Kur’an tilavetiyle başlanan seminerde İkram Filiz özetle şu konulara değindi:
Dünyevileşme, maneviyatın yerine maddiyatın, ahiretin yerine dünyanın, diğergamlığın yerine hodgamlık öncelendiği bir anlam dünyasıdır. Dünyevileşmede insan kendisini - nefsini merkeze alırken müslüman ise Allah’ı ve vahyi merkeze alır.
İkram Filiz, tarih, insan, din ve bilimin dünyevileşmenin saç ayakları olduğunu dile getirerek sırasıyla açıklamada bulundu.
Dünyevileşmenin Tarihi Serüveni
Dünyevileşme; Adem ile başlayan, Habil ve Kabil ile devam eden, peygamberlerin gönderilmesinin ana gayesini içinde barındıran bir tarihi serüvendir. Sadece bugüne ait değildir. İnsanlık tarihi ile yaşıttır. Farklı olarak bugün daha sistematiktir. FİLİZ; dünyevileşmenin, Adem ile Havva (a.s.) ‘nın yasak meyveyi yiyerek başladığını ve devam ettiğini dile getirdi.
Bilgi ile amel arasındaki fark ne kadar çok olursa dünyevileşmenin arttığı görmekteyiz. Modernizimin etkisiyle, müslümanların statü atlamasıyla dünyevileşmenin arttığını görmekteyiz. Dünyevileşmenin diğer bir ayağında bireyselleşme vardır. İnsan bireyselleştikçe dünyevileşmesi artar. Müslümanın zihin merkezinde dünya yerine ahireti önceleyen bir anlayış olmalıdır.
Dünyevileşmeye Karşı Çözüm Önerileri
Öncelikle elimizde söz konusu sorunları çözebilecek sihirli bir değneğin olmadığını kabul etmeliyiz. Pratiğimiziği göz önünde bulundurarak, büyük iddialardan ziyade gerçekçi hedefler ortaya koymalı, kendimizi toplumla barışık bir halde tutmalıyız.
Geleneğe yönelik toptan kabul ya da red yaklaşımdan ziyade, şirk olmamak kaydıyla geleneğe uymanın, tesbihatın, camiye gitmenin, cemaatle namaz kılmanın dünyevileşme tehdidi karşısında insanı muhafaza edeceğini göz önünde bulundurarak, aşırı siyasal tutum ve davranışlardan uzak durarak, ahlakımızı- maneviyatımızı güçlendirecek, çeşitli kitaplara yönelmenin, dünyevileşmeye karşı ket vurulabileceğini dile getirdi.
FİLİZ, son olarak KARADAVİ’den alıntı yaparak konuşmasını sonlandırdı. ‘’ İslam din ve dünyadır, akide ve şeriattır, ibadet ve muamelattır, davet ve devlettir, ahlak ve kuvvettir.’’ (Yusuf el- Karadavi)
Seminer dinleyicilerin soru ve katkılarıyla son buldu.