El Kaide’den Nahda’ya Çağrı

El Kaide’nin İslami Mağrib kolu Tunus’taki Nahda Hareketi’ne hitaben bir mesaj yayınladı. Ses kaydı şeklinde yayınlanan mesajda Nahda Hareketi’ne 15 maddelik nasihat ve uyarılarda bulunuldu.

Haber: İncanews

İslami Mağrib’teki El Kaide Örgütü, Tunus’taki Ensaru’ş Şeria üyelerini hedef almaya devam eden Nahda Hareketi’ne, geçici hükümete ve içişleri bakanına uyarı ve nasihat nitelikli bir video yayınladı.

Mesaj, hareket liderlerinden Ahmed Ebu Abdullah El Jijeli El Cezayiri’nin dilinden geldi. İslami Mağrib’deki El Kaide Örgütü’nün medya kolu olan El Endülüs Medya Kurumu tarafından yayınlanan 18 dakikalık videonun başlığı ise ‘Tunus’taki Nahda Hareketine Nasihat ve Beyan.’

Videonun başlarında Raşid El Gannuşi’nin, "Amerika önderliğindeki tağuta karşı savaş"tan bahsettiği hutbesinden kısa bir kesite de yer verildi. El Endülüs Medya Kurumu’nun Müdürü El Kaideli lider Ahmed Ebu Abdullah, Gannuşi’nin 1990 yılında verdiği bu hutbeye atıfta bulunarak Gannuşi’nin son yıllarda fikirlerinin nasıl da değiştiğine işaret etti.

Ebu Abdullah şöyle dedi: ‘Günlerden bir gün Ümmetimizin kaybolan izzetini geri döndürmek için İslam’ın, fedakarlığın ilk anlamlarını öğreten İslam davetçilerinin ve savaşçı kahramanların Haça tapanlara ve kendi kanımızdan işbirlikçilerine kurban olarak bizim kanlarımızı dökmekle övündüklerini görmek istemezdik!’ Ardından şöyle ekledi: ‘Üzüntü verici noktalardan biri de davetçilerin sertleşmiş uşaklara dönüşmeleridir. Yine üzücü olan; İslam şeriatının uygulanmasını benimseyen İslami hareketlerin gerçekliğin baskı altında ezici hükümetlere dönüşmesi, hapishanelerin zulme karşı ayaklanan İslam gençleriyle dolmasıdır.’

Ahmed Ebu Abdullah, hükümetlerin gençleri hapse atmasının ve baskı yapmasının ardında ise başta Amerika, Fransa ve İngiltere olmak üzere ‘Haçlı savaşları’nın başını çeken ve Müslüman toprakları işgal eden ülkeleri razı etme arzusunun yattığına dikkat çekti. Ardından ise Tunus’ta şeriatı isteyen gençlere yapılanların kalpleri parçaladığını ifade ederek bunun İslam’a mensup bir hareket önderliğinde gerçekleşmesinin ne derece üzücü olduğunu vurguladı.

Videoda daha sonra Raşid El Gannuşi’nin ülkedeki Selefilere karşı uygulamalarından bahsettiği başka bir konuşmasına yer verildi. El Gannuşi konuk olduğu bir programda yaptığı açıklamalarda, Ensaru’ş Şeria mensubu gençlerin savundukları fikirlerin ve yaptıklarının gerek istikrar gerek Nahda gerek de kalkınma adına tehlike arzettiğini iddia ederek devrik lider Zeynelabidin bin Ali’den farklı bir siyaset güttüklerini belirtti. El Gannuşi, Bin Ali’nin tüm İslamcıları bir kefeye koyarak binlercesini hapse attığını kendilerininse kanuna karşı gelenleri hapse attıklarını, yüzlerce gencin şu an hapiste olduğunu ve geçtiğimiz yıl çıkan çatışmalarda; beşi ABD büyükelçiliği saldırıları sırasında olmak üzere 15 gencin öldürüldüğünü söyledi.

 El Kaideli lider El Cezayiri ise El Gannuşi’nin bu sözlerine istinaden ‘Mücrim Bin Ali’yi ezmeyi başardıktan sonra Nahda Hareketi’ne şeriatı uygulamak yakışırdı.’dedi.

Ardından yine El Gannuşi’nin şeriat hükümlerinin uygulanmasına ilişkin açıklamalarına yer verildi. El Gannuşi katıldığı bir programda yasa koymada kaynağın şeriat değil kurucu meclis olacağını söylerken bir diğer konuşmasında şeriatın kaynak olmamasına gerekçe olarak ‘üzerinde ittifak edilmemiş bir mefhum’ olmasını öne sürdü.

 Tunuslu Selefi gençlerin yardım dağıtma görüntülerinin de yer aldığı videoda El Kaideli lider Amerikan büyükelçiliği önünde geçen yıl Hz. Muhammed'e hakaret içerikli filmi protesto için çıkan olaylara atıfta bulunarak şöyle ekledi: ‘Nahda Hareketi liderinin Peygamberinin (s.a.s.) onurunu savunma adına Amerikan büyükelçiliği önündeki protestocuların saflarının en önünde yer alması, aynı şekilde Nahda Hareketi’nin de Allah Resulü’nün (s.a.s.) makamına yapılan saldırıya ve Amerika’nın zalim suçlarına, Müslümanlara karşı uyguladığı saldırgan politikasına karşılık olarak ABD büyükelçisini kovması daha yerinde olurdu. Ancak bunlardan hiçbiri olmadı. Bunların yerine ise peygamberlerine (s.a.s.) hakaret edilmesine tahammül edemeyen cami gençlerinin kanlarının aktığını gördük.

 Nahda Hareketi’nin, hakkı haykıran alimlerin ve dürüst cihad şeyhlerinin risalelerini doğru şekilde okuyup değerlendirebilmesini, hayra hayırla, iyiliğe iyilikle karşılık vermesini ne kadar temenni ederdik. Zira bu onurlu insanların ahlakıdır.’

 Ülkede Ensaru’ş Şeria tarafından yürütülen davet yardım çalışmalarının kısıtlanıp engellenmesi için içişleri bakanlığından çıkan karara da değinilen videoda son olarak genel olarak ümmete özellikle de Tunus halkına şu mesajlar verildi:

 ‘Öncelikle Şeyhimiz ve Emirimiz Dr. Eymen El Zevahiri’nin (Allah onu korusun) devrimlerden sonra hükümetlerin hedef alınmamasına, bu hükümetlere şeriatın uygulanması, başta Filistin olmak üzere Müslüman topraklarının özgürleştirilmesi, Müslümanlar arasında adaletin sağlanması için el uzatılmasına ilişkin talimatlarına  hala bağlıyız.

İkincisi: Müslüman Tunus topraklarını davet ve beyan toprakları olarak görüyoruz. Davetçilerine ve ıslahçılarına karışmıyoruz. Allahu Teala’dan başta Ensaru’ş Şeria olmak üzere kendilerini başarılı kılmasını ve davetlerini mübarek eylemesini niyaz ediyoruz.

Üçüncüsü: El Kaide, Tunus Devrimi ilk patlak verdiğinden itibaren ümmetin gençlerinin yolsuz yöneticilere karşı devrimlerini desteklediğini ifade etmiştir. Bunun üzerine kendilerini uyarmaksızın bu gençlerin üzerrine aniden savaş açtığımızı ilan etmemiz akıl edilebilir mi?

 Dördüncüsü: Nahda Hareketi’ne, örgüte karşı siyasetini gözden geçirmesini ve kendisine faydadan çok zarar verecek düşmanca açıklamalardan vazgeçmesini tavsiye ediyoruz.

Beşincisi: Nahda Hareketi’ne Allah’ın kitabına ve peygamberin (s.a.s.) sünnetine sarılmayı, tüm Tunus gençlerine de temeli adalet ve şura, mercii şeriat olan gerçek İslam projesi etrafında toplanmayı nasihat ediyoruz. Ömer bin Hattab (r.a.) şöyle demiştir: ‘Bizler zelildik. Allah bizi İslam’la izzetlendirdi. Eğer izzeti İslam’ın dışında ararsak da Allah bizi zillete düşürür.’

Altıncısı: Nahda Hareketi’ne İslami hareketlerle anlaşmazlığını Allah’a ve Resulü’ne döndürmesini (Allah ve Resulü’nün hükümleriyle çözmesini), küçük ve büyük çekişmelerin çözülmesi için zulümde Bin Ali’nin ortağı olan Cezayir hükümetiyle şüpheli güvenlik anlaşmaları yapmak ya da küfür önderleri Amerika ve Fransa’ya bağlanmak yerine ümmetin güvenilir alimlerine  başvurmasını tavsiye ediyoruz.

Yedincisi: Nahda Hareketi’ne imkanlarını, Tunus’un kaynaklarını ve ekonomisini bölge halkları gibi fakirlik ve işsizlikten çeken halkına yardım için kullanmasını tavsiye ederiz.

Sekizincisi: Nahda Hareketi’ni zulüm ve bu zulmün vahim sonuçları hususunda uyarıyoruz. Zira Allah Resulü (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır: ‘Mazlumun duasından sakının! Zira mazlumun duası ile Allah arasında hiçbir perde yoktur.’ Mutlu olan, başkasının başına gelenden ders alandır. Dokuzuncusu: Başta Raşid El Gannuşi olmak üzere Nahda Hareketi’ni masum gençlerin kanı hususunda uyarıyoruz. Zira hasımlar Allah’ın katında bir araya gelir. Sahih Buhari’de peygamberimizin (s.a.s.) şöyle buyurduğu geçer: ‘Mümin, haram kana bulaşmadıkça dininde genişlik içindedir.’

Onuncusu: Nahda Hareketi’ne Amerika ve Fransa’nın, dininizden sıyrılıp onların dinlerine tabi olmanız, şeriatınızı terk ettikten sonra onların kanunlarını uygulamanızdan daha azı karşılığında sizden razı olmayacaklarını hatırlatırız. Zira Allahu Teala şöyle buyurmaktadır: ‘Sen milletlerine tabi olmadıkça Yahudiler de Hıristiyanlar da senden asla hoşnut ve razı olmazlar.’ İbret alın ey basiret sahipleri!

On birincisi: Nahda Hareketi’yle her türlü meseleyi, güvenilir alimlerin huzurunda, yerel, bölgesel ve uluslararası güvenlik birimlerinin baskısından uzak, aracısız olarak görüşmeye hazır olduğumuzu tekit ederiz.

On ikincisi: Başta Ensaru’ş Şeria olmak üzere Tunus El Kayravan’da Allah’ın kelimesinin yüce olması, Müslüman Tunus halkının onurlu bir hayat sürdürebilmesi için çalışan dürüst davetçilerin yanında durduğumuzu vurgularız.

On üçüncüsü: Müslüman Tunus halkını dürüst davetçilerin etrafında toplanmaya çağırır, başlarında peygamberimizin (s.a.s.) namusuna dil uzatan, iki şeyh; Ebu Bekir ve Ömer’e (r.anhuma) hakaret eden İbn El Alkami’nin torunları olan Rafıziler olmak üzere sapıklık davetçileri konusunda kendilerini uyarırız. Yaptıkları ne kötüdür! Allah müstahaklarını versin.

On dördüncüsü: Tunus ordusu ve güvenlik güçlerini nefs-i müdafa söz konusu olması dışında hedef almama konusunda emirimiz Şeyh Dr. Eymen El Zevahiri’nin tavsiyelerine ve bölge emirimiz Şeyh Ebu Musab Abdulvedud’un talimatlarına bağlılığımızı yeniliyoruz. Tunus hükümetinden de bu mesajı doğru şekilde okuyup değerlendirmesini rica ediyoruz.

On beşincisi: Örgütün kendini savunma ve kalelerini, fertlerini hedef alan saldırılara karşılık verme hakkı bu saldırıların kaynağı her kim ve neresi olursa olsun saklıdır. Nahda hareketinin bu mesajı anlamasını umuyoruz.’

Ahmed Ebu Abdullah El Jijeli El Cezayiri sözlerini dua ederek sonlandırdı.

 

Tunus Haberleri

Tunus'taki Nahda Hareketi, ülkedeki siyasi tutukluların serbest bırakılması çağrısı yaptı
Tunus rejimi Filistin yanlısı aktivistlere baskıyı artırıyor
Tunus Cumhurbaşkanı Said, ikinci dönem cumhurbaşkanlığı için yemin etti
Tunus’ta yüzde 28 katılımın olduğu seçimleri darbeci kazandı(!)
Tunus siyasi mahkumlara yönelik kötü muamelelerle gündemde