvvetlerinin eylemleri ile mağdur edilen yüzbinlerce insan bulunduğu bilinirken korona yasakları kapsamında da geniş yetkiler verilen emniyetin inisiyatif kullanmadan acımasızca ceza yazdığı, bir araya gelenleri tehditler ve tacizler ile mağdur ettiği veya yıldırdığı biliniyor.

Sokaklarda polis şiddeti ile yaralanan insanlar, gözaltına alınmak istenirken taciz edilen kadınlar, polis araçlarında şiddete maruz kalan sanıklar, yerlerde sürüklenen insanlar…

Türkiye’de polis hem güveni simgeler hem de belli bir nefretle karışık korkuyu

Çünkü 90’larda Toros ile gezen emniyetçiler sokaklardan insanları mafya gibi ‘kaldırıyordu.’  2000’lerde de siyah Transporterler ile kimlerin neden kaçırdığı bilinmeyen meçhul insanlar olduğu kayıtlara geçiyordu.

Emniyet her ne kadar işkenceyi azalttığını veya bitirdiğini söylese de veriler ve mağdurların anlatımları emniyeti hiçbir zaman haklı çıkarmadı. Yine de halk emniyet kuvvetlerini son yıllarda “güven” ile daha çok ilişkilendirdi.

Geçmişte bir trafik cezası dahi yazılırken güvenilmeyen polislerden bugün güven duyulan bir emniyet teşkilatına geçilmişti.

İktidar ve çevresinde ortaya çıkmaya başlayan uzulsüzlüklerin yanına bu genelge de eklenince böyle bir kararın ardındaki asıl amaç sorgulanır ve merak edilir oldu!  

Türkiye’de polisin kaba kuvvete başvurarak gözaltına alma, “Sokakların hakimi benim”, “GBT benim işim”, “Al bunu da devrem” diyenlerinin çoğunluğu oluşturduğu polislik mesleği, sokakta yürüyen insanlar üzerinde “gücü pekiştirme ve uygulama” mesleği haline gelmeye başladı.

Özellikle 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası asker ile halk arasında hem köprü hem de bir aracı olan polis, mağdur olduğu 15 Temmuz sonrası, iktidarın kendisine tanıdığı güç ve imtiyazlar ile beraber güç zehirlenmesi yaşadı.

Emniyet Genel Müdürlüğü de yeni çıkardığı genelge ile polislerin kamusal alandaki görüntülerinin kayda alınmasını yasaklayarak güç zehirlenmesinin son eylemini açığa çıkardı.

Emniyet ve iktidar, sosyal medya üzerinden yükselen tepkiler ve hukukçuların ‘böyle bir genelge kanuna aykırı’ bir olaydır söylemi karşısında, “Ben yaptım oldu” ya mı sığınacak, yasaklar sonrası hep beraber göreceğiz.

Genelgenin herkesin evinde olduğu bir zamanda çıkarılması ve ‘mecburiyetlerin getirdiği kısıtlamalardan faydalanan iktidarın ve iktidar yapılarının çıkardığı yeni düzenlemeler’in tabiri caizse canı boğazında olan halk için ne gibi sorunlar teşkil ettiği incelenmeden uygulanmaya konulmaya çalışılması da iktidar ve iktidar yapıları için çok büyük bir risk olarak görülüyor.

Emniyetin bahse konu genelgesi, 

Yorum Analiz Haberleri

Camiler Ermeni, Rum ve Yahudilere de satılmış
Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?