Eğitimde reform

Hayrettin Karaman

İsmini "Nur tek" şeklinde vermiş, kendini de şöyle tanıtmış: Ben 4 çocuklu, lise mezunu bir ev hanımıyım. Bu Milli Eğitim Sistemi'ne 4 evlat vermiş dertli bir anne.

Bu dertli annenin milli eğitim konusundaki düşünce ve dileklerini -tartışma hakkını saklı tutarak- paylaşmaya değer buldum. Şöyle yazmış:

"Türkiye'nin Anayasa ve Terör sorununa paralel en önemli sorunundan biri de Milli Eğitim Sistemi, Eğitimin Kalitesi ve Müfredat Konusu .Zira artık eğitim kan kaybetmiyor, can çekişiyor. Bu eğitim sistemi 2023 vizyonu olan bu ülkeye hiç yakışmıyor. Türkiye hür eğitimi olmayan öğretimi ve bilgisi %100 yalana, korkuya, beyin yıkamaya dayalıdır. Ülkemiz bir sömürge ülkesi olmadı ama sömürgeciler ve içimizdeki iş birlikçileri,100-150 yıldır milli eğitimi öldürüp bizi tamamen sömürge eğitimine mahkum etmişlerdir. Tamamen beyin yıkama ve seküler bir sistemle gençlerimizi Osmanlılıktan ve Müslüman olmaktan uzaklaştırmaya çalışmışlardır. Eğitimde hürriyetten, ilimden, doğru ve hür düşünceden mahrum bırakılan bu gençler elbette bu korkulu yasakçı düzenin pençesinde, basit, çıkarcı, yarım aydın olmaya mahkumdurlar.

Devlet insan için mi var, insan devlet için mi? Çocuklar bizim mi devletin mi? Bu sorular cevap bulmalı artık. Bizim olan çocuklarımızın, her ihtiyacını karşıladığımız gibi nasıl bir eğitim alacağına da biz karar vermeliyiz. Devletin sen çocuğunu doğur, besle, büyüt neyi ne kadar öğreneceğine karışma deme hakkı yok. Bu sistemle çocuklarımız ne inancına, ne kültürüne ve tarihine, ne de edebiyatına tam manasıyla hakim. Çocuklarımızın en verimli çağları hunharca katlediliyor. Her şey testler, deneme sınavları, test kitapları... sistem böyle! Nasıl bir ülke çocuklarına bunu yapar. Herhalde bizim gibi muazzam bir inancı, muhteşem tarihi, harika edebiyatı ve kültürü olan bir milleti köklerinden koparmak için icat edilmiş, seküler, statükocu ucube bir sistem.

Ülkenin sorunlarının enine boyunu konuşulduğu bir ortamda bu konuya değinilmemesini anlamak zor. Hükümetten 8 yıl boyunca bir adım beklemedik. Çünkü devasa sorunlar vardı. Hamdolsun çok mesafe kat edildi. Artık ustalık döneminde eğitimde reform mutlaka bekliyoruz. Eğitim özgürleşsin ve özelleşsin. Ana dilde eğitim, ruhban okulunun açılması ve seküler eğitimden çocuklarımızın kurtulmasını destekliyoruz.

Zenginleşiyoruz ama maneviyatı da yitiriyoruz. Zenginleşiyoruz ama gazete tirajları, kitap okuma oranları hiç artmıyor. Maneviyatlı bir zenginlik arzu ediyoruz. Mili eğitimin ismini sadece 'milli' olmaktan çıkarıp gerçek bir milli eğitim ve kültür politikaları üretmeliyiz artık. Başbakanımızın elektronik kitap kampanyasını desteklemiyorum. Daha köklü bir reforma ihtiyacımız var. Kitapların daha çok eğitime girdiği bir reforma. Yapılacak reformla pek çok soruna çözüm bulunabilir. Kız çocuklarının okuması, töre sorunu, Kürt sorunu, gençliğin kültür ve kalite sorunu vb. gibi.

Eğitim sisteminin aksaklıklarını ve çökmüş yönlerini, ayrıca kafamdaki çözüm önerilerini yazmayı çok isterim, meraklısına!.. Allah'a emanet olun..."

YENİ ŞAFAK