Ekin Yayınlarını Yarınlara Birlikte Taşımalıyız!

BAHADIR KURBANOĞLU

Ekin Yayınları olarak faaliyete başladığımız günden bu yana 81 eseri okuyucuyla buluşturduk. Tefsir, Siyer, İslam tarihine ilişkin araştırma kitapları ve usul bilgileri ihtiva eden pek çok eseri okuyucularımızın istifadesine sunmaya çalıştık.

 

Son dönemde de “Haksöz Okulu Serisi” başlığıyla, Haksöz dergisinde yayınlanmış makalelerden oluşan yaklaşık ondokuz yıllık bir birikimi yeni nesillerin ve araştırmacıların istifadesine sunmak amacıyla kitaplaştırma ameliyesine giriştik. Bunun ilk meyvesi “İslami Mücadelede Öncü Şahsiyetler” oldu. Üzerinde çalıştığımız ve inşallah çok kısa bir süre sonra matbu aşamaya getirmeyi düşündüğümüz serinin ikinci kitabı “Kavramlar” olacak. Yetmişten fazla Kur’ani kavramı ihtiva eden bu çalışmanın da faydalar getirmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyoruz.  

 

Ekin Yayınları olarak ticari bir kaygı içerisinde olmadığımız malumu ilam etmek olmakla birlikte, yayıncılık hizmetlerini sürdürmenin de maliyetleri ve çok çeşitli külfetleri var.

Türkiye’de yayıncılığın ne türden zorluklarla gerçekleştiği düşünüldüğünde, özellikle az basılan, zamana yayılmış bir şekilde damla damla tüketilen fikir kitaplarının yayıncı üzerinde ciddi bir yük oluşturduğu da izahtan varestedir.

 

Hayata mücadelenin, ihyanın, tecdidin, fikrin, ideolojinin perspektifinden bakmaya çalışanlar açısından tıpkı dergi gibi kitap da irtibatlaşmanın, paylaşmanın, aynileşmenin ve kurumsallaşmanın vesilelerinden bir parça olarak görülebilmeli diye düşünmekteyiz.

Bu meyanda da aslında “Ekin”i bir yayıncılık faaliyetinden ziyade; ortak kabullere destek ve bunları geliştirme anlamında usuli, fikri, hayati konularımızı kitaplaştıran bir kurumsallaşma olarak görmek daha doğru olur kanaatindeyiz. Bu ise, yayıncılık faaliyetinde bulunmak için kitap basmak değil; tersine bilgi, inanç, eylem kararlılığımızı pekiştirmek; tecrübe, birikim ve paylaşımlarımızı yaygınlaştırmak için “kitaplaştırma” ameliyesine girişmek anlamını taşımakta. Ekin Yayınları olarak, bugüne dek gücümüzün ve yetilerimizin bilincinde olarak meseleye hep bu perspektiften bakmaya çalıştık.

 

“Ekin”e Nasıl Destek Olabiliriz?

 

Bu gerçeklerle birlikte düşündüğümüzde okuyucularımızla birlikte Ekin Yayınları’nı ayakta tutmanın, geliştirmenin, yarınlara daha rahat ve özgüven içerisinde bakan bir yayıncılık faaliyetinin sürdürülmesinin elzem olduğunu düşünmekteyiz.

 

Kitap okumayı yavaşlatan, gerileten, zorlaştıran küresel bir internet çağında olduğumuz vakıa. Çok çabuk tüketilen, doğruluğunun test edilmesi güç olan, takibi belli bir usuli netlik, perspektif ve bilgi birikimi gerektiren hızlı dolaşıma tabi bilgilerin yanında, bilinçli okuyucu açısından kitabın ve kitabi bilginin önemi halen geçerliliğini korumakta. Bu meyanda kitap, hala hayatımızın başucu kaynağı olma rolünü sürdürmekte. Kısa ve orta vadeli geçmişle karşılaştırıldığında tirajlarda görülen düşüşler bu gerçeği değiştirmiyor. Bilakis, liberalizmin, göreliliğin, fikirler hercümercinin katmerlenerek arttığı günümüzde ortak kabullerimizi korumanın ve geliştirmenin en önemli araçlarından biri hala kitap!

 

Bu bilinçle hareket etmenin gerekliliği ortada olmakla birlikte, bu süreci devam ettirebilmenin, yeni jenerasyonlarla buluşmanın, düşünceleri yaygınlaştırmanın ve dolaşımını hızlandırmanın da ciddi maddi-manevi külfetleri bulunmakta. Külfetler, bilinçli paylaşım ve fedakârlıklarla aşılabilir. Ancak fedakârlıklardan önce üzerimize düşen basit sorumlulukların bilincinde olmak çok daha elzem ve ivedilik içeren bir mahiyet arzetmekte.

 

Bu açıdan “Ne yapabiliriz?” sorusunu, fedakârane ameller yüklenmekten öte, öncelikle göz önündeki basit ve uygulanabilir hedefleri gözlemlemekle cevaplamalıyız diye düşünmekteyiz.

Bunlardan ilki elbette yayınlanan eserleri satın almak; okunması ve tartışılması için ortamlar oluşturmak olarak sıralanabilir.

 

Çalışma konularımızda yeni ya da eski, yayınlanmış kitapları konu olarak belirlemek öteden beri aramızda yaygın olarak konuştuğumuz bir husustur. Hediyeleşmelerimizi tatlı, pasta, ev eşyasından kitaba yöneltmek de belki çok defa sohbetini yaptığımız konular arasındadır. (Bunları çoğaltmak mümkün. Yorum bölümünde okuyucularımızdan bu konularla ilgili farklı üretimleri beklediğimizi de bu arada not olarak düşelim)

 

Bir yayın faaliyetinin zorlanmadan sürdürülmesi hususunda ilk ilde ev sohbetlerinin konuları arasında yer alan bu hususlardan çok daha reel olan bir başka husus da yayınevinin farklı faaliyetlerine doğal destek sunmaktır.

 

“Doğal Destek” Nedir?

 

Bildiğiniz ve takip ettiğiniz üzere bir dönemdir Haksöz-Haber sitesi üzerinden gerek “Türkiye Dışı Kitap Kampanyası” olsun, gerekse Türkiye içi gönderilerle alakalı olarak çeşitli duyurulara rast gelmektesiniz. Yeni bir faaliyet alanı olarak da “Yeni Çıkan Kitaplar” bölümünü okuyucularımızın kitap takiplerini kolaylaştırmak amacıyla Düşünce Platformu’nun alt bölümüne koyduk. Bundan böyle duyarlı okuyucular için gerekli olduğunu düşündüğümüz nitelikli eserleri bu bölümden takip edebilecek, kapak resmi ve içerikli tanıtımları ile birlikte bu kitapları yakından tanıma fırsatı bulabileceksiniz.

 

Bu meyanda gerek Türkiye dışı, gerekse Türkiye içinden bizi ziyaret eden okuyucularımızdan ricamız, kitap siparişlerini kitapsatış sitelerinden değil Ekin Yayınları sipariş bölümünden elde etmeye çalışmalarıdır.

 

Evden PC karşısında kredi kartı hesabı üzerinden sipariş vermenin kolaylığı ortada. İstenilen kitaba en çok 3 gün içerisinde kavuşabilmenin nimetlerinden faydalanan kardeşlerimizin bu tutumunda yadırganacak bir durum da yok. Çevremizde bu şekilde kitap temin eden yüzlerce insanımızın olduğunu da bilmekteyiz. İşte tam bu noktada Ekin Yayınları’na ciddi destek olmanın ilk ve doğal adımı günyüzüne çıkmakta! Bu da kardeşlerimizin ulaşmak istedikleri tüm siparişleri Ekin Yayınları üzerinden vermeleri. Burada, kardeşlerimiz şöyle bir endişeye kapılabilirler: “Acaba kitapların Ekin Yayınları’ndan temin edilmesi maliyetlerin yükselmesi anlamına gelebilir mi?” Burada bize düşen de elbette kitapları minimum maliyetle kardeşlerimize ulaştırmaya çalışmak.

 

Görüldüğü üzere, duyarlılık çağrımızı içeren yazımızın bir alt başlığını oluşturan bu konu Ekin Yayınları ve Haksöz-Haber’in hayatiyeti açısından çok önemli. Emek ya da fedakârlık gerektiren konulardan önce, yanıbaşımızda duran ama hakkında çok fazla düşünmediğimiz bu basit duyarlılığın Ekin’e katkısı büyük olacaktır. Önümüzü daha rahat görebilmek, zihnimizdeki projeleri hayata geçirebilmek, mevcut faaliyetleri daha nitelikli kılabilmenin de zeminini bu ortak-duyarlı tutum oluşturacaktır inşallah…

 

Potansiyelimizi Bilmek Hepimize Katkı Sağlar

 

Kardeşlerimizin potansiyellerinden istifade etmenin önemli olduğunu düşünmekteyiz. Karşılıklı tavsiyeleşmelerde bulunmanın, varsa projelerini dinlemenin, pratik/somut anlamda yapıp etmelerimizi geliştirecek birikimlerinden faydalanmanın gerekli ve bereketli olacağı bir vakıa.

 

Bu husus hem Haksöz-Haber içeriğine katkı, hem yayıncılık faaliyetlerine ilişkin olarak, hem de gerek Ekin kitapları ve gerekse Haksöz dergisinin fikri-fiziki gelişimine katkı bağlamlarında düşünülmelidir.

 

Haksöz-Haber’e Reklam Vermek

 

Birçok kardeşimiz bu konu açıldığında Haksöz geleneği ile reklamın yan yana gelişini bağdaştırmakta zorlandıklarını, bu açıdan da konuyu hep erteledikleri ya da hiç gündemlerine almadıklarını belirtmekteler.

 

Konuya Haksöz dergisi açısından yaklaşıldığında bu endişelerin büyük açıdan doğru olduğunun altını çizmeliyiz. Yayıncılık faaliyetleri dışında, o da seçici olmak kaydıyla Haksöz’de reklam kabul etmeme gibi bir geleneğin süregeldiği bir vakıadır. Bu ise, bir helallik-haramlık meselesi olmaktan öte bir ilkeler ve prensipler manzumesi olarak algılanmalıdır. Kendinizi resmederken, kimlik ve hassasiyetlerinizi ortaya koyarken ifadesini bulan bu yalınkat tarzın kendi içerisinde değerlendirilmesi daha doğru olur.

 

Öte yandan, internet ortamında ortaya konan (ve daha genele şamil) faaliyetlerin içerisinde reklam desteğine olan ihtiyaç izahtan varestedir. Üstelik bu sadece sitemize destek olarak düşünülmekten ziyade, günlük binlerce ziyaretçinin yer aldığı Haksöz-Haber’in ticari anlamda reklam verenlere geri dönüşü olacağı mantığıyla düşünülmelidir.

 

Teknik detaylar bir yana, duyarlı kesimlerin reklam desteğinin, daha iyi habercilik, daha fazla etkinlik, daha donanımlı bir site ve faaliyet alanları üreteceği de bir gerçektir. Küçük gibi görünen ama damlaya damlaya biriken bu ve benzeri desteklerin sitemize ve Ekin Yayınları’nın bundan sonraki faaliyetlerine ciddi katkılar sağlayacağı bilinmelidir.

 

Netice itibariyle habercilik ve yayın faaliyetlerimizin fikri ve maddi yükünü birlikte omuzlama meselesini gündemleştirmek, farklı çözüm önerilerine açık olmak ve reel anlamda birlikte üretebilmekle eşdeğer hususlardır. Sorunları, olumlulukları, yeni üretimlerimizi birlikte fıkhetmenin bu meseleleri sadece birkaç kişi arasında konuşulup sınırlı çözümler üretilen konular olmaktan çıkaracak, istişari ortamların gereklilikleri arasına katacaktır, diye ummaktayız.

 

Yapabileceklerimizi, uygun ortam ve şartlarda, ya da şartları uygunlaştırarak reelleştirmek önemlidir. Ama çağrımızda da belirttiğimiz gibi, geleceğe ilişkin önerilerimizden önce gözümüzün önündeki doğal ve doğal olduğu ölçüde de basit katkıları öncelemekle işe koyulmalı ve bunları biriktirerek ilerlemeliyiz…

 

Bu vesileyle yaklaşan Ramazan ayının tüm kardeşlerimize hayırlar getirmesini diler; sizleri Allah’a emanet ederiz.

 

Selam ve dua ile…