Ekin Yayınları, okuyucularına yeni bir kitap daha kazandırdı. Özgür-Der yönetiminden Hülya Şekerci'nin kaleme aldığı kitap mümin kadın algısını Kur'an merkezli bir analize tabi tutuyor.
200 sayfa kalınlığındaki kitap, dört bölümden oluşuyor:
"Kadın Sorununa Yaklaşımda Perspektif" başlıklı birinci bölümde Kur'an'ın cahilî kadın anlayışını ıslahı, ataerkil düşüncenin İslami ilimlere sızması, siyer ve hadis kaynaklarında ezberbozan rivayetler, kadın-erkek farklılığı ve cinsiyetçilik, kadınla ilgili ayetlere parçacı yaklaşım, Kur'an dili ve kadın, kadın ve erkeğin birlikte vurgulandığı ayetler gibi konular işleniyor.
"Toplumsal Hayatta Mümin Kadın" başlığını taşıyan ikinci bölümde kadının sosyalleşmesi, takva elbisesi olarak tesettür, yozlaşmanın örtülü yansımaları, kadın-erkek ilişkilerinde iffet, anne-baba ilişkilerinde vahyî ölçü, Müslüman kadının eğitim sorunu irdeleniyor.
"Kur'an ve Kadın" başlıklı üçüncü bölümde ise kadınla ilgili ayetlere yaklaşımda modernist tutum ve tarihselcilik, nikâh, çok kadınla evlilik, erkeğin yöneticiliği, kocaya itaat, nüşuz ve kadının dövülmesi, boşanma, miras, kadının şahitliği, cariyeliğin mantığı ve kölelik gibi konular masaya yatırılıyor.
"İslami Mücadelede Kadın" başlıklı dördüncü ve son bölümde ise kadının İslami mücadeledeki yeri, evlilik hayatı ve annelik sorumluluğunun mücadele hayatına yansımaları, "kadın hakları' söylemi gibi konular işleniyor.
Kitapta iffet ve takvayı kuşanmış mümin kadınların, mümin erkeklerle beraber çağa yapacakları tanıklıkla yaşanan sorunların çözüm bulacğına dikkat çeken Hülya Şekerci'yi yeni kitabı dolayısıyla kutluyor; bu kiyabı okurlarına ulaştıran Ekin Yayınları'na da teşekkür ediyoruz.
HAKSÖZ-HABER
Kitabın Arka Kapağında Yer Alan Şu Vurgular Dikkat Çekici:
Kadına yönelik algılar üzerinden yeni kimliklerin inşa edildiği günümüzde "mümin kadın" başlığı altında tartışılması gereken pek çok konunun var olduğu açıktır. Kur'an'a ve Sünnet'e sağlıklı yaklaşamayan anlayışlar, çağın tuzaklarını kavramaktan aciz tutumlar, önyargılardan sıyrılamamış dinî algılar kadın sorununu içinden çıkılmaz bir hale getirdi. Gelenek tarafından nasıl hapsedildiğini öğrenen kadın ise 'uygun adım'larla modern hapishanesini inşa etme tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Bu sorunu "İslam kadına değer vermiştir!" şablonuyla çözemeyeceğimiz aşikâr.
Bu kitap, hayatını Rablerine adamış mümin kadınların kaçınılmaz olarak karşılaştıkları pek çok sorunu aşmaya yönelik çabalara bir katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Başka bir deyişle; kitabın amacı, kendini Allah'a adamak isteyen kadınların gerek zihinsel gerekse pratik düzeyde yaşadıkları açmazlara dikkat çekmek, mümkünse öneriler sunmaktır. Bu doğrultuda konjonktürün değil, Kur'an'ın inşa ettiği akıl ve kalp ile ayetlere yaklaşmak gibi zor ama imkânsız olmayan bir yolda yürümenin gerekliliğine işaret etmektedir.
Yazar, kadın konusunu doğru bir zemine oturtmak için bireysel çabaların yetersiz olacağını vurgulamaktadır. Çözüm iffet ve takvayı kuşanmış mümin kadınların, mümin erkeklerle beraber çağa yapacakları tanıklıktadır. Bu tanıklık birikim ve bilinç ister, büyük bir çaba gerektirir. Ancak kadınıyla erkeğiyle Kur'an ve hayat ekseninde kolektif çabalara omuz veren müminler tüm dünya için umut olabilirler.