Ekonomik krizdeki Lübnan'da elektrik kesintileri ve yakıt kuyrukları hayatı çekilmez hale getiriyor

Lübnan'da halk, elektrik kesintilerinden ötürü geceleri karanlıkta geçirirken, gündüzleri ise yakıt istasyonlarındaki uzun kuyruklarda silahlı kavgalara dönüşen olayların tehlikesine katlanmak zorunda kalıyor.

Müslümanların ve Hristiyanların yönetimi yarı yarıya paylaştığı Akdeniz'in küçük ülkesi Lübnan'da bir yılı aşkın süredir yeni hükümetin kurulamaması ve ekonomik krizin giderek derinleşmesi dolayısıyla vatandaş birçok temel hizmete kavuşamaz hale geldi.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve Beyrut Limanı'ndaki patlamadan bu yana yönetim boşluğunun etkisiyle derinleşen ekonomik kriz gölgesinde yoksulluk ve işsizlik rakamları da artmaya devam ediyor. Yerel para birimi Lübnan lirasındaki değer kaybı yüzde 90'ı aşarken, halkın yarısından fazlası yoksulluk sırının altında hayat mücadelesi veriyor.

Ekonomik krizinin baş gösterdiği 17 Ekim 2019'dan itibaren devletin temel ihtiyaç ürünlerine sağladığı sübvansiyonun kalkmasıyla birlikte son birkaç aydır eczaneler ilaç temin etmekte zorlanıyor.

Ülkede 1975-1990 yıllarındaki iç savaş döneminde bile temel ihtiyaç ürünlerinde sıkıntı yaşamadıklarını belirten Lübnanlıların bir kısmı, elektrik kesintilerinin 20 saati bulması üzerine çareyi yüksek faturalar karşılığında mahalle jeneratörlerine abone olmakta bulurken, halkın çoğu ise geceleri karanlıkta geçiriyor.

Devletin sübvanse ettiği benzin ve motorini temin edemeyen akaryakıt istasyonlarının büyük bölümü mayıs ayından bu yana pompaları kapalı tutuyor. Hizmet vermeye devam eden az sayıdaki akaryakıt istasyonunun önünde ise yüzlerce aracın sıra beklediği kuyruklar oluşuyor.

Ülke genelindeki uzun benzin kuyruklarında zaman zaman gerilim yükseliyor ve silahlı kavgalara dönüşen olaylar da yaşanıyor. Güneydeki Sayda kentinde bazı istasyon sahipleri silahlı kavgaların tehlikesinden korunmak amacıyla faaliyetlerine son verirken, Lübnan ordusu da olayların tekrarlandığı kuzeydeki bazı istasyonları geçici olarak kapattırdı.

Bazı akaryakıt istasyonlarının ise müşterilerinin taleplerini karşılamak amacıyla ek ücretle istenen adrese tankerle sevkiyat yaptığına ilişkin görüntüler kimi zaman amatör kameralara yansıyor.

Sürücüler günlerdir kuyruklarda beklemekten şikayetçi

Lübnan'ın kuzeyinde yer alan Trablusşam'daki bir istasyonun önünde kuyrukta bekleyen Azzam Muhammed isimli sürücü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, herkes gibi kendisinin de benzin ve gaz kuyruklarında her türlü çileye katlanmak zorunda kaldığını söyledi.

Muhammed, "4 gün önce buraya geldim. Bir teneke benzin için buradayım. Bir teneke benzin alabilirsem evime dönebilirim." dedi.

Yaşananlardan Cumhurbaşkanı Mişel Avn'dan en küçük makama kadar tüm devlet yetkililerini sorumlu tutan Muhammed, yetkilileri benzin kuyruklarında bir gün bekleme çilesine katlanmaları çağrısı yaptı.

Benzin sırası bekleyen bir başka sürücü Abdulkerim Esbir, 3 gündür sabah saat 05.00'de gelip kuyruğa girdiğini ancak uzun saatler geçmesine rağmen hala pompaların açılmadığını aktardı.

Trablusşam sakinlerinden 76 yaşındaki Hüseyin Edid de saat 04.00'ten beri beklediğini ve öğle vaktinde hala benzin bulamadığını belirterek, "Bizlere bunları neden yaşatıyorlar bilemiyorum. Tansiyon başta olmak üzere birçok rahatsızlığım var." dedi.

Kuyrukta bekleyen diğer bir Lübnanlı da yetkililere seslenerek artık kendilerine benzin ve gaz çilesi çektirmeyi bırakmaları çağrısında bulundu.

"4 gündür tüp gaz olmadan yaşıyoruz"

Trablusşam kentindeki bir gaz dolum tesisi önünde sırada duran 4 çocuk babası Fevvaz Nehili ise cuma gününden beri tüp gaz almak için beklediklerini aktardı.

Nehili, "Çocuklarım var. Bir tüp gaz için gün boyunca kuyrukta bekliyorum ve işe gidemeyeceğim. Çocuklarımı nasıl yedireceğim?" diye konuştu.

Enerji Bakanlığının yeni fiyatları duyurmasına rağmen satışların başlamadığını ifade eden Nehili, "4 gündür tüp gaz olmadan yaşıyoruz. Ülkemizde sefil yaşıyoruz. Siyasilerin kalplerinde merhamet yok. Kuyruklarda bekleyen insanlara bakın, Lübnan tarihinde böyle bir şey yaşanmamıştır." dedi.

Trablusşam sakini bir ailenin çocuğu Cad el-Mısri de elektriksiz ve susuz sefalet içinde yaşadıklarını söyledi.

Mısri, kardeşlerinin sıcak havada elektrik olmadığı için yerlerde yattıklarını dile getirdi.

Hükümetin geçici sübvansiyonu sürdürme kararı

Lübnan'da devlet, günlük tüketilen 12 milyon litre civarındaki akaryakıtı Merkez Bankası üzerinden sübvanse ediyordu.

Merkez Bankası, 12 Ağustos itibarıyla uygulanmak üzere akaryakıta sağlanacak döviz kredilerinin resmi kur yerine piyasadaki serbest kur üzerinden hesaplanacağını ve böylelikle akaryakıt sübvansiyonunun kaldırılacağını açıklamıştı.

Merkez Bankasının akaryakıta yönelik desteği kaldırma kararından sonra hükümet, 21 Ağustos'ta yoksul ailelere yönelik "yardım karnesi" hayata geçirilinceye kadar yakıttaki sübvansiyonu azaltarak sürdüreceğini duyurmuştu.

Başbakan Hassan Diyab, yaptığı açıklamada, Merkez Bankasının sübvansiyonu kaldırma kararından önce 3 bin 900 Lübnan lirası üzerinden satışa sunulan akaryakıtın 8 bin liradan vatandaşın hizmetine sunulacağını; 8 bin liranın üzerindeki farkın ise devlet tarafından üstleneceğini kaydetmişti.

Lübnan Enerji Bakanlığına bağlı Petrol Genel Müdürlüğü, hükümetin kararından sonra akaryakıt fiyatlarına yüzde 66'nın üzerinde yapmıştı. Ancak yeni fiyatlar üzerinden ithal edilen yakıtın piyasaya ulaşamaması dolayısıyla yakıt krizinde henüz herhangi bir çözüm görülmedi.

Lübnan Haberleri

Lübnan'daki saldırılarda 52 kişi can verdi
İşgal rejimi Beyrut'u vurmaya devam ediyor
BM: Lübnan'da iki aydan kısa bir sürede 190 sağlık çalışanı öldürüldü
Soykırımcı İsrail'in Lübnan'a düzenlediği saldırılarda can kaybı 3 bin 558'e yükseldi
Hizbullah, Tel Aviv'deki hassas askeri noktalara İHA'larla saldırdığını duyurdu