El Kaide'nin IŞİD Açıklamasının Tam Metni

El Kaide, IŞİD ile hiçbir ilişkisinin kalmadığına dair bir açıklama daha yaptı.

HAKSÖZ-HABER

El-Kaide'den Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ile bir ilgilerinin olmadığına dair açıklamalar gelmeye devam ediyor. Incanews sitesinin yayınladığı son açıklamada da IŞİD ile El-Kaide'nin hiçbir ilgisi olmadığına dair net ifadeler yer alıyor.

Açıklamada ayrıca mücahidlere nasihatlerde bulunuluyor ve istişarenin önemi ve aşırılıkların yanlışlığına dikkat çekiliyor.

İşte Incanews'te tecümesi yayınlanan o açıklama:

Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla

El-Kaide Genel Komutanlığı

el-Kaide’nin Işid Cemaati ile Alakasına Dair Açıklama

Hamd Allah’a mahsustur!

Salat ve Selam O’nun Resul’ünün, a’linin, ashabının ve onu veli edinenlerin üzerine olsun.

İlk olarak; el-Kaide (Cemaatu Kaideti’l Cihad), Işid cemaati ile herhangi bir bağının bulunmadığını ilan eder. El-Kaide bu cemaatin kuruluşunu düşünmemiş, istememiş, kendisi ile istişare edilmemiş ve bundan da razı olmamıştır. Bilakis, onun çalışmasını durdurmasını emretmiştir. Bu sebeple Işid, el-Kaide’nin bir kolu değildir ve onunla hiçbir örgütsel bağı bulunmamaktadır. El-Kaide onun yaptığı eylemlerin hiçbirinden sorumlu değildir.

El-Kaide’nin kolları ancak,el-Kaide genel komutanlığının ilan ettiği ve kabul ettiği cemaatlerdir. Bunun birlikte, bütün mücahitleri sevdiğimizi, desteklediğimizi ve dost edindiğimizi de tekit eder, mücahitler ve Müslümanlar arasındaki kardeşliği arzularız.

İkinci olarak; el-Kaide, bütün cihadî hareketlerde bazı önemli ilkeleri vurgulamak istemektedir:

-   İstişareye, cemaatsel çalışmaya, önemli kararları mücahitlerle istişareden ve yöneticilerin onayından sonra almaya önem verilmelidir.

-   Mücahitler meydana gelen problemleri, medya üzerinden değil, kendi aralarında çözmeye özen göstermelidir.

-   Ümmetin haklarını çiğneyen, onun üzerinde otorite kurmaya çalışan, ümmetin kendisini yönetmesi için, şerî şartların kendisinde tamamladığı kimseyi seçme hakkını gasp eden değil; İslam ümmetinin bir parçası olmaya çalışılmalıdır. Mücahitlerin alimleri, yöneticileri, diğer mücahitler ve Müslümanlar ile istişare edilmeden, devletler ve emirlikler ilan edip, sonra da bunu insanlara dayatmak ve muhalefet eden herkesi de asi ilan etmek için koşuşturulmamalıdır.

-  Ümmeti, ana meseleler etrafında toplamaya çalışılmalıdır. Bu Şeyh Usame b. Ladin (rh)’ın yöntemidir ki Allah onu şehit olarak alıncaya kadar –biz öyle umuyoruz, hesaba çekecek Allah’tır- bununla cihadî hareketi yükseltti ve buna davet etti.

Bundan dolayı el-Kaide, bu yöntemi destekleyen ve ümmeti etrafında toplamanın vacip olduğu ana meseleleri açıklayan Vesikatü Nusrati’l İslam[1] –İslam’a Yardım Vesikasi- isimli belgeyi yayınlamıştır.

-  Cihadî hareket usulsüzlüklerden ve zarar verici eylemlerden kendini soyutlamalıdır. Bu sebeple el-Kaide, Tevcihatun A’mmetunli’l Ameli’l Cihadi[2]–Cihadî Hareketler İçin Genel Direktifler-isimli belgeyi yayınlamıştır.

-   Herhangi bir mücahide, Müslümana veya da gayr-i müslime zulmün ulaştığı bütün eylem ve uygulamalardan beriyiz. Burada, Suriye’de mücahit gruplar arasında meydana gelen fitneden; hangi taraftan olursa olsun, dökülen masum kandan beri olduğumuzu vurgularız. Bütün herkesi Allah’tan korkmaya; yüklenecekleri mesuliyetin, daldıkları fitne ile Mübarek Şam cihadına ve Müslüman ümmetin geleceğine dokunan ağır felaketin farkına varmaya çağırırız.

Akıl ve din sahibi olup cihada önem veren bütün herkesi, öncelikle, hiç zaman kaybetmeden mücahitler arasındaki savaşı durmak üzere çalışmaya, bu fitneyi söndürme için ciddi bir çaba harcamaya, sonra da mücahitler arasında meydana gelen şeyleri çözecek şerî mahkeme heyetinde tartışmaların halli için muhakemeleşme hususunda gayret etmeye çağırıyoruz.

Son olarak; bizimle nasihatleşmek isteyen herkese kapımızın açık olduğunu; Müslüman bir mücahidin hatası ne kadar büyük olursa olsun, kardeşlik, yardım ve dostluk hakkının baki olduğunu vurgular ve nefsimizi bundan temize çıkarmayız.

“(Bununla beraber) nefsimi temize çıkarmıyorum. Çünkü nefis aşırı şekilde kötülüğü emreder; Rabbim acıyıp korumuş başka. Şüphesiz Rabbim çok bağışlayan, pek esirgeyendir.” [12/53]

“Ben sadece gücümün yettiği kadar ıslah etmek istiyorum. Fakat başarmam ancak Allah'ın yardımı iledir. Yalnız O'na dayandım ve yalnız O'na döneceğim.” [11/88]

Duamızın sonu alemlerin Rabbi olan Allah’a hamd etmektir. Yüce Allah, efendimiz Muhammed’e, âline ve ashabına salat ve selam etsin.

El-Kaide Genel Komutanlığı

21 Rebiulevvel 1435 h.

22 Ocak 2014

Yayın Yeri: Merkezu’l Fecrli’l İ’lam

 

Suriye Haberleri

Katar Devlet Bakanı Halifi, Suriyeli yetkililerle görüşmek üzere Şam'da
Ahmed el-Şaraa: Türkiye her zaman Suriye'nin yanında yer aldı, bunu unutmayacağız
Hakan Fidan: Doğru tarafta yer almış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye devrim lideri Ahmed el-Şaraa ile görüştü
İşgalci Çin’den Suriye’nin yeni yönetimine Uygur küstahlığı