Ekonomideki sorumluluk Ayçiçek yağında mı?

Gıda fiyatlarındaki artışlar konusunda Erdoğan, vatandaşın ezilmesine tahammül edemeyeceklerini belirterek, "Eğer bu süreci böyle devam ettirecek olursanız çok ağır cezalar sizleri bulabilir." dedi. Ancak ÖİV'ye zam da bu süreçte hayata geçirildi.

HAKSÖZ HABER

Ekonomide bir süredir işler iyiye gitmiyor. Küresel piyasaların pandemiden olumsuz etkilendiği biliniyorken TÜİK'in verileri Türkiye’nin büyümeye devam ettiğini gösteriyor!

Türkiye’de hayat pahalılığı da artmaya devam ediyor. Hazine’den sorumlu bakanın istifası sonrası Türkiye, ekonomide daha farklı bir yol haritası izlemeye başladı. Önce faizler arttırıldı, böylelikle de ekonomik daralma yavaşlayarak Dolar, Altın ve Euro, TL karşısında değer kaybetmeye başladı. Ancak bu hamleler bile hayat pahalılığının ve ekonomideki alım gücünün düşmesine engel olmadı.

İstifa eden bakanın arkasında bir enkaz bıraktığı düşünülse de rakamlar öyle söylemiyordu. Ta ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın esnafı uyararak sorumluluğu onlarla da paylaşmasına kadar...

Bir yandan doğalgaz, elektirik, su hatta ekmek için ihbar hatları kurularak esnafın fahiş fiyatlarla satış yapması önlenmeye çalışılıyor diğer yandan zamlar geliyor. İstanbul’daki fırınların belirlenen rakamlara riayet etmediği bilinmesine rağmen cezalar fırınları yıldırmıyor ve ekmeğin fiyatı yine aynı kalıyor. Peki ama neden? Ekonomik rakamlar iyiye gittiğimizi söylerken, sokaktaki insanlar neden "Olumsuz bir ekonomik tablo var." diyor? Bir yandan hukuk ve ekonomide reformlar beklenirken neden zam üstüne zam geliyor?

Son olarak Özel İletişim Vergisine yeni bir zam yapıldı. Özel İletişim Vergisi Cumhurbaşkanlığı kararıyla yüzde 7,5’tan yüzde 10'a yükseltildi.

Resmi Gazete'de yer alan kararda "6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 39 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (d) bentlerindeki oranların yeniden belirlenmesi hakkındaki ekli Kararın yürürlüğü konulmasına, mezkûr maddenin yedinci fıkrası gereği karar verilmiştir." ifadeleri kullanıldı.

ÖİV’e zam kapsamında, 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 39'uncu maddesinin birinci fıkrasının a,b, c ve d bentlerinde belirtilen oranlar yüzde 10 olarak değiştirildi.

İlgili kanunun 39. maddesi ve bentleri şöyle oldu:

“406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu uyarınca Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak suretiyle veya 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu uyarınca bu Kuruma bildirim yapılması veya bu Kurumca kullanım hakkı verilmesi yoluyla yetkilendirilen veya yetkilendirilmiş sayılan işletmecilerin (kablo tv altyapısı üzerinden teknik olarak verilebilecek her türlü hizmetleri dışında, görev sözleşmesi ile ulusal egemenlik kapsamındaki uydu yörünge pozisyonlarının hakları, yönetimi ve işletme yetkisine sahip olanlar hariç);

a) Her nevi mobil elektronik haberleşme işletmeciliği kapsamındaki (ön ödemeli hatlara yüklemeler için yapılan satışlar dâhil) tesis, devir, nakil ve haberleşme hizmetleri yüzde 10,

b) Radyo ve televizyon yayınlarının uydu platformu ve kablo ortamından iletilmesine ilişkin hizmetleri yüzde 10,

c) Kablolu, kablosuz ve mobil internet servis sağlayıcılığı hizmeti yüzde 10,

d) a, b ve c bentleri kapsamına girmeyen diğer elektronik haberleşme hizmetleri yüzde 10

Oranında özel iletişim vergisine tâbidir.”

Pandemi ile beraber artan elektronik haberleşme aygıtlarının kullanımı bu zamlardan olumlu etkilenmeyeceğine göre "Böyle bir zam neden en çok kullanılan ürünlere yapılıyor?" sorusu akıllara geliyor. Pandemi sürecinde evden devam ettirilen eğitim öğretim programlarının altyapısı MEB ve YÖK tarafından karşılanmadığına göre bireysel kullanıcıların sırtına binen yük neden arttırılıyor?

Cumhurbaşkanı Erdoğan reform söylemlerine dair son birkaç konuşmasında “Önümüzdeki birkaç hafta içerisinde açıklanacak.” diyerek konuyu daha ileriye erteliyor. Ancak bu süreçte ekonomik ve hukuki olarak yıpranan yüzbinlerce insanın hakkı ne olacak bilinmiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın esnafı uyardığı konuşması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Fakat bu süreç içerisinde maalesef özellikle de esnafımızın gerek sebzede, gerek meyvede vesaire, hatta hatta bakliyatta çok ciddi fiyat farklarının olduğunu görüyoruz. Bunun için de Ticaret Bakanlığımız yoğun bir çalışmanın içerisinde. Öyle zannediyorum ki şu önümüzdeki bir ay içerisinde biz bu işi çok daha kontrollü bir şekilde yürüteceğiz. Çünkü vatandaşın bu noktada ezilmesine tahammül edemeyiz. Bu tabii beyaz ette, kırmızı ette aynı şekilde bu süreci takipte tutuyoruz, takipte tutmaya da devam edeceğiz. Ben buradan tabii bütün bu esnafıma da sesleniyorum; yani eğer siz bu süreci böyle devam ettirecek olursanız, çok ağır cezalar sizleri bulabilir. Bunun için de lütfen yaptığınız işi hakkıyla yapın, vatandaşımıza da zulmetmeyin." dedi.

Yorum Analiz Haberleri

Siyonistlerden dost olmaz, ne Kürtlere ne de bir başkasına
“AB İsrail’i daha ne kadar koruyacak?”
“BM Siyonizm'i ırkçılık saysın”
Gazze katliamında ABD'nin rolü
Endonezya’da “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” madde: Filistin davası