El Bab'a Doğru Zorlu Yol

Suriyeli direniş güçleri, Türkiye’nin desteğiyle Cerablus - Çobanbey hattından güneye doğru ilerliyor. Ancak IŞİD’den alınan bölgelerde risk hâlâ var. Direnişçiler de sahadaki bazı gelişmeler sebebiyle daha yavaş ilerliyor.

24 Ağustos’ta başlayan Fırat Kalkanı Operasyonu’nda  direniş güçleri Cerablus-Çobanbey arasında kalan sınır bölgesinin kontrolünü IŞİD’in elinden aldı. Cerablus’un güneyinde Sacur Nehri’ne kadar ilerleyen direniş güçleri, batıda da Dabık’ın 3 kilometre yakınına geldi. Dabık’tan sonraki hedef, operasyon sırasında bölgeden kaçan IŞİD mensuplarının yerleştiği El Bab bölgesi.

IŞİD’den temizlenen Cerablus’un yeniden yapılandırılması, normal hayata dönüş sırasında bazı sorunlar da yaşanıyor. Türkiye ilçede bir hastane ve altı okul açıyor. Duvarlardaki IŞİD sloganları siliniyor. Ancak Ocak 2014’ten beri yani iki buçuk yıldır IŞİD’in kontrolü altında bulunan halkın bir kısmı henüz korkularını yenemedi.

Al Jazeera’nin bölgedeki kaynaklardan edindiği bilgilere göre "IŞİD geri gelir" evden çıkmayı reddeden kadınlar var. IŞİD’in etkisinde kalan bazı gençler ve çocuklar da duvarlardaki yazıların silinmesine itiraz ediyor. İlçede oluşturulmaya çalışılan Yerel Meclis’in de desteğiyle bu sorunlar aşılmaya çalışıyor.

IŞİD mensupları Cerablus'taki eşleri ile iletişim halinde

Al Jazeera’nin bölgede görüştüğü kaynaklara göre bir başka sorun da operasyonun ilk gününde kenti terk ederken IŞİD’in geride bıraktığı ancak hâlâ iletişimde olduğu Cerabluslular. Onlar aracılığıyla sızmaların ve IŞİD’den temizlenen bölgeyi tehdit etme amaçlı saldırıların yapılmasından korkuyorlar.

IŞİD mensupları, bölgeyi kontrol ettiği sürede evlendi ve çocukları oldu. Bu kadınlar ve çocukları da şu an Cerablus’ta. Özellikle çocuğu olan ve hamile kadınların ilçeden kaçan IŞİD mensuplarıyla hâlâ yakın iletişim halinde olduğu biliniyor. Ancak ne şehrin yeniden yapılandırılmasına katkıda bulunan Cerablusluların, ne de Türkiyeli görevlilerin bu kadınlara ulaşması, "yabancılarla konuşmayı reddettiği ve evlerinden çıkmadığı için" şimdiye kadar mümkün oldu.

Cerablus’a Türkiye’den üç bin kişi geçiş yaptı. Ancak IŞİD kontrolündeyken ilçeden kaçarak Suriye’nin farklı bölgelerine giden ve son bir aydır geri dönen 20 binin üzerindeki Suriyeliyle ilgili detaylı bilgiye ulaşmak da zor. Bu kişilerin arasında da hâlâ IŞİD’le bağlantısı bulunanlar olmasından endişe ediliyor.

Yerel Meclis oluşturulmaya çalışılıyor

Bölgedeki Türkiyeli yetkililerin Al Jazeera’ye verdiği bilgiye göre Ankara, YPG ve IŞİD ile cephe hattı olan bölgeler dışında merkezde direniş gücü bırakmak istemiyor. İlçenin tamamen Cerabluslulardan oluşan sivil bir idare tarafından kontrol edilmesi nihai hedef. Bunun için de güçlü bir Yerel Meclis oluşturarak idareyi sağlaması için çalışılıyor. Ancak şimdilik güvenlik gerekçesiyle iki bine yakın direniş mensubu ve Özel Kuvvetlere bağlı belirli sayıda Türkiyeli askeri de bölgede. Yerel Meclis oluşturulduktan sonra buradaki direniş birlikleri de Dabık bölgesine çekilecek.

Yerel Meclis için isimler belirlendi ve meclis toplandı. Ancak bu meclis idareyi tam anlamıyla sağlayabilmiş değil. İki buçuk yıllık IŞİD kontrolünün ardından eski hayatlarına dönmeye başlayan aşiretler arasındaki tartışmalar, yönetim konusundaki fikir ayrılıkları ve ciddi bir idare deneyiminin olmaması bunun en önemli sebeplerinden. Çoğunluğu Araplar ve Türkmenlerden oluşan meclisin düzenli şekilde çalışması için Türkiyeli yetkililer de yapılanma aşamasında destek veriyor.

Hedef Cerablus ve Türkiye arasında ticaretin başlaması

Şehrin sivil idareye bırakılması sırasında ticaret hayatının yeniden başlaması da önemli. Ancak güney ve doğuda PYD ile komşu olduğu için ticaretin yapılacağı tek kapı Türkiye. Türkiye ile ticaretin başlaması için çalışmalar sürüyor. Sınırın Türkiye tarafındaki Karkamış’ta, Suriye’den gelen malları satan ancak aylardır kapalı olan dükkânlar da açıldı.

Ancak Karkamış Sınır Kapısı yıllardır işlemiyor. Şimdilik sadece Cerablus’a geri dönmek isteyen Suriyeliler, insani yardım götürenler ve özel görevliler için özel izinle açılıyor.

Dabık operasyonunun zamanı belli değil

Cerablus’taki güvenlik riski, batıya ve güneye gidildikçe yani sınırdan uzaklaştıkça artıyor. Ele geçirilen bölgelere IŞİD’in yaptığı baskınlar ilerlemeyi de durduruyor. Güneye doğru ilerlemek için alınan bölgelerin güvenliğinin tamamen sağlanması bu sebeple kritik öneme sahip.

Patlayıcılar sebebiyle güneye gidildikçe operasyon zorlaşıyor. Bu sebeple geride bırakılan bölgeyle ilgili endişenin kalmaması ve tahkim gücü olarak mümkün olduğunca az sayıda direniş mensubu bırakarak daha büyük bir güçle ilerleme hedefleniyor.

Al Jazeera’nin askeri kaynaklardan aldığı bilgiye göre, ele geçirilen bölgelerdeki tahkim gücünün mümkün olduğunca sağlanması, sınırdan uzaklaştıkça daha fazla önem kazanıyor. Askerlerin sağlık, yiyecek, giyecek gibi ihtiyaçları bugüne kadar Türkiye’den sağlanırken güneye indikçe bu zorlaşıyor. İhtiyaçların Suriye içinden sağlanması için de ele geçirilen bölgelerde normal hayatın bir an önce oluşturulması ve güvenliğin tam anlamıyla sağlanması gerekiyor.

Patlayıcıların can kaybına yol açmaması için öncelikle hedeflenen köy çevresindeki mayınlar ve gizlenmiş bombalar temizleniyor. Sivil halkın uyarılmasının ardından operasyon başlatılıyor. Çatışmalardan kaçan sivil halk, operasyon bitene kadar çevre köylerde kurduğu çadırlarda kalıyor.

Bu sırada TSK ateş desteğinin yanı sıra, düzenli bir ordu olarak eğitim almış olmayan direniş içinde düzeni sağlamak için de çalışıyor.

Washington’ın El Bab kaygısı

Bölgedeki yetkililer, Washington ve Moskova’nın tavrıyla ilgili Al Jazeera’ye detaylı bilgi verdi. Buna göre Türkiye IŞİD’le mücadele ettiği sürece Washington ve Moskova’nın El Bab operasyonuna itiraz etmesi mümkün değil. Ancak ABD’nin açıkça operasyona destek vermesinin de PYD’yi rahatsız edeceğinden bundan kaçınması bekleniyor.

Washington’dan, henüz zamanı belli olmayan Rakka operasyonunda PKK’nın Suriye kolu olan PYD/YPG güçlerini kullanacağına dair açıklamalar geliyor. Son olarak Savunma Bakanı Carter ve Genelkurmay Başkanı Dunford, 22 Eylül’de Senato’da verdikleri ifadede aynı açıklamayı yaptı.

TSK destekli El Bab operasyonu PYD’nin iki kanton arasında oluşturmayı planladığı koridoru engelleyecek.

Rakka operasyonu ise Türkiye için ikinci sırada geliyor. Ankara bugünlerde Dabık ve ardından hem IŞİD’i sınırdan tamamen uzaklaştıracak hem de PYD koridorunu engelleyecek El Bab operasyonlarına odaklanıyor.

Suriye Haberleri

Ahmed el-Şaraa: Türkiye her zaman Suriye'nin yanında yer aldı, bunu unutmayacağız
Hakan Fidan: Doğru tarafta yer almış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye devrim lideri Ahmed el-Şaraa ile görüştü
İşgalci Çin’den Suriye’nin yeni yönetimine Uygur küstahlığı
Suriye'de 14 yıl sonra köyüne kavuşan Semir Akça evini mayınlarla çevrili buldu