Hakan Albayrak’ın Karar gazetesindeki köşesinde yayınlanan konuyla alakalı bugünkü (02 Haziran 2018) yazısı şöyle:
Emir Şekib Arslan
Aylardır “Bunu yazmam lazım” diyorum, sonra unutuyorum: Ekin Yayınları geçen Kasım’da “BATIYA KARŞI İSLAM – Şekip Arslan’ın Mücadelesi” diye bir kitap bastı.
Kitaba geçmeden evvel bir hatıra:
Bir gün Darulbeyza (Kazablanka) çarşısında dolaşırken bir levhada Arapça ve Fransızca “Emir Şekib Arslan Sokağı” yazısını görünce nicedir hasret kaldığım bir ağabeyimi görmüş gibi sevindim.
Sevindim ama “Bu hakikaten de bizim Emir Şekib Arslan mı? Darulbeyza’da bir sokağa kim ve niçin ismini vermiş? O şuur var mı Fas resmî makamlarında?” diye düşünmeden de edemedim.
Hemen o civardaki esnafa “Bu kimdir, bilir misiniz?” diye sordum.
Kime sordumsa “Vallahi bilmiyorum” dedi.
Emir Şekib Arslan, Bilâd-ı Şam’daki Dürzi cemaatinin büyüklerindendi.
Meclis-i Mebusan azasıydı.
İttihad-ı İslam’cıydı.
Cihan Harbinde Bilad-ı Şam’ı Osmanlı dairesinde tutmak için çırpınmıştı.
‘Zalim Cemal Paşa payidar mı olsun?’ diye soranlara ‘En kötü Osmanlı idaresi en iyi Frenk idaresinden iyidir. Hele şu Frenk taarruzunu bir atlatalım, sonrasını sonra hallederiz’ diye cevap veriyordu.
Osmanlı’nın yıkılışından sonra da -Balkanlar’dan Kuzey Afrika’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada- Müslümanları Batılı emperyalistlere karşı seferber etmek için didindi durdu.
Önemli bir not: Enver Paşa’nın arkadaşları 1921 senesinde Almanya’da Liva-yı İslam (İslam Bayrağı) mecmuasını neşre başladıklarında Enver Paşa o mecmuanın idarecilerine ‘Duydum ki Arap yoldaşlarımızı darıltmışsınız. Emir Şekib Bey’i de küstürmüşsünüz. Halbuki onlar Osmanlı’nın bekası için ne kadar uğraştılar Cihan Harbi’nde. Böyle vefasızlık olmaz’ diye sitem etmiş.
Neyse…
Rabat’ta bir tarih hocasıyla tanıştık.
Ona sordum o sokağa o ismin verilmesinin hikmetini.
Dedi ki:
“Emir Şekib Arslan 1930’lu senelerde bir müddet Tanca’da kaldı. Orada önüne gelene İttihad-ı İslam davasını anlattı. Bizim birçok münevverimiz onun estirdiği İttihad-ı İslam rüzgârından izler taşır. Demek ki o sokağa onun ismini yazdıracak mevkide de Emir Şekib Arslan’ın bir talebesi vardı.”
Ne güzel.
***
Kitaba dönelim…
William L. Cleveland imzasını taşıyan “BATIYA KARŞI İSLAM – Şekip Arslan’ın Mücadelesi”nin takdiminde şöyle deniyor:
“20. Yüzyılın başlarında Müslümanların toprakları tamamen Batı emperyalizminin işgali altına girmiştir. 19. yüzyılda öncü alimlerin çabalarıyla başlayan İslami uyanışın anti-emperyalist kimliği, İslam coğrafyasının işgali, Müslüman kitlelerin ezilmesi ve bölgenin suni sınırlarla parçalanması karşısında ön plana çıkmıştır. Yaşadığımız yüzyılın ilk yarısında İslam coğrafyasında oluşturulan ulus devletlere ve Batılılaşma teslimiyetçiliğine karşı, İslam ümmetinin birliğini ve muhkem değerlerini savunan ve ıslahatçı akımın takipçiliğini yapan en belirgin çizgi, Şekip Arslan’ın çalışmaları ve ilgili olduğu Müslümanların devrimci mücadelesi etrafında tezahür etmiştir.
Şekip Arslan’ın Bosna’dan Şam’a, Lübnan’dan Cezayir - Fas’a kadar uzanan aktif ilgisi, İslam coğrafyasındaki bölgesel problemlerin tüm ümmetin problemi olduğunu gösteren, örnek bir davranışın ifadesi olmuştur.
Elinizdeki eser, Şekip Arslan hakkında yapılmış biyografik bir çalışmadır. Bu eser, Şekip Arslan’ın hayat hikayesi yanında Müslümanların I. Dünya Savaşı ve sonrasında yaşadıkları sıkıntıları, çıkmazları, fedakarlıkları, doğru ve yanlış mücadele tarzlarını öğrenip-tartışabileceğimiz önemli bir tarihi arka plan da vermektedir.”
Ramazan’da iyi gider.
***
İlgilenenler için Ekin Yayınları’nın telefon numarasını ve elektronik posta adresini de vereyim:
02125241028
ekinkitab@gmail.com