Ukrayna’nın işgalinin 100. gününe geldik. Ukrayna, Batı ülkelerinden aldığı devasa askeri destekle direniyor, Rusya ise güncellenemeye ihtiyacı olan silah gücüyle ağır aksak da olsa ilerliyor. Ukrayna kaynakları, Rusya’nın 20 binden fazla askerinin öldüğünü bildiriyor. Yaşadığı büyük kayıplar Rusya’yı durdurabilir mi? Bu sorunun cevabını Rusya’nın kendi yakın tarihinden bulabiliriz.
Çeçenistan direnişi sürerken 16 Nisan 1996 tarihinde, komutan İbn El-Hattab, emrindeki 50 direnişçiyle Rus işgalcileri Shatoi (İtumkala) mevkiinde pusuya düşürüp bölgedeki tüm askeri konvoyu yok etmişlerdi. Rus kaynaklarının resmî açıklamasına göre 223 Rus askeri ölmüştü ve bunlardan 26’sı rütbeliydi. Gerçek kayıplar açıklananın çok çok üzerindeydi. Harp tarihine geçecek kurmay zekâyla hazırlanmış saldırılardan biriydi. Bu bağlamda komutan Hattab’ın askeri kapasitesinin de altını çizmek gerekir. Pusunun video kaydı hala yayında; sayıları 50’den fazla olan ve patlatılan tanklar, yanan askeri araçlar net olarak görülebiliyordu. Ruslar için korkunç bir gündü. Shatoi’den önce Khartosho, Yashmardy ve Dağıstan’da da pusular olmuş, kayıplar verilmişti. Çeçen direnişi kıt imkânlarla verdiği mücadelede Ruslara ciddi zayiatlar verdi. Bu saldırılar Ruslara diz çöktürmedi. Çeçen direnişi, ekonomik, siyasi, askeri ve moral desteği hiçbir zaman yeterince bulamadı. Putin, saldırılardan sorumlu olan Komutan İbn El-Hattab’ı ajanları vesilesiyle gönderdiği zehirli mektupla şehit etti. Sonrasında da Şamil Basayev ve diğer Çeçen liderler peş peşe katledildi. Grozni şehri, sivillere acınmadan, tamamen haritadan silinecek düzeyde yerle bir edildi. Sonraki yıllarda şehir yeniden inşa edilip başına Putin’e tam biat eden, kukla Ramazan Kadirov yerleştirilerek direniş çökertildi.
Halen süren Ukrayna-Rus Savaşı’nda, geçtiğimiz Mayıs ayının ilk haftasında Donbas'taki Lysychansk şehrini kuşatmak için yola çıkan Rus birliklerinin Donetsk nehrini geçmesi gerekiyordu. Rus askerleri tarlaları yakıp sis bombaları atarak rahatlıkla geçeceklerini zannettiler ama öyle olmadı. Ukrayna birlikleri pusularını kurmuştu. Zırhlıların bir kısmı köprüden geçtikten sonra, konvoy hala ilerlemekteyken köprü havaya uçuruldu. Köprü üzerinde olan zırhlılar parçalanarak nehre düşerken bir yandan da ABD'nin Ukrayna'ya gönderdiği M777 topları durmaksızın alanı bombaladı. Sabahleyin Donetsk nehri içinde, köprü kalıntıları üzerinde ve etrafta havaya uçurulmuş onlarca tank ve etrafa dağılmış yüzlerce ceset görünüyordu. Ağır kayıp veren Ruslar, Harkov’un kuzeyine geçerek savunmaya çekilmek zorunda kaldılar.
Donetsk’teki pusu benzeri sayısız saldırıya uğradı Rus birlikleri. Anadolu Ajansı’nın Ukrayna kaynaklarına dayandırarak bildirdiğine göre 24 Şubat-28 Mayıs döneminde Ruslara ait 207 uçak, 174 helikopter, 1330 tank, 3 bin 258 zırhlı araç, 628 top, 203 roketatar ve 93 hava savunma sisteminin imha edildiği belirtildi. Rusya’nın asker kayıpları on binlerle ifade edilirken içerisinde generallerin bile olduğu 317 subay da can verdi. Komuta kademesinden sahaya kadar verilen bu kadar büyük kaybın en önemli nedeninin, Batı kaynaklı anlık istihbarat ve taktik destekle birlikte durmaksızın gelen ağır silah yardımı olduğunu buna karşın Ruslar’ın organizasyon, haberleşme, taktik ve teknolojik hatalardan dolayı büyük kayıplar verdiğini müşahede ediyoruz.
Avrupa Birliği’nin tümünün yüzölçümünden dört kat daha büyük coğrafyaya sahip olan Rusya, 144 milyonluk nüfus gücü, yer altı ve yer üstü zenginlikleri, doğal gaz ve petrol kaynakları bakımından küresel piyasayı etkileme kabiliyetiyle birlikte askeri teknolojisi ve nükleer potansiyeli ile Ukrayna’da istediklerini elde etme ihtimali çok yüksek. Tüm bunlara Rusya’nın hinterlandındaki ülkelerden devşirdiği savaşçı unsurları da eklemek gerekir: Belarus, Transdinyester, Donesk, Lugansk, Kadirov Grubu, Suriye’den gelen Esed unsurları, Abhazya, Osetya, Ermenistan, Orta Afrika Cumhuriyeti’ne kadar bir dizi kaynaktan Putin beslenmeye devam ediyor.
Terazinin kefelerine yerleştirilen tüm bu notlara karşın AB’nin tarihinde ilk kez açıktan askerî yardım yapması ve güçlü ambargolar uygulaması, ABD’nin milyarlarca dolarlık askeri yardımla birlikte verdiği istihbarat ve taktik destek Rusya’yı tarihinin en ağır kayıplarıyla yüzyüze getirdi. Rusya, Ukrayna’da istediklerini alacak olsa bile verdiği askeri kayıplar, moral yenilgi ve küresel karşı cepheye karşı bitkin, mecalsiz, yorgun ve izole olmuş bir Rusya olarak kalacağını söylemek abartı olmaz. Görünürde Rusya ilerliyor ve kazanıyor görünse de bölgedeki ülkelerle ilişkilerini muhkemleştiren NATO ve ABD en büyük rakiplerini o kadar yoruyor ki Putin’in dişleri sökülen, tırnakları çekilen ordusunun, savaş sonrası adım atacak mecali kalmayacak. Taktik üstünlük tamamen Batı’nın eline geçmiş bulunuyor. Rusya ile Ukrayna arasında gibi görülen ama aslında NATO/ABD ile Rusya arasındaki bu savaşta olan Ukraynalı sivillere ve acemi Rus askerlerine oluyor. Tarih boyunca olduğu gibi filler tepinirken çimenler ezilmeye devam ediyor. Savaş ertesi pasifleşecek olan Rusya sonrası, yalnızlaşan Çin’e karşı tahkimatını artıran Batı’nın pozisyonunu ve oluşacak Dünya’nın yeni dengelerini hep birlikte göreceğiz.