Duran Kalkan'dan #Hayır Cephesine Öğütler!

PKK’nın liderlerinden Duran Kalkan Hayır cephesine öğütlerde bulundu.

HAKSÖZ HABER

CHP ile birlikte Hayır cephesinde duran PKK’nın liderlerinden Duran Kalkan #Hayır cephesi için altın(!) öğütlerde bulunuyor.

Duran Kalkan’ın açıklaması:

“Bence hayır demek anlamlı ve değerlidir. Demokratik, özgürlükçü ve anti-faşisttir. Kürt halkının, Alevilerin, kadınların özgürlüğünün sağlanmasının, bütün halkların özgür yaşayacakları bir demokratik ortama kavuşturulmasının önünü açacak temel bir tutumdur. AKP-MHP faşizminin bu referandum sürecinde yürütülecek çok yönlü mücadeleyle yıkılması gerçekten de Türkiye’nin önünü açacak. Türkiye’yi Ortadoğu’da ve dünyada yaşanabilecek demokratik bir ülke haline getirecek. Türkiye’de özgürlükleri geliştirecek. Bütün bu katliamlara baskı, terör ve faşizme son verecek. Türkiye’nin ufkunu açacak.

Bu noktada Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli ittifakına karşı geniş bir ittifak var. Buna AKP-MHP faşizmine karşı bir blok da denilebilir. Herkes kendi kulvarında kendi anlayışına göre AKP-MHP ittifakına karşı çıkıyor. Herkesin AKP-MHP faşizmiyle yaşadığı çelişki ve karşıtlık var. Ondan zarar görüyor. Bunu önlemek istiyor. Bu genişliği ve çok yönlülüğü önemsemek lazım. Birkaç ay ya da yıl önce bu kadar geniş bir yelpazenin bir araya geleceği söylenseydi kimse inanmazdı. Ama süreç oraya getirdi. Dolayısıyla, bu zemin doğru anlaşılmalı. Şimdi esas olan Tayyip Erdoğan-Devlet Bahçeli faşizminin yıkılmasıdır. 12 Eylül faşizmini yeniden restore ederek diktatörlüğü pekiştirip korumak isteyenler bunlardır. Türkiye’deki bütün halklar, tüm ezilen kesimler, işçiler, emekçiler, gençler, kadınlar, alevliler, Kürtler ve tüm halklar için en büyük tehlike bu. Eskiden ‘baş düşman’ denirdi. Şimdi baş karşıt Tayyip Erdoğan-Devlet Bahçeli ittifakı, AKP-MHP faşizmidir. Buna karşı oluşan bütün karşı çıkışları değerli ve anlamlı bulmak gerekli. Çok renkli ve çeşitli olan bu zemini önemsemek, bu çeşitliliğe saygı duymak gerekiyor. AKP-MHP faşizmine karşı herkes kendi çizgisinde nasıl mücadele edebiliyorsa öyle etmeli. AKP-MHP faşizmine karşı mücadele eden güçler birbirlerinin mücadelesine engel olmamalılar. Bu zemini zayıflatmamak parçalamamak gerekli. Dayatıcı da olmamak lazım. Kuşkusuz daha resmi, bir ittifak olsa iyi olurdu. Fakat o gerçekçi görünmüyor. Mümkün değil. Bunu fiili olarak görmek lazım. Resmi olarak ittifak yapabilen güçler kendi ittifaklarını oluşturmalılar. Örneğin, bir barış hareketi var. Kendi ittifakını büyütmeye çalışsın. Demokrasi bloğu var. Demokrasi bloğu içinde HDP vb. güçler öncülük etmeye çalışıyor. Demokrasi bloğunu daha fazla büyütme temelinde bu mücadeleye öncülük etsinler.

Ancak AKP-MHP faşizmine karşı olan herkesi resmen bir blokta birleştirmek için ısrar etmemek gerekli. Bu fiili bir bloktur ve böyle de olabilir. Böylesine tartışmalar içine girerek AKP-MHP faşizmine karşı yürütülen mücadele de zayıflatıcı olmamak gerekir. Herkes birbirinin istediği gibi mücadele etmez. Herkesin çelişki ve çıkarları farklıdır. Kendi çıkarları doğrultusunda kendi çelişkilerine göre mücadele etmeli. AKP-MHP faşizmine karşı mücadele yürüten herkese mücadeleci güçler saygı duymalılar. Engelleyici olmamalılar. Tam tersine teşvik edici ve destekleyici olmalılar. Biz bu kanaatteyiz. Böyle yapılırsa gerçekten de o zaman bu referandum büyük bir fırsata dönüşebilir. Referandum, Tayyip Erdoğan-Devlet Bahçeli faşizminin yıkıldığı bir mücadele sürecine dönüştürülebilir. Hedef budur. Bunun gerçekleşmesi de mümkündür.”

Gündem Haberleri

Suriyelilerin ülkelerine dönüşlerini kolaylaştıracak yeni adımlar devrede
Şanlıurfa’da cinsel sapkınlık programı tepki çekti
AK Parti'de yeni İstanbul İl Başkanı belli oldu
“Şam fehedildiyse Kudüs'ün de fethi yakındır"
Muğla'da Sağlık Bakanlığı'na ait ambulans helikopter düştü: 4 ölü