Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit
Duvarda iki foto, orası SP mi, CHP mi?
6+1 partinin ittifakında görüşmeler devam ediyor.
Dünkü görüşme, yine HDP’nin yokluğunda gerçekleştirildi.
Daha doğrusu, HDP’ye verilen görev, “Sen diğer sol partileri topla.. Son dakika bize katılırsın” şeklinde idi..
HDP de, verilen o görevi yaptı..
Muhalefette yer alan sol partileri, önceki gün kendi öncülüğünde bir ittifakta topladı..
Şimdi 6’lı ittifaka resmen girmek için, zaman ve zemin yokluyor..
HDP’nin Kürt ırkçısı, dindar karşıtı, ateist sözcülerinin doğal olarak kızdıracağı 6’lı ittifak içindeki dindarlar, Türk milliyetçileri ne derlerse desinler..
Plan 6+1 üzerine kurulmuş..
Öylece yürüyor..
Bu arada 6+1 ittifak içinde yer alan her parti, diğerlerine sempatik gözükmek için, taviz üzerine taviz vererek, seçime hazırlıklarını sürdürüyorlar..
Dün Temel Karamollaoğlu’nun ev sahipliğinde yapılan toplantıda, salondaki bir fotoğraf dikkat çekmiş..
Aslında iki duvarda iki ayrı fotoğraf var da..
Biri daha belirgin..
Diğeri; fotoları çekilen kişilerin daha küçük görüntülerde olması hasebi ile belirsiz..
İki ayrı duvarda, iki ayrı fotoğraftakiler kimler?
Birisi, CHP’nin Genel Başkanı Mustafa Kemal’in, 23 Nisan 1920’de TBMM açılmadan hemen önce dua ederken çekilmiş fotoğrafı..
Niye Saadet Partisi genel merkezindeki genel başkanın odasında var diye sorgulamıyorum..
Sadece hatırlatıyorum..
Hemen yanındaki duvarda ise..
Necmeddin Erbakan’ın İslam ülkeleriyle oluşturduğu D-8 birlikteliğinden bir fotoğraf..
Birinci fotoğrafta, Mustafa Kemal’i hemen tanıyabiliyorsunuz ama..
İkinci fotoğrafta ne Erbakan hocanın varlığını, ne de yanındakilerin kimler olduğunu tahminde biraz zorlanıyorsunuz..
Varsınlar, fotoğraflardan CHP Genel Başkanı’nın fotoğrafını, hemen bilinecek şekilde, kendi liderlerinin fotoğrafını ise adeta yakınına gelince göreceğiniz ölçüde kullansınlar..
Kendi takdirleridir..
Ama..
Mustafa Kemal’in henüz Cumhurbaşkanı olmadan verdiği bir görüntüyü, (haydi dua ederken çekilmiş olduğu için önemseyerek) duvarınıza astı iseniz..
Bugünkü Cumhurbaşkanı’nın, dua ederken bir fotoğrafını hiç bulamadınız mı ki, duvarlarınızdan üçüncüsüne, dördüncüsüne asamadınız?
Öyle ya..
Kriter, cumhurbaşkanlarının fotoğraflarını asmak ise..
Ayrıca Milli görüş çizgisinin ilk liderinin fotoğrafını asmak ise..
Erbakan hocanın fotoğrafını asmanızda kimsenin itirazı olamaz..
O tartışma dışında..
Ama CHP’nin ilk genel başkanının fotoğrafını astığınız yerde..
Bugünkü cumhurbaşkanının, sizin önemsediğiniz yönde yüzlerce, binlerce fotoğrafı olduğu halde..
Duvarınıza bir fotoğrafının asılmasını çok görüyor iseniz..
Burda bir gariplik yok mudur?
Ki, konuyu biraz eşelesek..
Tablo çok daha vahim bir şekilde karşımıza çıkıyor..
Erbakan Hoca’nın hayatı boyunca açmak için mücadele verdiği Ayasofya’yı, müzeye çeviren bir parti genel başkanının fotoğrafını duvarınıza asıyorsanız..
O Ayasofya’yı, Erbakan Hoca’nın da istediği şekilde camiye çeviren cumhurbaşkanı’nın fotoğrafını haydi haydi asmanız gerekir..
Partinizden onlarca, yüzler yöneticinin mahkum olduğu 5816 sayılı kanuna aykırılık karşımızda duruyor iken..
Hakaret ettiğiniz iddiası ile adliye adliye dolaştırıldığınız, saygısızlık ettiğiniz iddiası ile defalarca haksız yere mahkum edildiğiniz CHP’nin ilk genel başkanının fotoğrafını astığınız duvara, bir de 2000 yılına kadar beraber yürüdüğünüz bugünkü Cumhurbaşkanı’nın fotoğrafını asmanız doğru olmaz mıydı?
Bu ülkede Erbakan Hoca’nın savunduğu ne kadar değer var ise..
Hepsine düşmanlık edenlerin; adeta ilah gibi gördükleri Mustafa Kemal’in fotoğrafını astığınız duvara..
İmam Hatipleri kapatanların, başörtü yasağını bu ülke insanlarına reva görenlerin tabulaştırdığı Mustafa Kemal’in fotoğrafını, şu veya bu sebeple astığınız, asmak zorunda kaldığınız duvarınıza.
Erbakan Hoca’nın da istediği şekilde, başörtü yasağının kaldırılmasını hayata geçiren Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafını..
Erbakan Hoca’nın hedefi olan İmam Hatipleri çoğaltma başarısını gösteren, katsayı zulmünü kaldıran Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafını, o duvarınıza niye asamıyorsunuz?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile, yine siyasi rekabetinizi yaparsınız..
Seçimlerde yine rakip olursunuz..
Meydanlarda, Erdoğan’a atfettiğiniz yanlışları yine hatırlatırsınız..
Ama..
Mustafa Kemal’in fotoğrafını astığınız duvarda, Erdoğan’ın fotoğrafının olmamasını nasıl izah edebilirsiniz?
Kurmak istediğiniz ittifak uğruna, CHP’ye şirinlik yapmak için Mustafa Kemal fotoğrafını duvarınıza asıyorsunuz da..
Ayasofya’nın hatırına, Erdoğan’ın fotoğrafını duvarınıza asamıyor musunuz?
Yaptığı doğru hizmetlere, destek verirsiniz..
Yanlışlara da itiraz edersiniz..
Dürüst politika yürütüyorlar deriz..
Ama..
CHP’nin tüm yanlışlarına rağmen, onlara şirinlik yapar, Erdoğan’ın yaptığı birçok önemli hizmete rağmen, ona ölümüne savaş açarsanız..
Hem de bu savaşı.
Tek başınıza değil.. CHP ile yardımlaşarak açarsanız..
Yaptığınızın, Allah’ın gücüne gitmesinden hiç mi korkmazsınız..
Hele hele..
Erdoğan’a savaş açtığınız yolda birlikte hareket ettiğiniz CHP’nin eşcinsellerle ilgili söylemleri ortada iken..
Hocalarımız için sarfettikleri “pis dil-ortaçağ kafası” söylemleri ortada iken..
Hangi akılla, hangi vicdanla, hangi insafla, CHP ile ittifak yapmayı sürdürürsünüz..
“Seçimi kaybedersek, bunlar yüzünden kaybederiz” diyecek kadar benimsediğiniz CHP’nin tam da kendisinin, yıllarca bu ülkede savunduğu başörtü yasağını, gücü yetmediği için şimdilik sadece psikaytrlar için isteyen Üstün Dökmen’e itiraz edersiniz de, CHP’nin içinde hala görev yapan başörtü yasakçılarına niye iki kelime edemezsiniz..
(Not: Saadet Partisi’ne samimi olarak gönül vermiş siyasetin ayak oyunlarından uzak abilerimizin, kardeşlerimizin ‘Mustafa Kemal fotoğrafını asmak, partiler için zorunlu. Tayyip Erdoğan’ın odasında da M. Kemal fotosu yok mu sanki?” diyeceklerini tahmin ediyorum.. Ama lütfen söyler misiniz.. Erdoğan’ın fotoğrafını asmak için bir zorunluluk olmadığı halde, kendisine yönelttiğiniz tek adam-otoriterlik ile başlayan ve çok ötelere giden sıfatları, fotoğrafını asmaya mecbur edildiğiniz CHP’nin ilk genel başkanı için, niye aklınızdan bile geçiremiyorsunuz? ‘Bu fotoyu asmasak olmaz mı’ dediğiniz an, sizi bir kaşık suda boğacak olan CHP’ye diktatörlük eleştirisi yapmıyorsunuz da.. Erdoğan’dan ne baskı gördünüz de, ona suçlama yöneltiyorsunuz, hep birlikte düşünmeniz gerekir..)