Dünyaya salınmış ikiz felaket ABD ve İsrail’e karşı Gazze’nin direnişi

ALAADDİN YURDERİ

Frenklere bakın! Dinleri için nasıl gözleri dönmüş savaşıyorlar;

oysaki biz Müslümanlar cihat yolunda hiç de ateşli değiliz.

                                                                             Selahaddin Eyyübi[1]

 

Siyonist İsrail’in ırkçı kin kültürünün köklerini sergileyen Roger Garaudy, şeytani bir ideoloji olan küresel Siyonizm melaneti üzerine kurulmuş olan İsrail’i kendi bilgi, belge ve arşivleriyle niyetlerini ortaya çıkaran “Siyonizm Dosyası,  İlahi Mesajlar Toprağı Filistin, İsrail Mitler ve Terör ve İsrail Sorunu” adlı eserleriyle Siyonistlerin çanına ot tıkamıştır.

Siyonizm’in sömürgeci karakterini, mitik ideallerini, kısacası dünya barışı için getirdiği talihsiz sonuçlarını ortaya serdiği Siyonizm Dosyası adlı eserinin girişinde: “Dokunulmaz bir meseleyi ele alıyoruz[2] diyerek Siyonizm konusu ortaya çıktığında dünya bir anda değişmekte diyerek, dosyadaki analizinin, baştanbaşa Siyasi Siyonizm ile boğuşmak olduğunu, bunun için de tek hedefinin de tam bir orman kanunu anlayışı ile yürütülen, ırkçı kin kültürü ile beslenen İsrail devlet politikasını açığa çıkarmak olduğunu belirtir.

Kitabın ilerleyen sahifelerinde Dünya Siyonist Örgütü tarafından Kudüs’te çıkarılan Kivunim dergisi Şubat 1982 tarihli 14. sayısında, Siyonist organizasyonun düşüncelerini açığa çıkaran makaleyi hatırlatan Garaudy: “Siyonist projeler sadece dünyanın belirli bir kısmını değil, insanlığın tamamını ilgilendirmektedir. Dünyanın bütün halkları tehdit altındadır. Siyonist İsrail Devleti tarafından açıklanan, bu adamların, megaloman hedefleri, en çılgın mitolojik hikâyelerin ortasında, şimdiye kadar gerçekleştirdiklerinden çok daha delicedir[3]  diyerek tam bir orman kanunu siyasetiyle yürütülen tehlikeli terör metodunu gözler önüne sermektedir. Siyonist İsrail ile çatışma sadece askeri bir savaş olmayıp, aynı zamanda zihni bir çatışmadır. Bu bağlamda aydınların direnişi, savaşçıların direnişinden az önemli değildir.

Emperyalist Batı ve onun Müslüman dünyasındaki ahtapotun kanlı kolu Siyonist İsrail’in tüm Filistin’de özelde 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’ye yönelik soykırım canavarlığını uzaktan seyrediyoruz. Terörist İsrail’in Türkiye ile birlikte diğer Müslüman ülkeleri de içine alan sinsi bir fikri açıkça beyan etmelerine rağmen hala yeterli bir duyarlılığı ortaya koyamıyoruz. Dünyaya salınmış ikiz felaket olan ABD ve İsrail’in Haçlı-Siyonist düşüncesini, yapısını ve tarih tezini bilmekle mükellefiz. Bu bağlamda Garaudy’nin adını verdiğimiz bu değerli kitaplarını sadece aydınlar değil, her Müslümanın/ vicdan sahibi tüm insanların okuyup bilgi dağarcığını tazelemesi, gözden geçirmesi lazımdır.

Basın yayın organları, televizyon ve sosyal medya mecralarında yapılan bütün perdeleme, engelleme ve yumuşatma çabalarına rağmen, Gazze’de devam eden soykırım vahşeti ile ilgili haber ve görüntüler içimizi kanattığı için ya da (!?) artık sıradanlaştı  denilerek onları izlemekten/dinlemekten bizleri alıkoyabilir. Ama acımızı kalbimizde gömerek değil, bekleterek olup bitenleri en ince detaylarına kadar paylaşmak, kısık seslerle değil en gür bir seda ile duyurmakla/yaymakla mükellefiz.

Kelîle ve Dimne adlı nasihat kitabında anlatılan beyaz öküz hikâyesinden ders almalıyız. Bilindiği gibi hikâyede beyaz öküz, öküzler arasında lider olmak için aslanla işbirliği yapar ve onun siyah öküzü yemesine yardımcı olur. Hepimiz bu beyaz öküzün en sonunda “aslında siyah öküzün aslan tarafından yenildiği gün ben de yenilmiştim.” şeklindeki son feryadının ne anlama geldiğini tekrar tekrar düşünmeliyiz. Küresel Siyonizm ile emperyalist sömürü ve işgale karşı Müslümanların birlik olmaları, olup bitenlerden öğretici dersler çıkarmaları dışında başka da bir şansları bulunmamaktadır.

Emperyalist Batı ve yine 19. yüzyılın emperyalist mirası Siyasi Siyonizm’in Müslüman halklara karşı ve son kertede en vahşi bir şekilde ilahi mesajlar toprağı Filistin -Gazze, Batı Şeria, Ramallah, Nablus ve Cenin- deki savunmasız Müslüman halka karşı yaptığı zalimliği kınamak “imanın en zayıf noktası”na işaret etmektedir. Bu hatırlatmayla birlikte başta Müslüman aydınlar olmak üzere tüm Müslümanların en önemli/öncelikli görevi, bütün karşı koyma ve saldırganlıklara rağmen dünyanın neresinde olursa olsun, medya, siyaset, akademi ve tüm düşünsel mecralarda Batı’nın mürailiğine ve maskeli vicdanlarına, hayâsızlıklarına şairin ifadesiyle “aptal idraklerine” bol bol tükürmektir.

Dünyaya salınmış ikiz felaket işgalci devletler USArail’in devasa askeri ve teknolojik gücüne karşı tek başına ve bağrı açık, bir şekilde HAMAS ve diğer mücahit grupların 7 Ekim 2023’ten bu yana Aksa Tufanı ile savaşın kalbi Gazze’de büyük bir inanç ve azimle devam eden “Kutlu Direniş”, Ebu Ubeyde’nin konuşmalarıyla çok özel bir nitelik kazanmış olup tarihe altın harflerle yazılacaktır. Küresel Siyonizm ve ABD barbarlığının habis kuvvete dayalı güvenlik teorileri çökmüştür. Aşırı güç kullanımı ise güce/güçlü olmaya değil aslında zaafa/korkaklığa işarettir.

Yazımıza Garaudy’nin eserlerinden söz ederek başladık, yine onun bir eserindeki sözleriyle bitirelim: “Filistin direnişi, askeri başarısızlıkları ne olursa olsun, evrensel değeri olan misyonu üstlenmiş; yani, Verimli Hilal’in binlerce yıllık işlevi doğrultusunda, medeniyeti medeniyetle savunmanın tarihi görevini omuzlamıştır.[4]

 

[1] Amın Maalouf, Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri, Çev. Ali Berktay, YKY İstanbul 2018, s.17

[2] Roger Garaudy, Siyonizm Dosyası, Çev. Nezih Uzel, Pınar Yay. İstanbul 1983, s. 15

[3] Roger Garaudy, age,, s.172-173

[4] Roger Garaudy, İlahi Mesajlar Toprağı Filistin, Çev. Cemal Aydın, Türk Edebiyatı Vakfı Yay. İstanbul 2011, s. 492