Ebu Yahya’nın Ardından Suriye’ye İlk Yardım

Özgür-Der tarafından Suriyeli kardeşlerimiz için "Suriye İçin İftarımızı Paylaşma Vakti" çerçevesinde toplanan yardımların ikinci etabı Suriye'ye götürüldü.

Özgür-Der şubelerinin başlattığı “Suriye İçin İftarımızı Paylaşma Vakti” kampanyası çerçevesinde toplanan yardımlar sınır bölgesinde Suriyeli kardeşlerimize teslim edildi. Yardım Ebu Yahya’nın şehadetinden sonra Suriye’ye götürülen ilk yardım oldu.  Bu seferki yardımlar Ebu Yahya yerine diğer yetkililere emanet edildi!

Mazlumların ayı Ramazanda başlatılan ve iftarlarımızı mazlum Suriye halkıyla paylaşmayı esas alan kampanya bayram öncesi yokluk içerisinde kıvranan Suriyeliler için büyük anlam ifade etti.

Özgür-Der’in başlattığı "Suriye İçin İftarımızı Paylaşma Vakti" kampanyası büyük ilgi gördü. Kampanya çerçevesinde ilk sevkiyat ramazanın ortalarında yapılmıştı. İkinci sevkiyat ise bugün yapıldı.  Bugünkü sevkıyatta da şeker, mercimek, yağ, bulgur, makarna, salça, pirinç, nohut, kuru fasulye gibi gıda maddelerinin yanı sıra giyimden de oluşan 3 tır yardım malzemesi Suriye’deki kardeşlerimize teslim edildi.

Yardımlar Akçakale sınırında Suriye İslam Cephesi (El-Cephetü'l İslamiyye Es-Suriye) yetkililerine teslim edildi. Yardımlar arasında bulunan gıda malzemeleri Dera, Hama, Humus, Halep, İdlip, Rakka ve Tel Abyad’da El-Cephetü’l İslamiyye Es- Suriyye’nin işlettiği aşevlerinde yemek yapılarak muhtaç insanlara dağıtılıyor. Giyimler de aynı şekilde bayram öncesi ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırılacak. Suriyeli çocukların en azından bir bölümünün dünyanın diğer çocukları gibi mutlu olup olmayacakları bilinmez ancak geçici de olsa bayram sevinci yaşamaları hedeflendi.

Yardım organizasyonu içerisinde bulunan ve yardımların yerine ulaştırılmasında bizzat yer alan Özgür-Der Suriyeli Muhacirlere Yardım Komisyonu Başkanı Hasip Yokuş, Ebu Yahya’nın ardından ilki gerçekleştirilen, yardım çalışmaları hakkında Islah Haber’e şunları söyledi:

EBU YAHYA’NIN ARDINDAN SURİYE YARDIM ÇALIŞMASI

Ebu Yahya ile tanışıklığımız yaklaşık 1,5 yıllık bir geçmişe dayanıyor. Özgür-Der’in düzenlediği: “Niçin Suriye” konulu konferans için konuşmacı olarak İstanbul’dan Diyarbakır’a gelecekti. Sabah saat 10’ da Diyarbakır havaalanında karşılamaya gitmiştik. O’nu tanımadığımızdan telefonda: “Hocam üzerinizde nasıl bir kıyafet var sizi tanıyabilmemiz için” diye sormuştum. O da cevaben: “Uçakta benim dışımda ak saçlı, ak sakallı kimse yok” demişti.  Yolcular çıkış kapısından teker  teker çıkmaya başladılar. Ak saçlı ak sakallı değildi ama yine de O’nu tanımamız zor olmadı. Ayaküstü kısa bir tanışma faslından sonra Suriye komisyonumuzdan Akif Deniz’in evine kahvaltı için gittik. Komisyonumuzun diğer üyeleri de orada bizi bekliyorlardı.

Kahvaltıdan sonra Ebu Yahya ile yaklaşık iki saat muhabbet etme imkanı bulduk. Vakur, mütebessim ve karizmatik biriydi. İyi derecede islami bilgilere vakıf, zeki, mütevazi  ve derinlikli idi. İslami kimliğinden dolayı 8,5 yıl Esat zindanlarında kalmıştı. “Rabbim kabul ederse ömrümüzün zekatını verdik” diyordu. Tanıdıkça O’nu daha da sevdik. Oradan konferans salonuna gittik. Konferans boyunca : “Arap ulusalcısı, laik baas diktatörlüğü döneminde asli kimliğinden uzaklaştırılmış Suriye halkının tekrar asli kimliğine dönmeleri için mücadele verdiklerini” ifade etti.

Ebu Yahya; Ahrar-üş’şam Doğu Bölgesi Lojistik Sorumluluğuna getirilince Özgür-Der Suriye yardım çalışmaları vesilesiyle daha sık görüşme imkanı bulduk. Süreç içerisinde bu görüşmeler aramızdaki sevgi, saygı ve kardeşlik duygusunu daha da pekiştirdi. Allah için birbirimizi daha çok sevdik.

Yüklendiği görev icabı, İstanbul, Suriye, Diyarbakır ve Batman arasında mekik dokuyordu. Yaklaşık iki ay önce yeni özgürleştirdikleri Rakka’daki kimi çalışmalarını yerinde görmemiz için bizi davet etmişti. Özgür-Der’in başka şubelerindeki bazı arkadaşlarla davetine icabet ederek Telabyad ve Rakka’da birlikte iki gün geçirdik. Rakka meydanında yerinden sökülmüş Hafız Esat heykelinin yanına geldiğimizde: “Bu devrik putları gördüğümde tüm yorgunluğum geçiyor” demişti.

YARDIM ÇALIŞMALARIMIZ YETİM KALMAYACAK

İslami bir şuura erdikten sonra bu uğurdaki çabaları dolayısıyla 8,5 yıl Esat zindanlarında kalmıştı. Cezaevinden çıktıktan sonra İstanbul’a yerleşti. Kısa bir müddet sonra Suriye intifadası başlayınca bu mücadele saflarında yerini almak için intifada hareketinde aktif olarak yer aldı. Ve yine bu uğurda yaptığı bir yolculuk sırasında Rakka yakınlarında emaneti sahibine teslim ederek şahitliğini tamamladı. Allah katında bizler; O’nun samimiyetinin, çabalarının ve gayretinin şahitleriyiz. Rabbim taksiratını afetsin, şehadetini kabul buyursun.

Suriye yardım çalışmalarında Ebu Yahya’nın bıraktığı boşluğu doldurmanın ne denli güç olduğunun farkında olarak, yardım çalışmalarının yetim kalmaması ve direniş sancağının yere düşmemesi adına İslami sorumluluğumuzun bir gereği olarak, Ebu Yahya’dan devraldığımız bir emanet olarak sancağı daha ileriye taşımak için gayret içerisinde olacağız inşaallah.

Rabbim şehadetini kabul etsin. Bu şahitliği ölü ruhların dirilmesine, tüm yeryüzünde zulmün, fesadın, küfrün ve tuğyanın son bulmasına, hakkın, adaletin ve özgürlüğün hakim olmasına, mazlum ve direnen Suriye halkının kurtuluşuna vesile kılsın.

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Gazze nöbeti devam ediyor
Çocuklar "Hayat Namazla Güzeldir" sloganlarıyla yürüdü
Aksa Tufanı ve kazanımları
Özgür-Der Üniversite Gençliği programlarına başladı!
Diyarbakır Özgür-Der Gençlik Çalışmaları başladı