Son haftalarda ancak resmi istihbarat arşivlerinde bulunabilecek bilgilerin, sistemli bir şekilde basına nereden servis edildiği araştırılıyor. Uzmanlar, sızdırılan belge ve bilgilerin Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nın elinde bulunabileceğine dikkat çekiyor.
xSon dönemde bazı gazete ve merkezi yurt dışında bulunan internet sitelerinde ‘istihbarat’ kaynaklı bilgi ve belgeler üzerinden yapılan haberlerin artması dikkat çekti. İstihbarat arşivlerinde bulunabilecek bilgilerin kurgulanmasıyla yapılan yayınların hangi kaynaktan çıktığı merak konusu oldu. Bu çapta bilgilerin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı gibi kurumların elinde bulunabileceği belirtiliyor.
Planlı bir sızdırma hareketi
İstihbarat uzmanları servis edilen bilgilerin sadece Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nın arşivinde bulunabileceğine dikkat çekerken sorumsuz kullanımın milli güvenlik sorunun yol açabileceğini belirtiyorlar. Bilindiği gibi bir süre önce Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nda üst düzey yönetim görevden alınarak yeni atamalar yapılmıştı.
Bir süre önce MİT’in, PTT, THY, BDDK, SGK, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıkları ile protokol imzalayarak bu kurumların veri ağına gireceği iddiası, ‘olağanüstü yetki’ olarak sunulurken, benzer imkanlara Türkiye’de istihbarat yetkisi olan diğer kurumların sahip olduğu bilgisine yer verilmemesi dikkat çekti. Ardından bu kez “CHP ve MHP’li işadamlarının MİT tarafından fişlendiği ve kamu ihalesi verilmemesi için Başbakanlık’a haklarında bilgi aktarıldığı” iddiası ‘söylenti’ olarak ortaya atıldı. MİT, iddiaları yalanlarken, “MİT’in milli iradenin emrinde olmasını hazmedemeyen, yeni vesayet arayışında olan yerel ve uluslararası odakların bir süreden beri Teşkilat ve yöneticilerini karalama gayretinde oldukları kamuoyunca malumdur” dedi.
Hedefte kurumlar var
Bu açıklamadan sonra ‘iddia’ nitelikli haberler kesildi, ancak bu kez de MİT’in üzerinde çalıştığı öne sürülen yeni MİT Kanun Taslağı yayınlandı. MİT’te ‘hazırlık çalışması’ aşamasında bulunduğu ileri sürülen taslağın, kuruma ‘olağanüstü yetkiler’ verileceği iddiasıyla “Muhaberat devleti” başlığıyla yayınlandı. Benzetmenin, istihbarat ağları, yetki ve imkanlarıyla ünlü ABD’nin CIA, İngiltere’nin MI5 veya İsrail’in MOSSAD’ıyla değil Suriye’nin ‘El Muhaberat’ıyla yapılmasının, son dönemlerde Türkiye’ye yönelik ‘diktatörlük’ imajı oluşturma çabasıyla paralel olması dikkat çekti.
MİT HABERLERİ SERVİS EDİLDİ
ABD merkezli internet sitesi jonturk.com’da da benzer ‘istihbarat’ kaynaklı haberler yayınlanmaya başladı. Sitenin Gezi olaylarıyla ilişkilendirerek ‘Penguen’ adını taktığı ‘kaynak’tan gelen bilgilerle yayınladığı 19 Haziran tarihli haberde, şu iddialara yer verildi: “15 Şubat 2013’te Ankara’da MİT müsteşarı Hakan Fidan, Yasin El kadı ile bir araya geldi. Kadı görüşmeden sonra İstanbul’a döndü. Ertesi gün ortağı Usame Kutub ve Başbakan Erdoğan’ın korumalarından İbrahim Yıldız’ın da içinde bulunduğu resmi plakalı araç kaza yaptı” haberini yayınlayarak spekülasyon yaptı. Site, haberde “kazanın yabancı gizli servislerin raporlarına yansıdığını” da iddia etti. Sitede, 26 Haziran tarihli son yayında ise Fidan ile El Kadı arasında yapıldığı iddia edilen görüşmelerin tarihleri, yerleri ve ayrıntı notları da yer aldı: Haberlerde yer alan bilgilerin birkaç ay öncesine kadar olan belli bir zaman aralığını kapsaması da dikkat çekti. Kişi, yer, olay ve diğer ayrıntılı bilgilerin nasıl elde edildiği, hangi kaynaktan servis edildiği araştırılıyor.
STAR