Yüklendiğimiz emaneti gözetmek ve verdiğimiz söze riayet etmenin ahlakiliği
‘’Ey iman edenler! Allah’a itaatsizlikten sakının ve doğru söz söyleyin ki, Allah sizin işlerinizi ıslah etsin, günahlarınızı affeylesin. Kim Allah’a ve resulüne itaat ederse gerçekten büyük bir kazanç elde eder. Allah’a ve Rasulüne itaat eden, elbette ki bütün büyük emel ve beklentilerini elde etmiştir. Biz emaneti, göklere, yere ve dağlara sunduk; onu yüklenmekten kaçındılar, sorumluluğundan korktular. Pek zalim ve cahil olan insan onu yüklendi.” (Ahzab 71, 72)
Yüce rabbimizin tayin ettiği bu hayat sistemi içinde emaneti yüklenen insanın Allah’a ve O’nun Rasulüne itaati başlı başına bir fıtrat yönelişidir. Allah’ın hayat sistemine göre hareket etmek huzur ve güvenin kaynağıdır. Bu sorumluluğa uygun davranmak temel şiarlardandır.
Göklerin, yerin ve dağların yüklenmekten kaçındığı bu büyük emaneti insan yüklendi, onun ağırlığını, derin niteliğini ve yükümlülüklerini tek başına taşımaya söz verdi. Fakat diğer taraftan zayıflığın, ihtirasların, eğilim ve arzuların baskısı altında olması ile birlikte yetersiz bir bilgiye, kısa bir ömre, yer ve zamandan kaynaklanan engellerle de kuşatılmıştır.