Dünyada eğitim müfredatının Müslümanlara bakan sert yüzü

Modern toplumlarda eğitim kurumlarının işlevi, İslam’ın nasıl ele alındığı üzerinden incelenebilir.

HAKSÖZ HABER

Ulus devletlerin inşası çok büyük bir tekelleşme ortamı oluşturdu. Devlet her şeyin üzerinde söz sahibi haline gelirken toplumu dizayn etmek için eline müthiş bir imkan geçti. Ekonomiden siyasete, spordan sanata kadar genişleyen bu dizayn etme işinin öncelikli yolu ise eğitimden geçiyordu.

Türkiye’deki durumu aşağı yukarı hepimiz biliyoruz. Kemalist ideolojinin öngördüğü bir şekilde uzun yıllar dini olanın yok sayıldığı ve gençlere milliyetçi, ulusçu ladini fikirlerin aşılandığı bir müfredat inşa edildi. Geçtiğimiz haftalarda da tartışılan ‘andımız’ meselesi bunun en görünür parçasıdır.

Türkiye’de Çocukluğun Politik İnşası isimli kitapta Güven Gürkan Öztan’ın aktardığına göre, Cumhuriyetin ilk yıllarında kaleme alınan çocuk terbiyesi ve pedagojisi konulu eserlerin büyük bir bölümü, yeni rejimin çocuk imgesi ve terbiyesi bağlamında, geçmişe kıyasla “çağdaş temel ilkeleri” uygulamaya taşıdığını saymakla söze başlamıştır. Bu ilkelerde CHP’nin altı oku olarak izah edilen cumhuriyetçilik, halkçılık, laiklik, milliyetçilik, devletçilik ve inkılapçılıktır.

Müslüman birçok mütefekkirin nezdinde de eğitim meselesi öncelikli konular arasındadır. Rahmetli Raci Faruki’nin müfredat oluşturma çabası tüm sıkıntılara rağmen oldukça anlamlıdır. Zira ulus devlet hudutlarına hapsedilmiş olan Müslümanlar, aile mefhumu sayesinde İslami hassasiyetlerini koruyabilirken eğitim kurumlarında maruz kaldıkları kültürel emperyalizm karşısında ellerinden bir şey gelmemektedir. Bugün gelinen vasatta eğitim meselesi aşılamadığı gibi aile mefhumu da büyük bir can kaybı yaşamaktadır.

Müslüman toplumları içerden yabancılaştıran bu kör müfredata karşı duyarlılığın artırılması gerekiyor. Örnekler sadece Müslüman toplumlarla da sınırlı değil. Müslümanları azınlık durumunda olduğu ülkelerde de benzer durumlar yaşanıyor. Kanada’da Müslümanlar,  Ontario Sanal Okulunda yaşanan rezaleti konuşuyor.

Öğrencilerin çevrim içi katıldığı derste İslam dini ve Hz. Muhammed (s.a.v) ile ilgili yanlış bilgilendirildiği belirten Kanadalı Müslümanlar Ulusal Konseyi, şunları kaydediyor:

"Öğrencilere, 'Muhammed bir mağaranın içinde Kuran yazdı. Allah'ın bu mağaraya gelip Muhammed ile konuştuğuna ve Muhammed'in yazdıklarının Kuran olduğuna inanılıyor. Muhammed asker bir adamdı. Müslüman dinine bakarken buna dikkat etmek önemlidir' bilgisi öğretiliyor. Bunlar, Ontario Sanal Okulu tarafından Hz. Muhammed hakkında derste öğretilenlerden doğrudan alıntılardır. Ancak bunlar bu okullarda öğretilen tam bir bilgi eksikliğini ve bariz oryantalist kinayeleri gösteren tek örnek değil."

2021 senesinde sömürgeci reflekslerle hareket eden eğitim müfredatları dünyanın her yerinde Müslümanları ‘zihinsel köle’ haline getirmeye devam ediyor. Kanada örneği sorunlarımızı konuşurken gelecek adına eğitim konusunun daha merkezi bir yer tutması gerektiğini bir kere daha ortaya koyuyor!

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!